1

17.4K 726 76
                                    

Soğuk bir insanı gülümsetir miydi? Buz gibi bir soğuk... İliklerine işlerdi, bırakmazdı insanı. Kimileri soğuktan korkardı, istemezdi üşümek. Kimisi ise ısınmak istemezdi, ısınmanın vereceği umuttan korkardı. Vücudunun tekrar ısı istemesinden korkar, sıcağa yaklaşamazdı.

Küçük kızın en güzel anısı soğuk bir gecedeydi. Buz gibi soğuk bir gece... Daha çok küçüktü, 6 yaşındaydı en fazla. Yaşına göre epey zayıftı. Bakımlı denecek kadar bakımlı sayılmazdı. Çünkü ailesi bakmazdı ona. Sevmezdi kimse onu, hep küçük görür nasıl yaşadığını bile umursamazlardı.

Ama ne zaman ki aileden biri sinirlense o zaman küçük kız kaçacak yer arardı. Çünkü bu sinirin suçunu hep kızdan bilirlerdi.

"AĞLAMA! DAHA DA SİNİRLERİMİ BOZUYORSUN!"

"ÇIĞLIKLARINI KES! SESİN BENİ İĞRENDİRİYOR!"

"SENİ KÜÇÜK FARE!"

"KİMSE SANA YARDIM ETMEYECEK!"

"BANA ANNE DEME! SEN BENİM ÇOCUĞUM DEĞİLSİN!"

"UZAKLAŞ BENDEN! SENİN YÜZÜNDEN HERKES BANA GÜLÜYOR! BEN SENİN ABİN DEĞİLİM!"

İşte o soğuk günden 1 gün önce kapının önüne koymuşlardı onu. Üzerinde ince triko, altında ince bir eşofman, ayağında ayakkabı bile denemeyecek eski bir ayakkabı. Babası bir kere daha sinirini ondan çıkarmış, abisi ve annesi ise umursamadan onu atıp kapıyı üzerine kilitlemişti. 1 gündür dışarıda olsa bile kimse onu fark edipte yardım etmemişti. İlk kez iliklerine kadar üşümeyi de o zaman tanımıştı.

Her bir zerresinin donduğunu, ellerini ovuştursa bile ısınmadığını hissetmişti. Şimdi ise 1 gün sonra geldiği çimenlikte kendini yere bırakmış, yan taraftaki boşluğa öylece bakıyordu. Kendine 4 yaşından beri sorduğu soruları tekrar sormaya başladı.

'Neden? Neden ailem beni sevmiyor?'

'Onlara ne yaptım da her zaman dayak yiyip kötü sözler işitiyorum.'

Daha sonra sırt üstü yatmaya çalışırken sırtı ve kolları acısa da sonunda başarmış ve gökyüzüne bakmaya başlamıştı. Kapkaranlık gökyüzü onu karşılarken gülümsedi. Karanlığı severdi ,çünkü karanlıkta saklanır kimse onu bulamazdı. Tüm korkularını gizlerdi karanlık.

Zaman geçtikçe hafif titremeye başlamış, artık daha da üşüyünce cenin pozisyonuna doğru dönerken yanağına düşmüştü bir kar tanesi.

Kafasını çevirip gökyüzüne baktı. Gökyüzü onu teselli ediyordu sanki.

'Dayan, güzel günler sonunda gelecek.' Dercesine kar taneleri düşmeye başladı. Ama zaman ilerledikçe hava daha da soğumuş, kar taneleri daha da büyümüştü. Küçük kız şaşırmıştı çünkü hep içeriden görürdü karları, hiç dokunmamıştı ki. O sadece derme çatma odasının soğuğunu bilirdi. Bir de ince yorganının hafif sıcaklığını.

Eliyle dokundu karlara, içi ürperse de sevmişti. Yalnız olmadığını hissettirmişti bu soğukluk ona.

'Artık yalnız değilsin!'

Ufak bir tebessüm oluştu kızın yaralar dolu yüzünde. Ufacık kar taneleri hissettirmişti ona sıcaklığı. Soğuk olsa da sıcaktı onun için. Kimseden görmediği sevgiydi ona göre. Gözlerini kapatıp huzuru dinledi. Rüzgarın uğuldayışı, karların tenine düşüşü...

Ta ki başında biri belirene kadar. Korkuyla gözlerini açtı, babası veya abisi miydi yoksa? Ama onlar 1 gündür küçük kızı aramamışlardı bile. O evdeki son gününün dün olduğunu biliyordu. O zaman kim olabilirdi bu? Kafasını kaldırıp karşıya baktı.

BERFU ÖZTÜRK (Ara Verildi)Where stories live. Discover now