9.BÖLÜM:Ziyaretler

71 8 1
                                    

"Abi annem başka biriyle evlenecek değil mi?" küçük kız biraz daha büyümüştü ancak hala anlayamadığı şeyler vardı.

Abisi de büyümüştü. Onun ise kardeşine karşı nefreti daha çok artmıştı. Kızın günahsız olduğunu kabul edemiyordu bir türlü...

Sessizce kafasını sallayarak onayladı kardeşini.

Kız sonunda abisinden bir tepki alabildiği için mutluydu.

"Geçen akşam bize yemeğe gelen adam değil mi?"

Yine kafasını sallayarak onayladı. Amacı kardeşi sorularının cevabını alsın ve onu rahat bıraksındı.

"Ben onu sevmedim. Bana garip bakıyordu."

Abisi hafiften kaşlarını çattı "Saçma sapan konuşma!" diye kızdı.

Kardeşinin boşuna kuruntu yaptığını düşünüyordu. Öyle bir şey olsa da umursamazdı, yeteri kadar derdi vardı kendince. Annesinin krizleriyle uğraşıyordu. Babaları öldükten sonra iyicene delirmişti.

Abisinin uzun zaman sonra kendisine kurduğu ilk cümle kızgınlık ve öfke dolu olduğu için kırılmıştı. Ancak artık umursayamıyordu bunları. Umursayacak kabiliyeti kalmamıştı. Yani o böyle olduğunu düşünüyordu. Ama konu abisi olduğunda ne kadar hassas olduğunu unutuyordu sürekli. Dolan gözlerini fark ettiğinde ise başını eğdi.

Morarmış kollarına takıldı gözleri ardından o adamın bakışları geldi aklına. Korktu fazlasıyla. Ya o adamda canını yakarsa?

Yakacaktı, farklı yollardan da olsan küçük kızın canını fazlasıyla yakacaktı. Ölümü düşleyecek kadar kıracaklardı onu...

***

Bu kaçıncı kabustu hatırlamıyorum. Ve artık bıkmıştım, anılarımın birer kabusa dönüşmesinden bıkmıştım.

Zar zor yataktan kalkıp banyoya geçtim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime baktım. Oldukça zayıflamıştım fakat yanaklarım az buz tombulluğunu koruyordu. Kehribar rengi gözlerimde yorgunlukla bakıyordu.

Mutfağa geçip, bir şeyler atıştıracaktım fakat anında bulanan midemle, salona geçtim.

Uzun süredir pek bir şey yiyemiyordum ama bu durum son günlerde artmaya başlamıştı. Kendimi zorlayıp yemeye çalıştığımda ise kusmaya başlamıştım.

Sehpanın üzerindeki telefonum çalmaya başlayınca, oturduğum yerden uzanıp aldım.

Aybora'nın aradığını görür görmez açtım telefonu. Buna ihtiyacım vardı...

"Merhaba." dedi "İyi misin diye merak etmiştim."

"İyiyim?"

"Sesin pek öyle gelmiyor ama." bir şey diyemedim "Yanına gelmemi ister misin? Ama yanımda küçük bi' misafir daha getiririm."

"Olur." dedim anında. Yalnız kalmak istemiyordum.

"Geliyorum hemen." dedi beni anlarcasına.

Telefonumu kapattıktan sonra on on beş dakika geçti ve kapı zili çalmaya başladı bu sefer.

Şaşkınlıkla ayağa kalktım ve kapıyı açmaya gittim. Bu kadar hızlı gelmelerini beklemiyordum.

Karşımda kucağındaki kardeşiyle, sırıtarak duruyordu.

Yorgunca gülümsedim "Haydi geçin içeri." diyerek yol verdim. Ardından onlar ayakkabılarını çıkarmışken "Siz salon geçin, ben kahve ve meyve suyu getirip geleceğim." deyip mutfağa geçtim.

Bazı YalanlarWhere stories live. Discover now