Kafamı pencereye çevirdim. Ağaçlara doğru baktım. Aklımın ucundan bile geçmeyecek şeyler yaşamıştım. Hep rüyalarımı süsleyen birisi hayatıma girmişti. Gideon. Gelişi ve yaşadıklarımızın yeri kesinlikle ayrıydı. Mükemmel denen insanın tanımıydı. Sonra Simon rüyalarımı değiştirmişti. Artık rüyalarımda , gerçeklerim de ondan ibaretti.

Saklamak zorunda olduğum tehlikeli yeteneklerim vardı. Kendimi saklamalıydım. Önce kitlemeliğdim ve sonra kimsenin görmeyeceği bir yere gömmeliğdim ama gücü ne saklaya bilirdiniz ne de göme bilir.

İki ders matematikten sonra iki ders aktivite dersi vardı. Ben kafamın dağılacağını umarak voleybolu seçmiştim. Simon'ın da futbolu seçtiğini biliyordum. Bu derste onu görecektim. Teneffüste soyunma odasının yolunu tuttum.

Kendi dolabımı ararken. Bir kolumda da çantayı omzumda tutmaya çalışıyordum. Sonunda dolabı bulunca rahatladım. Ama dolap tuvaletler kadar temiz değildi. İğrenç kokuyordu. Kusacak gibiydim. Çantayı ortada duran oturmalıklara koydum. Belki biraz havalanırsa giderdi kokusu. Ayakkabılarımı değiştirmek için eğildim. Kızlar büyük bir gürültüyle içeri girdiler. Beni fark etmemişlerdi. İşime geri döndüm.

''Simon ile aynı derste olacağım.''dedi birisi. O sırada ikinci ayakkabımı çıkarıyordum. Kısa bir süre durakladım.

''Ne yazık siz aynı dersleriniz olması için çabalarken ben onla bütün dersleri birlikte alıyorum.''dedi bir diğeri. Ayakkabılarımı değiştirdim.

''Çok fazla heveslisiniz.''diye devam etti. Diğerlerine üstünlük sallayan kız.

''Yoksa sen değil misin Sasha?''dedi diğer bir kız.

''Siz onu görmek için can atıyorsunuz ama ben..''dedi ukala olan kız. Yani Sasha.

''Ya sen?''dedi ilk başta ona diklenen kız.

''Ben her ders ona sıra arkadaşlığı yapıyorum.''dedi. Sonra sessizlik oldu. Şuan resmen erkek arkadaşım için kavga ediyorlardı ve ben oturup tepkisiz dinliyordum.

''Sevgilisi var.''dedi sessizliğini koruyan. Sasha'nın dolabın kapağını sertçe çarptığını tahmin ediyordum.

''Bu onunla ilgilenmeme engel mi?''dedi sinirli bir sesle. İki kızda cevap vermedi. Yavaşça ayağa kalktım. Dolapları geçtim. Ara boşluğa çıktım. En arkadaki dolapların oradaydılar. Onlara yaklaştım.

''Bence engel.''dedim. Onlara bakarak. Beni tanıyan kızlar kendilerine çeki düzen verdiler. Sasha kendini hiç istifini bozmayarak ele vermişti. Sarışın yeşil gözlü bir kızdı. Biraz sinsi bir yüzü vardı.

''Sen bizi mi dinliyordun ? Bundan sana ne, kendi işine bak.''dedi sonra beni umursamayıp çantasını aldı.

''Kız arkadaşı olduğum için olabilir mi acaba?"dedim. Sakin kalmaya çalışarak.

''Sen mi?''dedi küçümserce.

''Aynı Simon'dan mı bahsediyoruz acaba?''dedi.

''Bilmem.''dedim omuz silktim. ''Anlatsana biraz hangi Simon'mış.'' kızlar birbirlerine baktılar. Sasha ise bana dik dik bakıyordu. Onu kışkırtıyordum. Sonra güldü. Tatlı tatlı ama sinsi bir gülüşle. Bana doğru bir adım attı.

''Sasha, Simon onun sevgilisi.''dedi siyah saçlı olan. Arkadaşını uyarmak istiyordu ama Sasha onu umursamadı.

''Kapa çeneni Mer.''dedi Sasha.

''Bahsedeyim o zaman.''ona onaylarcasına kafa salladım.

''Uzun boylu, pürüzsüz beyaz tenli ve yumuşak evet evet yumuşak bir teni var.''duruşumu bozmadım. Ona dokunmuş olması mümkündü. Dokunsa bile şuan beni kıskandırmak için abartılı konuşacaktı. Gayet normaldi.

Son 8Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang