BERİVAN'IN İMKANSIZI (KARA PEÇE 2) +)18.

26 bölüm

Yazarın ağzından.

Berivan eve döndüğünden beri ne yiyip ne içiyordu sürekli ağlayıp duruyordu belki de gururuna yediremiyordu abileri ne kadar destek çıksalar da berivan'ın gözyaşlarına engel olamıyorlardı Sultan ne yaparsa yapsın berivan'ın gözünde akan yaşlara engel olamadı en son berivan'ın karşısına oturarak onsuz yaşayabilecek misin dediğinde Berivan başını iki yana sallayarak hayır peki onunla aynı yola devam edebilecek misin dediğinde Berivan yine hayır dedi.

Sultan bundan yola çıkarak miran'a karışma diye bir günaydın artık Miran berivan'la bora'nın arasına girmeyecekti.

Berivan elini çenesine koyup sokakta geçen bütün insanlara bakıyordu hayaller kurarken hiç böyle olacağını tahmin etmezse içinde kötü hisleri vardı ama bu kadarını o bile tahmin etmiyordu.

Boran kendini tamamıyla kaybetmiş bir vaziyetteydi Şivan ne yaparsa yapsın abisini bir türlü sakinleştiremiyordu içkiyi fazla kaçırıp eve gelen Boran annesi Ruken hanım yolunu keserek ne oldu oğlum neden bu haldesin dediğinde Boran artık yüreğin soğusun Berivan beni terk etti artık bundan sonra geri dönüşümüz yoktur umarım bu sefer senin gönlünün istediği olmuştur sevgili anneciğim diyerek merdivenden yukarı çıkacağı sıra annesi kolundan tutarak boran'ı kendine çevirip gelinimi istiyorum berivan'ı getir ne pahasına olursa olsun onu geri getir dediğinde bora'nın şaşkın bir şekilde annesine bakmıştı bunu iki gün önce berivan'a o kadar hakaret eden kadın mı söylüyor diye annesinin karşısına dikildi.

Annesi oğlunun gözlerine bakarak yanıldım oğlum bacımın kızı dedim iki gözüm dedim seninle Berivan kavga edip gittikten sonra annesiyle konuşurken duydum şerife'ye eğer Salih beni terk ederse bora'nın yine kandırır onunla evlenir ve teyzemi de sokağa atarım burana teyzen beni eziyor derim o da inanır teyzemden de kurtulmuş olurum diye Şerife ile konuştuğunu duydum benim kız kardeşimin kızıdır benim kızımdır diye severken o benim hakkımda bunları düşünüyordu.

oysaki berivan'ın merhametini hepimiz şahit olduk ve ben ona çok büyük haksızlık ettim dediğine Gülbahar annesine bakarak bunu defalarca sana söyledim seni ikaz ettim ama sen anlamadın anne şimdi bak eğer bizi zorlamasaydın o düğünü erken gitmeseydik şimdi abimle yengem bu şekilde olmazdı dediğinde Rukiye hanım başını yere eğerek baktığında Boran öfkelenmiş bir şekilde annesine bakıp Berivan hayatında yoksa bende yokum Emin ol ki bu saatten sonra yaşamışım ölmüşüm umurumda değil anladın mı Ruken hanım diyerek bağırıp merdivenden yukarı doğru çıkmaya başladı.

Şivan abisinin kolunda tutarak götürüp yatağın üzerinde oturttu şimdi sana ne söylersem söyleyeyim kafana zerre hiçbir şey girmeyecek o yüzden yat sabah seninle konuşmak istiyorum dediğinde abisi şivanı onaylayarak başını yastığa koyduğu gibi berivan'ın hayaliyle yaşamaya başladı derin bir nefes aldıktan sonra kapının sesini duyan oran ayağa kalkıp berivan'ın tişörtünü alıp burnunun dibine koyup o şekilde uykunun kollarına kendini bıraktı sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açan Boran kendini berivan'ın kapısında buldu.

kapıyı hızlı bir şekilde vurduğu için ev halkı uyanmıştı Miran aşağı indiğinde ne istiyorsun diye bas bas bağırdığında Boran sesini Mira'nın sesinden daha yükselterek karımı karımı görmeye geldim diye bağırdığında Miran ona bakarak karın dediğin kadını aldatırken bu şekilde düşünmedin herhalde dediğinde miran'ı itekleyerek içeriye girmeye çalıştığında ikisi birbirine tamamıyla zırt kutuplar olduğu için kavgaya meyillilerdi Miran bora'nın boğazından tutarak duvara doğru yapıştırdı bora'nın burnuna attığı yumrukla ağzından burnundan kan gelmeye başladı aralarına giren Sultan kocasını kenara çekerek seninle ne konuşmuştuk diye bağırmaya başladı