13. Bölüm

217 10 0
                                    

Herkes, elbet bir gün yaptıklarının bedelini öderdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Herkes, elbet bir gün yaptıklarının bedelini öderdi. Elleri bağlı adamın bedel ödeme günüde bugündü. Bu adam hem bize yaptığının hem de yıllarca masum insanlara yaptıklarının bedelini bugün ödeyecekti. Yıllardır âciz insanları kandırmışken asıl âciz kendisi olmuştu.

"Kız Haziran ilk defa depoda bağlı durmuyoruz." Sarı ellerini iki yana açmış havayı koklamıştı. "Bir değişik hissettim."

Alejandro ters ters Sarı'ya baksada, uğraşmak yerine baygın adama gözlerini dikmişti.

"Di mi ya..." Gözlerim depoda gezindi. Deponun içi bugün ayrı bir güzel gelmişti gözüme.

Hâlâ Fransa'daydık.

Alejandro'nun herhalde tüm ülkelerde deposu vardı. Nereye gitsek deposu çıkıyordu. Denizde kum, Alejandro'da depo...

"Adama ne yapacağız?" İşte bu mantıklı soru Eylül'den gelmişti.

"Bilmem... Adama ne yapacağız Alejandro?" Aklıma gelen fikirle şeytanice gülümsedim. "Bence etini lime lime edip köpeklere verelim."

Eylül sözlerimden ürkmüş çaktırmamaya çalışarak iki adım öteye kaymıştı. Gözlerimi kısıp yüzüne diktim.

"Korkma... Cani değilim ben. Şaka yaptım sadece." Sevimlice gülümsemiştim ama gözleri dudaklarıma kaydığında daha çok tırsmıştı. Ya ben dünyanın en tatlı insanıydım. Bir insan nasıl benden korkardı?

"Bir kere vahşi şeyler bana göre değil. Ben elimi kana bulayarak öldürmem merak etme." Moral konusunda asla benim gibi olmayın. Karşınızdaki insan daha çok tırsabilir.

"Bence otuz iki yerinden bıçaklayıp yakalım. Ya da yok ya yakmayalım. Hintli miyiz biz?" Sarı'nın sözleriyle Eylül'ün zaten irileşmiş gözleri kocaman olmuştu. Bu sefer ikimizin arasında olan bedeni geriye doğru kaymıştı.

"Ben ne tür manyakların arasına düştüm?"

Sözlerine dudak büzdüm. "Ama Eylül ben senin ikizinim, bana nasıl manyak dersin?"

"İkizim olduğun manyak olduğunu değiştirmiyor."

"Haziran bir şey farkettimde..." Gözleri ikimizin üzerinde gezindi. "Kız sen spor giyince, bir de makyaj yapmayınca aynı Eylül oluyormuşsun."

Ben de ne diyecek sandım. Yeni mi farketmişti? "Salak! Eylül benim ikizim ya hani. Benzememiz normal değil mi?"

"İkizinde... Sen hep makyajlı gezdiğinden gerçek yüzünü görememişiz. Aranızdaki benzerlik şimdi gözüme çarptı." Ben bunun kafasını kırardım!

"Ben hep makyajlı gezmiyorum!"

"Biz niye o zaman hiç görmüyoruz?"

"Şuan gördüğüne göre!"

"Kesin! Adam uyanıyor." Aramızdaki tartışma Alejandro'nun sesiyle bölünmüştü.

Hepimiz suspus olmuş adamın kendine gelmesini bekliyorduk.

Dudak ÇizgisiWhere stories live. Discover now