İyi okumalar tatlış okuyucularım!
Bu arada ben bu kitabı sekiz dokuz bölüme falan final yapamam bir sürü olay var hemen çözemem ben bunları arkadaşlar bir tık daha fazla yazmam gerekiyor emin oldum ben sdfgh
*****
"Leydi Ainsward ile konuşacağını sanıyordum." Maxim kitaplara gömülmüş haldeyken çalışma odamda belirdiğinde babamla karşılaşmamızın üzerinden bir saat geçmişti.
Kendisi zahmet etmediği için yerimden kalkıp kapıdaki hizmetçilere rahatsız edilmek istemediğimi söyleyerek kapıyı kilitledim.
"Bende senin daha erken geleceğini sanıyordum, elimde gerdanlık olmadan yanına gitmek istemedim. Bunun yanı sıra evdekilerin iyileşir iyileşmez dışarı çıkmamı hoş karşılamayacağını düşündüm."
Maxim üzerinde uzun siyah bir pardösüyle odanın ortasında duruyordu, düz siyah saçlarını haylazlığını vurgulayacak şekilde dağınık bırakmıştı. Gözleriyle aynı renk olan kan kırmızı bir fular boynunda tüm siyahların arasında ben buradayım diyordu. Bakışlarım elinde tuttuğu kutuya gitti.
Büyükannemin bana yıllar önce verdiği kutu tam karşımdaydı, yanına gidip elimi kutuya uzattığımda geri çekildi.
"Önce görgü kuralları Misty Soleil." Maxim'in ukala sesiyle gözlerimi devirirken istediğini ona verdim.
"Getirdiğin için teşekkür ederim Maxim, oldu mu?" Dudakları geniş bir gülümsemeyle kıvrılırken gözleri kısıldı ve memnun bir ifadeyle bana kutuyu uzattı.
"Rica ederim, sadece postacı olmadığımı hatırlatmak istemiştim."
Kutuyu alıp masamın üzerine koydum, kapağı açtığımda karşımdaki görüntü beni geçmişe götürmüştü. Elmas gerdanlık eski bir tasarım olmasına rağmen oldukça şıktı.
"Kopyasını yapabilir mi ne düşünüyorsun?" Maxim'de yanıma gelmiş düşünceli bakışlarla kutuya benimle bakıyordu. İç çektim.
"Emin değilim ama bunu yaptırabilecek tek insan o olmalı, arkadaşım diye demiyorum ama konu iş olduğunda ürkütücü şekilde tutkulu olabiliyor."
"Ona uyuyor." Onaylamasına tam katılacakken duraksadım ve tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
"Serena'yı tanıyormuş gibi konuştun."
"Öyle konuşmadım." Ne yaptığını farkına vararak başını iki yana salladı ve benden uzaklaştı.
Bana mı öyle gelmişti?
Maxim ile Serena'nın hiçbir ortak noktası olmadığı için düşüncemin doğru olmama olasılığı daha yüksekti. Pekâlâ, git gide şüpheci bir kişilik geliştiriyordum...
Zihnim yeterince dolu olduğu için bu konuyu uzatmadım, kutuyu tekrar kilitleyip çalışma masamın dolap gibi olan kapaklı kısmına yerleştirdim. Maxim bu sırada masamın üzerindeki kitaplara bakıyordu.
YOU ARE READING
Kötülük Yaşamak İstiyor
Historical Fiction"Sonuna karşı çık ya da öl." Kaderinde ölüm yazılı olan kötü bir karakterin içerisinde doğmadan önce tercihlerin hayatı bu kadar etkilediğinin farkında değildim. Misty Soleil Loungberg, dükün kötü ünüyle nam salmış biricik kızıydı ayrıca orijinal h...