9

8.8K 453 69
                                    

Bu bölümü yazarken aşırı gerildim çünkü ilk defa toplu bir şekilde görev yazıyordum ama bittikten sonra ben beğendim. Umarım sizlerde beğenirsiniz.

İyi okumalar, lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin ♡

---

Kasaturam ve çakılarımı koyduktan sonra yedek şarjör de aldım yanıma. Kampı tamamen temizlemeliydik ki sivilleri güvenle alabilelim. Hepimiz hazır olduktan sonra hızla helikopterin yanına gitmiştik. Babam bizi orada bekliyordu bile. Önünde sıraya girdiğimizde konuşmaya başladı.

"Bugün yaralı istemiyorum! Sivillerimizi sağ salim getirin ve kendinize dikkat edin! Allah yardımcınız olsun!"

"Sağ ol komutanım!"

Timime döndüm ve konuşmaya başladım.

"İnfaz timi! Helikopter bin!"

Arda'dan başlayıp sırayla binerlerken bende en son babama selam verip hızlıca binmiştim.

"Kalkış izni istiyorum yüzbaşım!"

"İzin verildi!" dememle helikopter hızla havalandı ve bizi koordinatlara en yakın yere doğru götürmeye başladı. Bu sırada kimseden ses çıkmıyordu. Aslına bakarsanız bence hepimiz gergindik ama kimse belli etmiyordu. Boğazımı temizleyip dikkati üzerime çektim.

"Gittiğimizde kimse emrimden dışarı çıkmayacak! En ufak hareketinizi bile söyleyeceksiniz. Şehit istemiyorum anlaşıldı mı!"

"Emredersiniz komutanım!"

Gülümseyip hepsinin yüzüne bakarken onlar da gülümsemeye başlamıştı.

Yağız "Komutanım çok heyecanlıyım. Uzun zamandır dağdan uzak olunca it öldürememiştim. Çok özlemişim"

"Al benden de o kadar aslanım. İki it öldürelim de keyfimiz yerine gelsin"

Diğerleri bize 'bunlar deli' bakışı atarken biz umursamadan gülüyorduk.

Doruk "Komutanım planımız ne peki?"

" Yağız mevzilenecek, bugünlük uzaktan vurmakla yetineceksin aslanım. Ben ve Akın önden girerken Doruk ve Arda arkadan girecek. Tuna ise Yağız'ı korumak ve gerekirse destek için bekleyecek."

Hepsi planımı onaylarken helikopter izin alıp inişe geçmişti bile. İndiğimizde Tuna'ya döndüğümde hızla haritadan koordinatlara baktı.

"Yaklaşık 30 dakika komutanım"

Kafamı sallayıp hepimiz yürümeye başlarken Arda, Akın ve Tuna arkada goygoy yaparken ben Doruk ve Yağız ise itleri nasıl öldüreceğimizi konuşuyorduk. Daha doğrusu ben ve Yağız konuşuyor, Doruk sadece tepki veriyordu.

Artık kampın bir kısmı görünmeye başladığında kayaya pusup işaret parmağımı dairesel olarak döndürdüm. Hepsi hızla toplandığında konuşmaya başladım.

"Yağız mevzilen, başka mevzilenen varsa işini hallet. Sol sende sağa ben bakacağım. Etraf temizlenince anlattığım şekilde içeri gireceğiz. Diğerleri de girişleri incelesin"

Hepsi kafalarını sallarken bende elimdeki silahla mevzilenen var mı ona bakıyordum.

"38 derecede ağaç yanında 2 kişi var"

Kulaklıktan gelen sesle oraya döndüğümde görmüştüm.

"Sağdaki benim hazırlan. Ateş" dediğimde ikisi de kafasından yiyip sessizce gebermişti. Hızla etrafa tekrar bakarken diğerleri yakınlarda mevzilenmiş ve kampa bakıyordu. Neyseki başka mevzilenen keskin nişancı yoktu.

BERFU ÖZTÜRK (Ara Verildi)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt