0.6

285 44 29
                                    

Son zilin de çalmasıyla beraber gözlerim hemen Minho'ya kayıverdi. Az sonra okuldan onunla birlikte çıkıp, onunla birlikte yürüyüp, onun evine gidip, onun kedilerini görüp, onunla vakit geçirecek olmam içimin gıdıklanmasına neden oluyordu.

"Birlikteymişsiniz bununla bugün Seungmin?" Jeongin'in Minho'yu göstererek kurmuş olduğu cümleyi kafa sallayarak onayladıktan sonra konuşmaya devam etti.

"Dikkat et de kuş diye seni avlamasın."

Ne yani rezilliklerimi arkadaşlarına anlatmış mıydı? Sanki sen olsan anlatmayacaksın Seung sus iki dakika. Da arkadaşlar Jeongin av falan ne ima etmeye çalıştı biraz önce???

Minho yanıma geldi ve gülerek "her zamanki Jeongin işte, boşver sen onu." diyerek beni dışarı doğru yönlendirdi.

Okuldan uzaklaşana kadar ikimizden de tek kelime çıkmadı ve açıkçası normalde sessizliği seviyor olduğum hâlde bu sessizlik hiç hoşuma gitmemişti. kulaklarıma kuvvetli kalp atışlarımdan başka ses gelmemesi rahatsız ediyordu.

Ben böyle içten içe savaş halindeyken aniden gelen ses dikkatimi dağıtmıştı.

"Çok sessizsin."

"Sen de öyle."

Suratýmý yavaþça ona döndüðümde hafifçe gülümsediðini gördüm.

"Sadece sana ayak uydurmaya çalışıyorum."

'Ciddi misin?' bakışı attıktan sonra "ben de konuşmak için can atıyordum işte."

Bu defa da o bakışları, o attığında hâlimize gülmüş bulundum.

"Birbirimizi anlamadan öylece yürümemiz kötü oldu. Ben de konuşmak istiyordum." dedi.

Bu cümlesi içimde bir burukluk yaratsa da hemen ikimizin de isteğini gerçekleştirmek için konuşmaya başladım.

"Şimdi sana çok ilginç bir şey söyleyeceğim. Daha doğrusu soru soracağım."

"Dinliyorum."

Ciddi tavrına karşılık gülümsedikten sonra konuşmaya başladım.

"Bir adam varmış tamam mı? Kitap okumayı da pek severmiş. Yine kitap okuduğu günlerden birinde vefat etmiş neden?"

Soruyu sorduktan sonra bir müddet düşündükten sonra cevaba ulaşamamanın vermiş olduğu sinirle oflamaya başladı.

"Çok okuduğu için fazla bilgiye gelemeyerek çatlamış mı?"

Söylediği şeyin saçmalığı güldürürken doğru cevabın bu olmadığını söyledim.

"O zaman tam en akıcı yerinde okumasını engelleyecek şeyler yaptılar adam da sinir krizi sonucu..."

"Çok uçuyorsun sen."

"Hayal dünyam çok geniş, benim yapabilecek bir şeyim yok maalesef."

Aramızda biraz daha soru üzerine tartıştıktan sonra sonunda cevabı söylemeye karar verdim.

"Çünkü adam satır başına gelmiş Minho."

Yüzünü ekşitip tuhaf bakışlarını atarken "ciddi misin?" dedi.

"Çok ciddiyim."

Cevabın saçmalığını da tartışıp sonunda hedefimiz olan eve ulaştığımızda Minho konuşmaya başladı.

"Bütün yol boyunca þu soru üzerine konuşmamız inanılmaz gerçekten."

"Yani, en azından konuştuk."

O da kafasını sallayarak beni onayladıktan sonra eve adım atmış bulunduk.

Eve girdiğimiz gibi ayaklarımız dolduşan kediler ile en başta neye uğradığımı şaşırdım.

Minho hepsini önce sevgi yumağına sararak günlük hasretlerini giderdiler daha sonra da hepsinin karnını doyurmak için mamalarını yeniledi.

Tüm bu işlemleri yaparken teker teker her birini bana tanıtıyor, bir yandan da yaşadıkları olayları anlatıyordu.

Hem kedilerin hem de Minho'nun şirinliği sayesinde yüzümden bir saniye bile eksik olmayan gülümseme ile fazlasıyla eğleniyordun.

"Gelsene Seungmin, durma öyle."

Dediği gibi dünden razı şekilde hemen yanına doğru ilerleyip, onun gibi yere oturdum.

İsminin Dori olduğunu öğrendiğim kedi beklemediğim bir atakta bulunup kucağıma çıkınca şaşkınlığım ile bakıyordum ki yanımdan gelen gülme sesiyle dikkatim oraya çekilmişti.

"Yüz ifaden komikti ve komik şeylere gülünür, yapacak bir şey yok."

"Hahaha." Yapmacık gülüşümü sunduktan sonra "sanki senin kucağına daha yeni tanıştığın bir kedi çıksa şaşırmayacaksın." dedim.

"Şaşırmayacağım..."

Demesi ile göz devirmiş daha sonra da "gidiyorum ya ben, yeter artık." demiştim sahte bir sınır ile. Aslında ciddi de değildim ama birileri ciddiye almış olacak ki yine kalbimin ayarlarıyla oynamıştı.

Tam kalkıyordum ki kolumdan tutan el beni kendine doğru çekince doğrudan kalktığım yerle buluşmuş oldum.

Canımın acımaması için desteklenen eli de belimde gayet açık bir şekilde hissedebiliyordum??!?!!

"Tamam, anlaşıldı seni sinirlendirmiyoruz. Hemen gitme tehditi falan."

"Benimle zaman geçirmeye pek meraklı birileri sanırım?"

Ve yüzüme doğru yakınlaşan bir el...

Ve burnumu sıktıktan sonra uzaklaşan bir el...

"Meraklıyım."

Ve akşama kadar o evde vakit geçiren iki genç...

_______________________

En garip çiftim olurlar bunlar sanırım.

En garip çiftim olurlar bunlar sanırım

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

2min çok güzel.

Rüyanın Böylesi |2min|حيث تعيش القصص. اكتشف الآن