Berivan ile Bora'nın zorlu aşk hikayesi...
Boran " Yedi yıllık sevdiğim beni bu değneklere mahkum kaldığım için terk etti!"
Sesinin son nefeslerine kadar bağırıyordu. İşin kötü yanı ise o güne dair hiç bir şey hatırlamamam herşey çok bulanıktı kafa...
Yol boyunca Berivan huysuzdu arabadan biraz uykuya dalsa da sanki sıkıntı onu gitgide penceresinin içine alır gibiydi teyzemgilin evine vardığımızda herkes gayet bizi güzel bir şekilde karşıladı Salih de oradaydı berivan'ı görür görmez ona doğru baktığında sanki kalbim duracak gibiydi buna daha fazla kaldıramazdım çünkü onun berivana bakması benim canımı yakıyordu nedense acayip bir şekilde kıskanıyordum elimi berivanız omuzuna koyup kendime doğru çekerek kulağına doğru fısıldadım bu şerefsiz sana niye böyle bakıyor dediğinde Berivan başını iki yana sallayarak bilmiyorum.
Berivan doğru söylüyordu ona hiç bakmıyordu ama Salih gözlerini kırpmadan berivana bakıyordu bunu gören Dilber kıskançlıktan ne yapacağını şaşırmış bir vaziyetteydi bize doğru yaklaşarak hoş geldiniz diyerek yapmacık hareketleriyle berivan'a sarıldığında bunun gerçek olmadığını gayet iyi biliyordum onun berivan'dan nefret ettiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz ama yine de tatsızlık çıkmasın diye berivan'la birlikte masaya oturup onlarla birlikte sohbet etmeye başladık.
Berivan'ın ağzından.
Bura beni ne kadar teselli etsede ne olursa olsun benim içindeki korkularım gitgide baş gösteriyordu her nedense bu eve geldikten sonra daha beter huzursuz oldum Salih karşımda Durmuş gözlerini kırpmadan bana bakıyordu ona bakarak Salih abi sen ne yapıyorsun dediğimde başını yere eğip düşünmeye başladı iyiyim de iyi olmaya çalışıyorum dediğinde Dilber kulağıma doğru eğilerek aferin ona abi dediğin için dediğinde hızla dilber'e dönerek kulağına doğru fısıldadım senin için değil zaten onu abim gibi görüyorum dedikten sonra Şerife hanıma bakıp teyzeye faizlerimiz hangi odada üzerimi değiştireceğim dediğimde Boran da benimle birlikte ayağa kalkıp.
Odaya doğru beraber gittik üstümü değiştirerek Boran ile birlikte aşağı indik yeşillik bir alandı bahçelere bayağı ağaçlıkları vardı Mardin'den Antep'e geldiğimiz için yine Doğu sayılıyordu gayet güzel bir yerde Şerife Hanım'ın Antep'te olan evi gayet geniş güzel bir arazisi vardı ussuz bucaksız ekilen ağaçların cıvıl cıvıl kuşların sesi yine de beni rahatlatmıyordu Boran herkese bakarak elimi tutup erivanla biraz buraları gezeceğiz dediğinde Salih abi bize bakarak isterseniz size eşlik edebilirim dediğinde hayır diye başımızı sallayarak beraber çıkacağız dedik
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Onun gözlerinin içine bakarak kendimi rahatlattırmaya çalışıyordum tedirginliğim beni korkutsa da her anın tadını çıkarmaya çalışıyordum boran'la birlikte Şerife Hanım'ın evinden çıkıp Gaziantep'e gezmeye başladık Şerife Hanım'ın hemen hemen her memlekette bir evi vardı yine de gözleri doymuyordu Antep'e akşama kadar gezerek meşhur olan baklavasından yedik çiğ köftesinden yedik.
Beraber gezmedik yer bırakmadık en son parka gelerek Boran bana bakıp bence çocukluğumuza geri dönelim seni salıncakta sallamak istiyorum güzelim dedikten sonra beni salıncağa koyup güzel bir şekilde sallamaya başladı her salladığında yüreğim ağzıma geliyordu salıncaktan korkardım küçükken düştüğüm için alnımda halen o iz vardı ona bakarak korkuyorum beni sallama dediğinde beni salacakla birlikte kendi kucağına çekerek dudaklarını boynuma bastırıp tamam güzelim bitti dedikten sonra beni salıncaktan indirip kendine doğru çekerek elini ben boşluğuma koyup bize bakan insanları umursamadan dudaklarını alnıma bastırıp elleriyle saçlarımı okşamaya başladı şimdi geri dönelim dedikten sonra beraber arabamıza binerek Şerife Hanım'ın evine doğru yol aldık.
Eve vardığımızda bayağı kalabalıktı düğüne daha 4 gün vardı kayınvalidem o kadar acele etmişti ki 4 gün kala bizi buraya getirmişti hiç birimizde bu kadar erken gelmek istemedik ama yine de onun dediğini yapıp gelmiştik kşam yemeği kurulmuş herkes sofraya oturmuştu ben sofraya yaklaştığımda Şerife hanım bana bakarak sandalye kalmadı galiba kızım istersen herkes yemeğini yesin sen Suriye dediğinde tereddüt ederek ona baktığımda Boran herkese baktıktan sonra beni yanına çağırarak seninle sandalyemi paylaşırım güzelim deyip beni de kendine doğru çektiğinde ikimiz küçük sandalyeye oturduğumuz için sürekli bir eli bel boşluğunda kendine doğru çekiyordu.
Buna hamile kalmayan kayınvalidem hizmetçilere seslenerek bir borç sandalye getirir misiniz diye seslendiğinde sesi yüksek bir şekilde çıkmıştı Boran gülerek bana baktı annem tahammül etmiyor senin bana bu kadar yakın durman dedikten sonra tekrar annesine dönerek gerek yok ben karımla böyle çok mutlu bir şekilde yiyorum yemeğimi dediğinde gelen sandalyeyi reddederek biz ikimiz o şekilde yemeğimizi yedikten sonra herkesin oturduğu gibi biz de koltuklara oturup yan yana sohbet ediyorduk boranla.
Gece boyunca herkes gayet güzel bir şekilde sohbet ederken Şerife hanım'la kayınvalidem durmadan bana laf çakıyorlardı artık kime ne cevap vereceğimi bilmez bir haldeydim en son bunlara dayanmayan Salih onlara bakarak Şerife hanıma dönerek sizin berivan'la bir sorunuz mu var neden durmadan beri bana laf çakıyorsun dediğinde nefretle Saliha bakıp o bora'nın bu halde olmasına sebep oldu dediğinde Salih tekrar Şerife hanıma bakarak Berivan kimse bilerek zarar vermez eğer olmuşsa da bir kazadır eminim ki Boran da bunu anlayacak kadar akıllı bir adam öyle olmasaydı şu anda karısıyla mutlu bir şekilde yaşamazdı.
Dediğinde Boran mutlu olmuş bir şekilde annesine bakarak ve teyzesine tekrar dönüp konuşmaya başladı Salih haklı ben eşimi çok seviyorum ve yaptığı o kaza için binlerce defa ona teşekkür ediyorum ki gelip benimle evlendiği için buna mecbur kaldığı için dediğinde Salih hızlı bir şekilde borana bakarak Berivan mecbur mu kaldı seninle evlenmeye dediğinde Salih tam ağzını açıp bir cümle kullanacakken direk ortaya ben daldım kesinlikle öyle bir şey yok ben zorla hiçbir şey yapmam yapmışsam eğer demek ki bilerek isteyerek yapmışımdır boranla evlenmek benim fikrimde isteseydim çekip yurt dışına gidip kesinlikle onunla evlenmeyebilirdim ama yaptığım hatanın bedelini ödeyip bir yandan da boran'la evlenmek istedim ve yaptım.
Dediğimde Boran bana minnetle bakarak teşekkür edercesine başını salladı.
Bir tane sohbetin ardında herkes kendi odasına çekilirken ben de bize ayrılan odaya çekilip orada biraz dinlenmek istedim Boran yanıma gelip beraber biraz sohbet ettikten sonra bana bakarak bir şey istiyor musun aşağı gideceğim dediğinde hızlı bir şekilde ona yaklaşıp elimi omuzuna koyup dudağını öpmeye başladım seni istiyorum anladın mı koca adam diyerek elimi omuzuna vurduğunda tıkırtılı çıkarılmış bir ses de bana yaklaşıp elini ver boşluğuma koyarak beni kendine iyice bastırarak benim karım ne isterde bu adam yapmaz dediğinde elini göğsüne vurup işaret ettiğinde daha çok tebessüm ederek ona yaklaştım.
O zaman bu adam çabuk gitsin gelsin onunla baş başa kalmak istiyorum kocacığımı bir an bile olsun kendimden uzak tutmak istemiyorum dediğimde bana bakarak tamam hemen geliyorum bir bardak su alıp geleceğim dediğinde ona bakarak biraz çok getir galiba ben de susadım dediğim sıra Boran kapıdan çıkıp gittiğinde ben de biraz içeride oyalandıktan sonra bora'nın geç kaldığını görünce ben de arkasından aşağı inecektim ki ayakkabılar kapının önünde olmadığı için sağıma soluma baktığımda ayakkabı yoktu parmak uçlarıma basarak merdivenden inmeye başladım indiğim anda gözlerimin gördüğünü keşke görmeseydim kör olsaydım da bunu görmeseydim Allah kahretsin Dilber elini bora'nın omuzuna koyup onunla konuşuyordu ve beni görür görmez dudaklarını bora'nın dudaklarının üzerine koyup boşta kalan elini bora'nın ensesine koyup daha çok kendine bastırarak öpmeye başladı bunu gören gözlerimi kör etmek istercesine öfelemeye başladım ama gözlerimi açıp kapattığımda aynı manzara karşımda duruyordu hıçkıra hıçkıra ağlayarak Yalın ayaklarla merdivenden inip boran'ın tam karşısına geçerek.
Sizce Berivan bunu sineye çeker mi ve boran'ı affeder mi bence etmez yine de bakalım durum neyi gösterecek
