2.BÖLÜM

95 7 4
                                    

Selam sevgili okurlarımmm.
Tekrar burada sizlerle olmak çok güzel. Yavaş yavaş artık istediğim düzene oturuyoruz. Çünkü hikayenin akışı gerçekten istediğime göre şekilleniyor. Tabi arada bazı şeyler süpriz oluyor. Hatta aklıma ilk düşünce o kadar şaşırıyorum ki... Neyseee hikayenin ikinci bölümü burdan sonra,

İyi okumalarrr<<<<<3

Şarkılar: Melanie Martinez Cake
Once Upon a December
Bella Poarch Living Hell

Kulaklarımda ki fısıltılar ve uğultular hiç geçmiyor; sinyalsiz radyo gibi cızırdıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kulaklarımda ki fısıltılar ve uğultular hiç geçmiyor; sinyalsiz radyo gibi cızırdıyordu. Belki geçer diye gözlerimi açmaya çalıştım ama açamadım. Kafam çok karışıktı. Gördüklerim, duyduklarım, hissettiklerim gerçekliğini yitirmemişti. Üstümdeki etkisi kalıcılığını sürdürüyordu. Muhafızım karşımdaydı, bunların rüya olması imkansızdı.

Eğer rüya olsaydı bilirdim.

Eğer rüya olsaydı ben acıyı sonuna kadar, iliklerime kadar hissetmezdim.

Uzandığım yumuşak yatağımdan havaya kalktığımı hissettim sonra odamda beni saran rüzgar tekrar ortaya çıktı. Hızlı ve sert esen rüzgar beni yönlendiriyordu. Aniden beni kaldıran gücün çekildiğine şahit oldum. Sert bir şekilde odamın, halı serdiğim kısmına yüz üstü düştüm.

Halı düşüşümü yavaşlatsa da yüzüm acımıştı. Yüzümü buruşturarak ellerimle doğruldum. Ben bu halıyı sırf kadife tüyünden yapılma ve yumuşak olduğu için odama sermiştim. Nasıl olur da bu kadar yüzümü acıtabilir? Omzumun üstünden görüş açımı engelleyen şaçlarımı elimin tersiyle geriye attım.

Rüzgardan ve düşmemden dolayı elbisemin kırıştığını düşünüp elbiseme baktım fakat elbise daha güzel, daha kabarık, kırık beyaz bir elbiseye dönüşmüştü. Elbisenin kabarık tülleri elbiseyi daha zarif yapmıştı. Kafamı hafif sola çevirdiğimde maskenin aynı yerinde kaldığını gördüm. Maskeyi elime alarak hasar tespiti yaptım. Maskenin görünürde hasarı olmadığından elime alarak ayağa kalktım

Hipnotize olmuş şekilde kilitli kapıya bakıyordum. Elimde tuttuğum maskeyi yüzüme taktım. Dağılmış rujum, akmış maskaramla korkutucu göründüğüme emindim. Eğer gördüklerim rüya değilse orada yaptıklarımın aynısını yapabilirdim ve kilitli olan kapıyı açabilirdim, kısacası yakıp yıkabilirdim. Bütün hislerimi havaya kaldırdığım ellerimde toplamaya çalıştım. Hissettiğim yoğun güç akımı tekrar ellerimde buluştu. Rüzgar benim bir parçamdı artık. Nasıl bu kadar hissizsin, Esila? Nasıl da yakıp yıkacaksın şimdi her yeri?

RUHLAR KRALLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin