2

11.9K 628 69
                                    

1.5 yıl... Dile kolay 1.5 yıldır nefes alamıyorum ben. Vatanımın toprağından, havasından uzak yaşıyorum. Her gün vazgeçmek istesem de birilerinin bu kalleşleri yeryüzünden temizlemesi gerektiği için buradaydım.

Çünkü vatan sağ olsun diye vatandan uzak kalmak gerekiyordu.

Yeni aydınlanmaya başlayan gökyüzüne bakarken geçen 1.5 yılı ve ailemle karşılaştığım ilk günü düşünüyordum. O günün üzerinden tam 20 yıl geçmişti. İnsanlardan korkan, bir ismi bile olmayan ben şimdi büyümüştüm. Artık kimseden korkmuyordum ailem sayesinde. Bana en ufak hareketle bile gerçek sevgiyi öğretmişlerdi.

Beni ailelerine kabul edip öyle sevmişlerdi ki beni. Geride kalan 6 yıl yok olmuştu sanki. Hayatımda hiç olmadığı kadar sevilmiştim ben, hemde karşılıksız.

Yüzümdeki ufak tebessümle ufuk çizgisine bakarken kamptaki şerefsizler uyanmaya başlamıştı. İçimden türlü küfürler geçirip keşke uyanmasalar diye söylenmiştim her sabah olduğu gibi. Gözlerimi devirip bu sefer de uzaklara doğru bakmaya başladım. Bir süre daha oturduktan sonra sigaramı artık bitirmeye çok az kalmışken arkamda birilerinin varlığını hissettim.

"Başken heman seni çağırar Delal gelesin."

Çatık kaşlarımla adama döndüğümde vücudumda olan bakışlarını hemen indirmişti. Buradaki şerefsiz piçlerin hepsi beni güçsüz gördüğü an taciz etme isteğiyle doluyorlardı. Ama bana yanaşan herkesin haddini bildirdiğim için de kimse bana yanaşamıyordu artık. Sadece uzaktan o iğrenç gözleriyle bakıyorlardı. Göz devirip ayağa kalkarken son kez sigaramdan bir nefes çekip yere attım ve topuğumla söndürüp başkanın çadırına doğru yöneldim.

1.5 yıldır buradan karargaha istihbarat sağlayıp burada olacak eylemleri engelliyordum. Asıl hedef buranın başkanı Civan, yani kod adıyla tazı. Görevim o bu bölgeden çekilme kararı alana kadar onun yanına sızmaktı. Çünkü Civan sürekli yer değiştirmesi ile ünlü bir teröristti. Ve 1.5 yıl önce sahadaki başka bir istihbaratçı sayesinde yerini tespit ettiğimiz an süresiz bir göreve çıkmıştım.

İlk kez bu kampa geldiğimde her ne kadar kendimi pataklayıp en kötü halde göstersem bile beni işkence ve silah testlerinden geçirip öyle almışlardı bu kampa. Ancak bu onların en büyük hatası olmuştu çünkü ben göreve geldiğimden beri neredeyse hiçbir eylemlerini başarıyla tamamlayamamışlardı.

Ancak hainin hâlâ ben olduğunu çözememişlerdi bile. Çünkü çatışmalarda yaralanıp kendimi belli etmiyordum genelde. Eylemlerin suçlarını ise benden sonra gelen diğer şerefsiz teröristlerden bilip onları gebertmişlerdi hep. Çünkü hepsi bir avuç gerizekalıydı. Göz devirip geldiğim toplantı çadırına girdiğimde kamptaki tüm yetkili şerefsizlerin toplandığını gördüm. Demekki 1 ay önceki başarısızlıktan sonra tekrar denemeye karar vermişlerdi bu piçler. Tabii ben bu eylemi de bozardım.

"Delalim hoş gelmişsen gülüm gelesin."

İçimden çığlıklarla küfredip yedi sülalesine söverken dışarıdan hafif sırıttım ve yanına yaklaştım. Hemen belimden tutup beni kendine çekerken iğrensem de ona bakıp gülümsedim.

"Hoş bulmuşem Civanım hayırdır ne içün toplanmışez burada."

' O kolunu götüne sokmadan belimi bıraksa çok iyi olur.'

İç sesim ve dış sesim farklı konuşurken civan sırıttı ve eliyle belimi okşadı.

'Sabır Berfu, hepsi görev için. Görevden sonra bu piçi istediğin kadar döveceksin.' diye kendimi telkin ederken Civan şerefsizi konuşmaya başladı.

"Bu geca eskerlere saldırı yapacağık Delalim. Sonra da bu bölgeden gideceğik. Büyük beşkan bizi çağırar." dediğinde dışarıdan şaşkın ifade yaparken içimden kahkahalar atıyordum. Sonunda bu görevin sonu gelmişti. Vatanıma geri dönebilir ve bu şerefsizleri patlatabilirdim.

BERFU ÖZTÜRK (Ara Verildi)Where stories live. Discover now