9. Bölüm//2

1.7K 245 318
                                    

Cumhuriyetimizin 100. Yılındayız. Gönül isterdi ki daha coşkulu kutlamalarımız olsun diye ama ne yapalım...

Siz sınırı bir gecede doldurunca ben de dersimi yarıda kesip bölümü bitirdim. Bu sabah imzam olacak bana şans dileyin. Çok heyecanlı ve de gerginim. Elâzığ'da olanları ve gelebilecek olan herkesi bekliyorum.

Bölüm şarkısını da mutlaka ama mutlaka dinleyin. Bir hafta kadar önce şarkıyı duyduğumda instgramdan paylaşmıştım bir şarkı var kesin kullanacağım diye çünkü cuk oturdu :D

Sosyal Medya'dan ve buradan beni takip ederseniz duyuruları görebilirsiniz. Sınır dolmadığı için çok üzgündüm valla küsmüştüm de size ama yine sağ olsun bir kaç okurum el birliğiyle doldurdular. Hepinizin minnak parmaklarınıza sağlık.

Yarın haberleri izleyin fuarda heyecandan bayılan yazar haberi görürseniz bilin ki o benim :D

(Bölümü düzenlemedim. Acele yazdım. Hatalar olmuş olabilir. Eğer hata görürseniz satır arası yorum bırakırsanız düzeltirim. Çok da makbule geçer.)

Keyifli okuamalar aşklarım.

Böğürtlen Mucizesi'ni de kitap alışveriş listenize eklemeyi unutmayın. Melek ve Yiğit'in gönlü kalır.

Sosyal Medya:

İnstagram: busbckr/busras.typwriter

Twitter(X): busrastypwriter

Tiktok: Busras.typwriter

⚖⚖⚖⚖⚖⚖⚖

9. Bölüm: Madem

Bölüm Şarkısı: Dolu Kadehi Ters Tut - Madem

Olduğum yerden görebildiğim kadarıyla Atakan, Sena ve üçüncü sınıflardaki, Sena'nın son zamanlarda sürekli gezdiği çocuk, yanlarında dört beş tane de başka çocuk vardı. Sena ağlayıp çocuğun elinden kurtulmaya çalışırken Atakan ona doğru atak yapıyor ama diğer çocuklar tarafından engelleniyordu. Çocuklardan biri Atakan'ın karnına dizini geçirince ayaklarım benden bağımsız bir şekilde öne doğru atıldı.

Bunu yapmamalıydım. Polisi aramalıydım ama o an bunu yapamadım. Onlara doğru adımlarken park halindeki arabalara bakındım ve Ç.T'nin lacivert sedan arabasını gördüm. Kafamda çok hızlı bir plan yapıp onların hiç beklemediği bir anda kolumdaki çantayı çıkarıp birkaç tur başımın üstünde salladıktan sonra çocuğun kafasına vurdum. Çocuk ne olduğunu anlamadığı için birkaç saniye afalladı ve bu sırada Sena'nın elini bıraktı.

"Sena koş!" diye bağırdığımda yüzüme avel avel bakan Sena'ya daha gür bir sesle bağırdım. "Kaçsana!"

Sena iki adım geri atıp sonra arkasını dönüp kaçarken ben bir kez daha çocuğun kafasına vurdum. Diğer çocuklar şoktan çıkıp bana doğru atılırken Atakan'ı da unutmuşlardı. Onlardan kurtulan Atakan birine kafayı geçirdi. Ben de bana doğru gelen çocuklardan birine tekme attım ama diğeri beni saçımdan yakaladı.

O an öğrendiklerimi düşünmedim. Öğrendiklerim kendiliğinden, bir refleks gibi kendini gösterdi. Önce saçımı çeken çocuğun beni dilediği yöne çekmesine izin verip olduğu konumu netleştirdim. Teslimiyetimle gardı düşen çocuğun burnuna kafamın arkasıyla sertçe vurduğumda direkt yere yığıldı.

O sırada bizim okuldaki çocuk ayaklanırken yüzüne tekme atıp tekrar devirdim. O an iki kişi birden bana saldırınca birine yine çantamla vurup diğerinin gözlerine iki parmağımı soktum. Atakan hâlâ biriyle boğuşuyordu. "Göğsüne yumruk at." Diye bağırıp yerden kalkmaya çalışan çocuğun kafasına yine çantamla vurdum.

Ç.T. Adaletkoridoru.comHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin