"Hem dünyaları verecek kadar güzel hem ölümü çağrıştıracak kadar karanlık."
İkizler yıllardır birbirinden habersizce hayatlarını sürdürmüştüler. Bir gün iki kardeşin yolları tesadüf denmeyecek bir şekilde restauranttın lavabosunda kesişmişti. Artık...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Cidden! Yine mi depo? Ben aramızın iyi olduğunu sanıyordum. Beni bayılttığı anda anlamalıydım aslında, o puştun beni siktiri boktan depolarından birine götüreceğini.
Dejavu yaşıyordum resmen. Önceki seferden farklı yanımızda Eylül vardı.
Baş ağrısı ve bulanık gören gözüm bir öncekinden farksız değildi. Bari insanca ,insan kısmının altını çiziyorum, kaçırsaydı.
"Ahh!" Eylül uyanmaya başlamıştı. Gözlerini zorlayarak açmaya çalışıyordu. Çektiği acıyı deneyimlerimden dolayı çok iyi anlıyordum.
"Neredeyiz biz?" Gözleri etrafta ve sandalyeye bağlı olan bedenimizde gezindi. "O adam bizi kaçırdı mı?"
"Aynen, öyle oldu." Yine küf kokulu eski depo, yine ben.
"Hani ortağımızdı?"
"Ortağımız ama ortağımız olduğu şerefsiz olduğunu değiştirmiyor. Kendisinin kaçırma fantezisi var." Son dediklerimin doğruluk payı yüksekti.
"Biz nasıl bir manyağın eline düştük?" Uyuyan Sarı'ya dikti gözlerini. "Bu salak hâlâ uyuyor mu?"
"Sakın uyandırayım deme. Geçen sefer uyandırayım derken tüm ormanı başımıza toplayacaktık az kalsın."
"Geçen sefer derken?"
"Diyorum ya, kaçırma fantezisi var diye. İkinci kaçırılmamız." Gözleri irileşmişti.
"Bize ne yapacak?" Bedenine sinen korkuyu büsbütün hissetmiştim.
"Zarar vermeyecek merak etme."
İçeriden gelen ses başka sorular sormasını engellemişti. "Haziran haklı, size zarar vermek gibi bir niyetim yok." Alejandro'nun silüeti karanlığın ardında görünmüştü. Demek bu sefer deponun içerisinde olmayı tercih etmişti.
"Sana nasıl güveneceğiz?" Eylül'ün Alejandro'nun üzerinde gezdirdiği dik bakışları güvensizliğini apaçık belli ediyordu.
"Haziran'a sormak gerekiyor." İkisinin de bakışları bana dönmüştü. İplerin izin verdiği kadar yerimde dikleştim.
"Güvenmiyorum ama ikimizinde karşılıklı çıkarları var. Bize zarar vermez çünkü işine yarayacağız." Gözleri nasıl der gibi bakıyordu.
Boğazımı temizleyip yeniden söze girdim.
"Alejandro bizi önceden kaçırmıştı. Gerçekleri bilmesine rağmen, o gün bana sorular sorup nasıl yalan söylediğimi, oyunculukta ne kadar ileri gideceğimi test etmek istemişti."
Yani o bunak herifle sevgili olmadığımı o gece orada ne için bulunduğumu biliyordu. Araştırmaları sonucu dolandırıcı olduğumu öğrenmişti. O gece bilerek oradaydı. Neler yapabileceğimi görmek istemişti. O gün olanlara tesadüf desemde hiçbir şey tesadüf değildi. Planlanmıştı. O toplantı odasından bilerek erken çıkmıştı. Araştırma yapabilmek, hayatımı öğrenmek istiyordu.
