12 ❄️ Sevgi

2.6K 175 48
                                    

Rumeysa Can

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.


Rumeysa Can

Siz| Dayım tatil planlamış. Bir hafta Ankara'da olmayacağım

Çağlar| Haftaya Perşembe burdasın yani

Siz| Bilmiyorum. Uzatabiliriz dedi

Siz| Dayım uzun süre yurtdışındaydı ya

Siz| Tadını çıkarmak istiyor :)

Siz| Nişanı da tatilden sonra olur diye düşündük

Bir süre mesaj gelmedi. Bu tatil durumu da ani oldu. Çağlar anlayışlıdır.

Çağlar| Ne zaman gidiyorsunuz

Siz| Yarın sabah erkenden yola çıkarız

Siz| Saat geç olduğu için arayamadım seni

Siz| Gittikten sonra da söylemeyi uygun bulmadım

Çağlar| Teşekkür ederim

Çağlar| Yola çıkınca haber ver olur mu

Çağlar| Ya da sabah gitmeden bir kere de olsa göreyim seni

Daha bu sabah görmüştü beni. Duygulandım.

Siz| Ben ararım sabah

Siz| Hayırlı geceler. Allah rahatlık versin :)

Çağlar| Tamam. Allah rahatlık versin sana da. Hayırlı geceler 🤍

Mesaj bölümünden çıkamazken hâlâ çevrimiçi olması dikkatimi çekti. Gözlerim gitgide kapanırken çıktım. Uykuya dalmıştım bile.

___

Muhammet Çağlar YURTOĞLU

Dün gece doğru düzgün uyuyamadım. Rumeysa'yı şimdiden özlemeye başladım.

Aynada üzerime çeki düzen verirken telefonumdan yükselen sesle başımı çevirdim hemen. Yatağın üzerinden telefonumu alırken ismini gördüğümde kalp atışlarımı hızlandırmaya yetmişti. Hızla cevaplayıp kulağıma götürdüm. Bir ara sessizlik olsa da yumuşak ve enerjik sesi doldu kulaklarıma.

"Hayırlı sabahlar, Çağlar."

Dudaklarımı aralayacağım vakit dayısının sesi geldi kulağıma. "Güzelim sen öne geç. Ablamla eniştem arkada oturmak istedi." dediğinde hışırtılı sesler duydum. O sırada odadan çıktım. Merdivenleri inerken Rumeysa'yı duydum.

"Dayı, biraz bekler misiniz? Ben geleceğim. Arabanın önünde buluşuruz."

"Çıkıyoruz şimdi zaten. Telefondakine de. Biraz özlemeyi bilsin. Hemen nişan olmaz. Son dediğimi özellikle söyle. Selamımı da iletirsin, Çağlar Beye." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Of dayı-"

"Bin arabaya ve telefonu kapat. Ablamla eniştem geliyor."

Dış kapıyı açtığımda Rumeysa'dan telefonu aldığını gördüm. Ellerim kaşınıyor.

Telefon kapandı. Ayşe Teyze ve Lokman Amca dışarı çıktığında Rumeysa arabaya bindi. Yanlarına yaklaştım. Daha beni tanımadın.

"Hayırlı sabahlar, Lokman Amca."

Ayşe Teyze ve Lokman Amca güler yüzleriyle bana döndüğünde Yağız çatık kaşlarıyla bana bakıyordu. Rumeysa'nın arabada bindiği tarafta bekçi gibi duruyor. Umursamadım. Lokman Amcanın elini öptüğümde sarıldı bana. Yağız, ters ters bakıyor bana. Lan sevdiceğimi görmeden gitmem burdan.

Hâl hatır sorduktan sonra nereye gideceklerini de öğrendim. Bursa'ya gidiyorlarmış. Başka yer kalmadı zaten. Bulunduğumuz bölgenin suyu çıktı. Hep o Yağız'ın başının altından çıkıyor kesin.

"Hadi abla, enişte gecikmeyelim. Gidelim artık. Rumeysa da çok heyecanlı. Bir an önce gitmek istiyor." dedi Yağız gerile gerile. Ayşe Teyzenin sesini duydum sonra. Bana döndü.

"Bursa'yı merak ediyordu, Rumeysa. Bir konuşma arasında geçti. Dayısı burdayken gidelim dedi, sağ olsun. Kardeşim diye demiyorum, düşüncelidir."

Başımı salladım. Rumeysa'nın fikriymiş. Neyse. Evlenelim, yurtdışına bile götürürüm onu.

"Ne güzel..." dedim gülümsemeye çalışarak. Karşımda sırıtıyor. İçten içe gülerek dudaklarımı araladım.

"Lokman Amca, Ayşe Teyze izninizle siz gitmeden Rumeysa ile iki dakika konuşabilir miyim?"

"Olur tabii oğlum. Biz arabaya geçelim." dedi Lokman Amca memnun hâlde. Ayşe Teyze ile arabaya geçerken devam etti. "Yağız sen de arabaya geç."

Yağız'ın yüzü sirke satarken kaşlarımı havalandırıp sırıttım. Gözleri üzerimde arabaya geçti. O an gözlerim alel acele yan tarafa kaydı. Kapı aralandı ve arabadan indi Rumeysa. Kapıyı sakince kapatıp bana döndüğünde göz göze geldik. Yanıma yaklaştı. Gözlerinin içi gülüyordu.

"Seni göremeyeceğim diye korkmuştum." dedi biraz alçak sesle. Hissettiğim kalp atışlarımla gülümsedim.

"Gerekirse arkanızdan gelirdim." dediğimde gözlerini kaçırdı. Gülen gözlerini gözlerime diktiğinde kızarmış yanaklarını fark ettim. Sıcak bastı beni.

Gözlerim ellerine kaydı sonra. Hediye ettiğim eldivenleri giymiş. Küçük ellerine çok yakışmış. Ellerini birbirine bağladığında sesini duydum.

"Hava soğuk. Parmak uçların kızarmış. Çok bekleme burda. Vedalaşalım. Hem beni bekliyorlar."

Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde kızarmış burnunu fark ettim. Ellerim üşüdü o an. O da üşüyor. Başımı salladım istemeye istemeye. Vedalaşmak ağır geliyor.

"Eldivenler çok yakışmış." dedim gülümseyerek. Tatlı tatlı gülümsedi. "Sen aldın ya ondandır." dediğinde hafif gülüşünü duydum. Gözlerimi güzel çehresinden ayıramazken boğazında gıcık varmış gibi öksürdü. İrkildim.

"İyi misin-"

"Dikkat et kendine-" Durdu. "İyiyim iyiyim." dedi alel acele. Yerinde kıpırdandı sonra. "En güzele emanetsin."

Kocaman gülümsedim. "Sen de dikkat et kendine. Yolunuz açık olsun. Allah'a emanet ol." dediğimde gülümsedi benim gibi. Başını çevireceği vakit dudaklarımı araladım.

"Rumeysa..."

Bana döndüğünde içimden geçeni söyledim.

"O güzel yüzün hiç solmasın." dediğimde duraksadı. Ellerini birbirine bağladı. Utangaç bakışları yüzümü gülümsetirken sözleri üzerine duygulandım. Gitti.

"Sevgini benimle paylaştığın için teşekkür ederim."

❄️⭐

Bölüm nasıldı?
Düşünceleriniz?

Rumeysa?

Muhammet Çağlar?

Yağız?

Tatil?

Oy ve yorumlarınız beni mutlu ediyor 💖

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz ❄️

Özlemek.

Bölüm fotoğrafları Pinterest'e aittir.









Kar TanemOnde as histórias ganham vida. Descobre agora