Kırmızının altındaki beyaz yumak - Kazuha x Reader

XVIII

Yaklaşık 40 dakikadır filmi izliyorduk. Gerçekten çok gericiydi, y/n'in yanında korktuğumu belli etmemeye çalışmak daha da gericiydi.

Kan ve dehşet izlemeyi sevmezdim, Scaramouche yüzünden. Beni sürekli böyle saçma sapan şeyler izlemeye zorluyor sonra da dalga geçiyor. Terbiyesiz...

Y/N yanımda pür dikkat seyrederken ben o koltukta oturduğum zamanın yarısını gözlerim kapalı geçirmiştim. En azından el ele tutuşuyorduk.

Her dakikayı film arasının gelmesini umarak geçiriyordum. Kendimi araya girmek üzere olduğumuz için avutmaya çalışıyordum ki daha beteri geldi, sex sahnesi seyrediyorduk.

y/n'in çıtır çıtır mısır yeme sesi kesilmişti, ben de açıkçası pek hareket edemiyordum. Muhtemelen uzun bir süre sinemaya gitmeyecektik.

Ne yapmalıydım?? Kafamı çevirsem tuhaf mı olurdu, yoksa izlemeye devam etsem sapık olduğumu mu düşünürdü?? Tanrım, bana yardım et. Seviştiğimizi düşünmemeye çalışıyorum ama o yanımdayken yapamıyorum.

Göz ucuyla ona baktım, o da bana baktı. Birkaç saniye bakıştık, hayatımın en tuhaf anıydı diyebilirim. Bitmek bilmiyordu. Koca karanlık salonu aktörlerin iniltileri dolduruyordu. Ah, onun teninin sıcaklığını kendimde hissetmek nasıldır acaba?

y/n yavaş yavaş tekrar mısırından yemeye başladı ama izlemiyor gibi görünüyordu, ona ayak uydurmak için ben de mısır yedim. Birkaç dakika boyunca sadece mısır yedik, mısır kovasına bakarak. Çok, çok tuhaftı. Merak ediyorum, o da benim yaptığım gibi bir anlığına öyle hayal etmiş miydi ikimizi?

--------

Sonunda ışıklar yandı, film durdu. Öyle sevinmiştim ki. Beraber salondan çıktık, ama konuşamadık. Bırakın konuşmayı birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Lavaboya gittik, elimi yüzümü yıkarken aynaya baktığımda suratım kıpkırmızıydı. Zihnimde tekrar beliren düşünceleri silkeledim kendimden.

Dışarı çıkıp y/n'i bekledim. Çıktığında aramızdaki tuhaf havayı dağıtmak için konuştu.

"Çok gerildim"

"Ben de"

"Korku filmlerini hiç sevmiyorum, senin hoşuna gider diye düşündüm."

"y/n, ben de kendin sevdiğin için bilet aldığını düşünmüştüm"

"...Gerçekten mi?"

"Evet, ben de hiç sevmiyorum. Scara benimle dalga geçiyor sürekli bu yüzden."

Güldü,
Niye söyledim ki ben bunu şimdi.

"Ah, çok sevindim..."

"Filmin kalanını izlemeyelim, lütfen..."

"İzlemeyelim.."

"...Kazu"

"Hm?"

"Biletleri filmi pek incelemeden aldım... Öyle... Öyle bişey olduğunu bilmiyordum, özür dilerim."

"Sorun değil, y/n."

Sanırım bu hayatımın en, en utanç verici günü.

Elini tuttum, film izlemek için geldiğimiz alışveriş merkezinde dolanmaya başladık. Yapacak pek bir şey yoktu, bu yüzden y/n'e kahve almak istedim. Kahve içmeyi seviyordu.

Ne kadar çok istesem de insan ortasında onu öpmeye çekiniyordum. Açık saçları boynunu kapatıyordu, sahiden de dünyadaki en mükemmel şeydi. Bir tanrıça vardı gözlerimin önünde, ona her bakışımda boğazım düğümleniyor ve göğsüme bir ağırlık iniyordu. Fazla mükemmeldi, insan değil gibiydi. İnsanlık dışı bir güzelliğe sahipti. Y/N... Benim tatlı y/n'im.