15

7.6K 533 75
                                    

Yeni bölümle herkese merhaba, şuan okuldan dolayı çok yazamadığım için bir sonraki bölüm biraz geç gelecek.

Anlayışınızı bekliyorum, herkese iyi okumalar♡

---

Babamın saçımı okşamasıyla gözlerimi açtığımda annemin ayaklandığını görmüştüm. Küçükken olduğu gibi babama sarılınca her şeyi unutuyordum ben, sanki tüm duyularım resetlenmiş gibi oluyordu.

Yavaşça kalkıp saçlarımı düzelttim ve hep birlikte yine o odaya gittik. Bu sefer ilk biz gelirken diğerleri de hızla arkamızdan girmişti. Konuşmaya fırsat bile kalmadan doktor da elindeki zarfla içeri girdi.

"Evet sizleri bekletmeden sonuçları açıklayacağım" dedikten sonra hemen zarfı açtı ve okumaya başladı. Bu sırada annem ise elimi tutuyordu sanki gitmemden korkar gibi. Bilmiyordu ki ben onların tek gözyaşı için dünyayı yakardım yine de onlardan uzaklaşamazdım.

Çünkü aile kan bağı gerektirmezdi. Kalpler birbirini sevdiyse kan bağı yanında sadece bir sıfattı bizim için. Birbirimize öyle bağlanmıştık, ki ilk günden beri birimiz bile eksikken biz ÖZTÜRK ailesi olamazdık.

"Dilara YAVUZ ile Kamil SÖNMEZ arasında %99,9 kan bağı bulunurken, Berfu ÖZTÜRK ve Fırat YAVUZ arasında da %99,9 kan bağı bulunmuştur. Hastanemiz adına çok özür dileriz" dedi adam okuduktan sonra başını eğip.

Ben ise öylece donakalmıştım diğer kızın aksine. Dilara denen kız hızla eski aileme sarılırken hepsi de ona sarıldığında öylece izliyordum.

6 yaşıma kadar her gün dilendiğim sevginin daha yeni tanıştıkları kıza verilmesini izliyordum.

"Yavrum..." denen sesle diğer tarafıma döndüğümde birçok kez karşılaştığım kadın gözleri doluyken bana bakıyordu. Elimdeki annemin elini sıktım öylece. Ailemin karışmasına sevinmeli miydim yoksa üzülmeli miydim?

Dilara "Ben gerçek ailemle yaşamak istiyorum, bundan sonra bir daha görüşmeyelim. Sizden de nefret ediyordum zaten sürekli beni kısıtladınız" dedi YAVUZ ailesine ve eski ailemle odadan çıktı. Doktor da ardından çıkarken odada sadece bizler kalmıştık.

"Yavrum, kızım bir şey söyle yalvarırım" diyen kadına tekrar baktığımda babam eliyle sırtımı okşuyordu. Biliyordu ki benim ani ataklarım oluyordu ve o zaman konuşamıyordum bile. Birkaç derin nefes alıp kendime geldikten sonra konuşmaya başladım.

"Beni karıştırmanız sizin bilerek yaptığınız bir şey değil evet. Ama benim bir ailem var" dedim sert sesimle. O kadın artık ağlarken annem de ağlamak üzereydi. Babam ise sessizce ikimize destek oluyordu.

Fırat bey "En azından görüşelim kızım, sana 26 yıl geç kaldık ama tanımak istiyoruz seni. Sen bizi kabul etmesen de biz yanında olmak istiyoruz" dedi eşinin elinden tutarken.

Babam "Doğru diyor Berfu'm, en azından tanış onlarla" dediğinde itiraz edecekken kafasını salladı.

Babam "Benim için, en azından birkaç kere"

"Peki, sadece senin için ve birkaç kere baba" dedim onlara bakarken. Annemin gözlerinin iyice dolu olduğunu görünce kolunu sıvazladım ve birlikte ayağa kalktık.

"Lütfen akşam yemeğine gel kızım, tek gelmek istemezsen hep birlikte gelin" dedi kadın gözlerini silerken.

'Kadın diyoruz ama kadının ismi var, ismi Necla farkında mısın Berfu' diyen iç sesimi takmadan onayladım. Tüm bu olaylar sonunda kafamı yandaki benden genç çocuğa çevirdiğimde bana çokta memnun bir şekilde bakmıyordu.

BERFU ÖZTÜRK (Ara Verildi)Where stories live. Discover now