İsteyemiyordum! Deli gibi istemek istiyordum ama isteyemiyordum!

Ayağa fırladım bir anda ve dişlerimi sinirle sıkarken volta atmaya başladım.

"Hadi ben geri zekalıyım ama o piç kurusu niye geldi ki yanıma? Daha saatler önce gözüme gözükme demişken hemde. Öğrendiğim gerçeklerden sonra, neden o sikik suratını görmek zorundaydım ki? Neden, onu görür görmez tüm duvarlarım yıkılmak zorundaydı ki?"

Volta atarken adımlarda bile kendime olan sinirim vardı.

"İstemiyorum amına koyayım, istemiyorum seni anlamak, affetmek, özlemek-" Alt dudağımı sertçe dişledim.

Ona olan özlememimi, çıkmamak üzere yerin en dibine gömmüştüm ben halbuki. Ama şu an...

Ama şu an bu hissin, vücudumdaki belirginliği aklımı yitirtecekti bana.

"Orospu Affan!" Boğazımı acıtan bir yükseklikle bağırmıştım.

Adımlarım, keskin bir bıçak gibi kesildi.

"Ne hakla bana bunları hissettirirsin lan? Ne hakla beni bu duruma sokarsın? En çok kendime iyi davranmam gerekirken nasıl? Kendimde duyduğum öfkenin bu kadar keskin olmasını sağlarsın?!"

Amına koyucam.

Evet koyacaktım. Yoksa kendime gelmem mümkün değildi. "Koyucam." Diye tısladım ve kendime durdurmadım.

Sırılsıklam ve yanan vücudumu kısaca suyun altına sokup kendine getirdim, hız kesmeden üstüme siyah tişört, altıma siyah pantolon geçirdim ve beklemeden evden çıktım.

"Abi bir yere mi-"

Elimi hızlıca kaldırıp Şükrü'yü susturdum. Hala üzerine doğru yürürken. "Anahtarı fırlat arabanın." Dedim. Anlamayan bakışlarına karşılık sabırsızca "Hızlıca!" Diye sertçe konuşunca, eli ayağı birbirine dolaşırken telaşla anahtarı çıkarıp bana doğru fırlattı.

Anahtarı tek elimle yakalayıp hız kesmeden yanından yürüyüp arabaya geçtim. Motorun çalışmasıyla gaza basışım eş zamanlı olmuştu.

Hızımı, trafik ışıkları dışında hiç yavaşlatmadım. Gerçi ben istesemde vücudumdaki sinirin getirdiği hırs, hareketlerimi yavaşlatmazdı.

Daha dün girdiğim kapıdan, bugün tekrar girmek zorunda kaldığım için dahi Affan'ı suçluyordum.

Artık bana alışan çalışanlar, sadece saygıyla ayaklanıyor ve dokunmuyorlardı. Şansıma asansörün kapısı yeni açılmış, içinden bir kaç kişi çıkmıştı. İçinde tek kişinin kaldığı asansöre umursamadan girdim ve Affan'ın olduğu katın tuşuna sertçe, ardı ardına basmaya başladım.

"Şey..." Yanımdaki kız kısık sesiyle, çekinerek bana baktı. "Kusura bakmayın ama şsy... öyle basmaya devam ederseniz sensörü var, tehlike algılayıp asansörü durduruyor."

"He." Diye şaşkınlıkla bir tepki verirken hareketimi kestim ve düğmelere bakıp tekrar kıza döndüm. "Anladım."

Kız tırsak bir gülüş sergileyip önüne döndü. Benle asansörde tek olmanın kızı korkuttuğumu fark ettim ve bu aklıma Özgür'ü getirince bir silkelendim. Aynı yaşta gözüküyorlardı.

Bir kızı korkutmak istemezdim.

Kendime bir de bu yüzden sinirlenirken, yine kendimi aşırı derecede zorlayıp hafifçe sırıttım ve kızı rahatlatma amacıyla "Aceleci ben işte." Derken burnumdan nefesimi vererek gülüşümü genişlettim. "Sanki neye yetişmeye çalışıyorsam." Omuzlarımı silktim hıh der gibi.

ZİKO (bxb)Where stories live. Discover now