0.5

283 40 22
                                    

Zaman öyle bir hızlı geçiyor ki maalesef asla gelmesini istemediğimiz o zamanın tam ortasında buluyoruz kendimizi aniden. Diyor ki insan ya daha biraz önce yatağımda rahat rahat uyuyordum ne ara geldim de bu sıraya önüme sınav kağıdı koyuldu?

Evet, tam olarak şu an felsefe sınav kağıtları dağıtılıyordu ve ben artık isyanın eşiğine gelmiştim. İnsan en çok son sınavına girerken hissedermiş bütün hafta üstüne yüklenilen yükü.

Tam kağıtlar bizim sıraya dağıtılacaktı ki orta sıradan Minho'nun kafasını kaldırdığı gibi bana bir şeyler anlatmaya çalıştığını fark ettim.

"Sokrates kimdi?"

"Ne?"

"Sokrates kimdi?"

Cidden ne dediğini anlayamadığım için sorumu tekrarladım.

"Ne?"

"Sokrates kimdi?"

Maalesef kulaklarımın duyu yeteneği bazen sömürülüyor ve böyle asla hiçbir şey anlamıyorum.

'Ne?' sorusunu tekrarladığımda bıkmışlık ifadesini takındı ve o sırada da benim sınav kağıdım önüme koyulduğu için kağıda odaklandım.

Yine bir felsefe sınavı ve yine bir kendimle çatışma içerisine girme zamanı diyorum ve sınava başlıyorum.

Bilgi gerektiren soruları hallettiğimize göre sıra yorum sorularında diyoruz ve başlıyoruz okumaya.

Kendi kendimize tartışarak güzel, destan niteliğinde yorumları da yazdığımıza göre yavaştan kontrol aşamasına geçelim.

Bu sırada da Minho kendi sınavını bitirmiş masaya götürmüş diğerlerinin kağıtlarıyla karşılaştırma yapıyordu.

Kontrol aşamasını bitirdikten sonra ben de öğretmenler masasına doğru hareketlenmeye başladım.

Kâğıdımı bıraktığım gibi Minho hemen önüne alarak benimkiyle karşılaştırma yapmaya başladı.

Bunu yaparken takındığı yüz ifadesiyle savurduğu küfürler de gözümden kaçmıyordu tabii ki.

En sonunda kafasını kaldırıp bana bakarken yürümeye başladı ve "sen çok uzun uzun yazmışsın benimkiler hep bir cümlelik." diyerek güldü.

Ve arkadaşlar ben yine donup kaldım. Sadece kafa sallayabildim.

Daha sonra o da bu ifadesizliğimi fark etmiş olacak ki konuşmaya devam etti.

"Kedilerle bir problemim olmadığını söylemiştim. Şimdi ne oldu?"

Mantık yine devredışı kalırken konuşmaya başlamış bulundum.

"Rüyamda gördüm."

"Beni mi?"

"Aynen seni. Twd evreninde karnını doyurmak için kuş avlıyordun."

"Sende mi Jeongin gibi izlediğin dizilerle derin bir bağ kuruyorsun?"

"Çok, öyle böyle değil. Rüyalarıma falan giriyorlar hatta."

"Buradan şöyle bir çıkarım yapabilir miyim öyleyse? Benimle de mi derin bir bağ kurdun ki rüyalarına giriyorum?"

Ne güzel de kalakaldık ama böyle. Ver verebiliyorsan cevabını.

"Dünkü o kuş pisletme şeysinden o ya. Sanırım zihnim kuşlara karşı düşmanlık kurduğunu falan düşündü."

Söylediklerim o kadar saçmaydı ki biri gelip karşıma bu cümleleri kursa 'ne anlatıyorsun?' derdim. Minho'da da bu cümle gülerek kuruluyor olsa gerek.

"Normalde zekisin ama sanırım sıkıştığın zaman mantığa aykırı düşünceler kurma alışkanlığın var."

"Bak sıkışma dedin aklıma lavaboya gitmem gerektiği geldi. Hadi görüşürüz sonra."

"Bir dakika, sana bir teklifte bulunmam gerek."

Aniden durdurduğunda merak içerisinde ona döndüm tekrardan.

"Nedir?"

"Kedilerimi görmek istemiştin. Diyorum ki araya çok zaman koymadan gelip görmek ister misin? Bugün okuldan sonra mesela?"

"Senin evine mi?"

"Kediler benim evimde olduğuna göre senin evine de gidebiliriz." Bu cümleyi kurduktan sonra gülüp "evet, benim evime Seungmin. Rahatsız olurum dersen dışarıda da buluşabiliriz." dedi.

Pekala bugün de platoniğim tarafından saf yerine konulduğuma göre ağlayabilirim.

"Rahatsız olmam okuldan sonra gelirim."

Neler diyorsun sen böyle Kim Seungmin? Hani nerede heyecan? Nerede çekingenlik? Nerede bu heyecanın yarattığı düşünememe? Ve nerede saçmalayıp cümle kuramama alışkanlığı? Şaşırtıyorsun bazen beni dostum.

"Anlaştık öyleyse birlikte yürüyoruz bugün de?"

"Yürüyoruz yürüyoruz da ben biraz daha lavaboya doğru yürümezsem hepsi hayalden ibaret olur."

İkimiz de güldükten sonra hemen yolumu tuttum ve içimden yine çığlıklarımı atmayı ihmal etmedim.

Lavaboya girdiğim gibi gördüğüm Jisung'un yüzüyle karşılaşır karşılaşmaz "JİSUNG KEDİLERİNİ GÖRECEĞİM BUGÜN!!" diye sessiz olmaya çalışarak bağırıverdim.

____________________

Yazdığım en saçma şey olabilir ama zevk de veriyor.

Yazdığım en saçma şey olabilir ama zevk de veriyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

2min çok güzel.

Rüyanın Böylesi |2min|Where stories live. Discover now