5.Bölüm

694 506 13
                                    

Bölüm şarkısı:
Ali Atay: Yalan
Sema Moritz: Hasret
Arkadaşlar bölümü şarkılarla okuyalım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Eylül'den
Gece saat 4:30 kulağımda kulaklık şarkı dinliyordum, düşünüyordum sadece düşünüyordum.
Hep dalıp dalıp giderdim zaten bazen neyi düşündüğümü bile unuturdum ben, ağlıyordum canım çok yanıyordu, hep az olanla yetindim ben çok fazla sevilmedim ama hiç sevilmedim de diyemem. Hiç görünmeyen o kişi oldum da diyemem ama fazla da görünmedim.

Bu hayatta olmazsa olmaz olmadım hiçbir zaman olmasamda olurmuş. En kötü tarafı bunun farkında olmam hep ne zaman mutlu olucam acaba diye düşünüyordum şimdi bunun düşüncesi bile çok uzak geliyor şimdi ne zaman ölücem diye düşünüyorum. Ne zaman ölücem ben?

Hafta sonuydu okul yoktu onun rahatlığıyla sigara içip sabahlıyordum. Sürekli aklıma düşünceler geliyordu, geçmiş, gelecek kafam karman çorman, yine kaç kere öldürdüm ben kendimi içimde. Kaç defa öldüm sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrardan kalktım ayağa:)

Paketi bitirmiştim. Evde kimse yoktu bir kaç haftalığına şehir dışına gitmişlerdi bizimkiler. Ben okulum olduğu için evde kalmak istedim bir anda yaşama sebebim geldi aklıma babam, babam herşeyimdi benim çok ağırdı onun kızı olmak, çok zordu, çok büyük bir adamdı çünkü herkesi yöneten, abilerine bile babalık yapan, koca aşireti yöneten Koca Çınar benim ise yaşama sebebim herşeyim.

Bu yüzden ağırlığıda çoktu herkesin gözü üzerimdeydi herkes en ufak hata yapmamı bekliyordu en ufak bir şey. Seveni olduğu kadar düşmanı da vardı çünkü ama zalim bir adam değildi bildiğim emin olduğum tek şeydi hak yemezdi, mazluma karışmazdı, şatafat ve gösteriş içinde yaşamayı sevmezdi herkese herşeye karşı saygı duyardı.

Bazen benim bile kınadığım durumlarda o insanlara saygı duymayı tercih ederdi. Belki de böyle olmamın sebebi babamdı. O olmasaydı iyice herşeyi dağıtan bir Eylül olacaktı.

Annemde annemdi işte:)

Dışarı çıkmaya karar verdim kulaklığımı, telefonumu alıp çıktım son ses şarkı açıp yürümeye başladım.

Bu bile evin asi kızı olmama yeterdi zaten. Gece vakti nasıl çıkarmışım dışarıya ya birileri görürse ne derlermiş bunu düşünürken istemsizce gülmeye başladım. Yinede herşeye rağmen seviyordum onları maalesef insanları benden çok düşünüyorlardı babamın ismini pardon babamın soyismini:)

Yürürken ayakkabımın bağcığı açıldı diz çöküp bağcığımı bağlamaya başladım bir anda onun arkadaşını gördüm. Şu komik olan kırmızı montlu adını öğrenmiştim onun Hüseyin çok komik bir çocuktu okulda benle şeydayı hep o güldürüyordu.

Hatta bir keresinde çıkışta bir sürü köpek görmüştüm Şeyda yanımda değildi bu çocukta yabancı değil diye biraz buna yanaşmıştım o da köpekleri uzaklaştırmaya çalışmıştı ama benden daha çok korkup o da bana sırnaşmıştı. O zaman gülmemek için verdiğim çabayı hiçbir şey için vermemiştim herhalde.

Sonra isimsizin o sert ciddi arkadaşları gelip uzaklaştırmışlardı köpekleri. Hüseyininde ensesine bir tane yapıştırmışlardı tabi. Şeydayla hep bu çocuk nasıl onların arkadaşı diye düşünüyorduk onlar kadar sert değildi, kalıplı değildi, komikti işte ama çokta tatlıydı en çok onu seviyordum bu bir gerçek.

Diğerlerinden çekinip utanırken sanki Hüseyin'le yıllardır arkadaşmış gibi yanında dedikodu falan yapıp, gülüp rezillikler yapıyordum. Şeyda da aynı şekilde. Şimdi karşımda durup yüzüme bakmaya başladı bende eğildiğim yerden kalktım ıssız bir sokaktı burası biraz tehlikeli bir sokaktı ama ben seviyordum burayı.

İsimsiz çocukWhere stories live. Discover now