66.

21.6K 1.5K 199
                                    

Selaaamm.

İyi okumalarr.

[*]

"Anne, yeter ya!"

"Sen niye isyan ediyorsun?"

"Off."

Halam ile babannem atışıyordu. Klasik.

Cristian, alnına çiçekli yazma bağlamış, üzerinde meşhur çiçekli önlük ile sarma sarıyordu.

Halam ve babannem ise, oturmuş bir şekilde, onu izliyorlardı.

Ben de Cristian'ın karşısına oturmuştum. Sarma sarıyordum. Tabi ki, kocam için sarıyordum. Yardım için değil. Yediğin meyvelerimi unutmayacağım, Cristian.

Halam, "Anne, yeter lütfen. Sabahın köründe uyandırdın, buna bir şey demedik. Sadece Cristian'a, evi süpürttürdün, yerleri sildirdin, toz aldırdın. Üstüne üstlük, bahçeyi bile temizlettirdin. Az önce, kaç çeşit olduğunu saymadığım kadar yemek yaptırdın. Sarma mı kaldı sadece?" Diyerek, isyan etti.

Haklı.

Şaka bir yana, ben, Cristian'ın bu kadar becerikli olduğunu bilmiyordum. Az önce halamın saydığı tüm işleri, oflamadan ve bıkmadan yapmıştı. Acaba, o da mı evde kaldı? Ya da, çok aşıktır? İnan bilmiyorum.

Babannem, "Valla, sen böyle diyorsun, ama çocuk halinden memnun." Dedi.

Cidden. Seni akşam görelim, paşam.

Halam elini alnına vurarak, "Her şeyi bilmek zorunda mısın!" Diyerek, Cristian'a çıkıştı.

Cristian ise, "Bak, aynı parmak." Dedi, ve sardığı sarma ile, parmağını yan yana koydu.

Babannem, "Bak, maşallah. Sonunda sarmaları dolma gibi değil de, sarma gibi sardı." Dedi.

Bunlar oldu, bence.

Sevinçle, "Bitti!" Dedim.

Halam bana bakarak, "Ya, sen niye sarma sarıyorsun ki?" Diye sordu.

Bakışlarım, sıra sıra herkesin üzerinde gezdi. "Çarpılmak isteseydim, aşerdim falan derdim. Ama Allah var yukarıda, çarpılmaktan korkuyorum. Kocam için sardım. Çok sever." Dedim.

Kendim sardığım sarmaları, tabağa koymuştum. Bir kaç tane Cristian'ın sardığı sarmalardan alıp, tabağa koydum.

Cristian, "Ne yapıyor, ben?" Dedi. Sanırım, 'sen ne yapıyorsun?' Demek istiyordu.

Ayağa kalkarak, "Arkadaşın sonuçta. Senin sardıklarına da baksın. Hadi, baay. Kolay gelsin." Dedim. Bir kaç tane peçete aldım. Mutfaktan, elimde tabak ile çıktım.

Daniele, en son bahçedeydi. İşleri yoğun olduğu için, uzaktan halletmeye çalıştığını söylemişti.

Hızlıca yürüyerek, evden çıkıp, bahçeye doğru ilerledim. Burada yoktu.

Bahçenin kapısını açıp, etrafa bakındım. Evet, canım kocam orada. Arabasına yaslanmış bir şekilde, etrafa bakınıyordu.

Ben de, etrafa bakındığımda, bir sürü çocuğun koşuşturarak mutlu mutlu oynadıklarını gördüm.

Kocamın yanına doğru ilerlerken, bir tane çocuk az kalsın bana çarpıyordu. Bir elimle onu durdurarak, "Hopp, dikkat et güzellik." Dedim.

Bana gülümseyerek, "Duru abla, o senin kocan mı?" Diyerek, havalı havalı etrafa bakınan Daniele'yi işaret etti.

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Elinde tuttuğu oyuncak bebeği göstererek, "Bak! Bana bunu verdi. Hatta tüm çocuklara oyuncak verdi!" Dedi, ve sevinçle yerinde zıpladı.

İtalyan Mafya Mı? • Yarı Texting •Where stories live. Discover now