29

151 12 7
                                    

'Çocuklar ve Esmin görmemeleri gereken bir şeye tanık oldular sadece.' Diyerek özetlediğim mevzu, Rook'un hiç hoşuna gitmedi.

'Kes sesini, sen benim kim olduğumu biliyor musun? Eğer bir begzeliene, halka takmak için geldiğim öğrenilirse, itibarıma ne olur, biliyor musun sen!?' diyerek üzerime doğru adım atmaya başlayan Rook'u durduran, Lucian'ın 'Ne halkası ?' diye sorması oldu.

Kafası karışmış halde sorduğu sorunun, muhatabı ben olsam da, cevap veren Rook'tu.

'Efendi Lucian, Efendi Sefr bu iş için görevlendirdiğinde tamamen gizli kalacağını da vurgulamıştı. Bakın, bu üçünün susturulması gerekiyor.'

Bir yandan da yere çökmüş halde kalan Esmin, Esmin'in arkasında saklanan sarışın kız ve yere çökmüş esmer kadının kolundan çekip kaldırmaya çalışan yüzü yanmış erkek çocuğunu gösteriyordu.

Lucian, Rook'un beni konuşturmayacağını anlayınca, diğer berjere oturup açıklaması için Rook'a baktı.

Rook, bu hareketi, onu haklı gördüğü ve olayın iç yüzünü merak ettiğinden harekete geçmiyor olması olarak düşünmüş olmalı ki en baştan anlatmaya başladı.

'Efendi Sefr, dün gece geç saatte, haber gönderdi. Bir begzelienin, Celes'lerin himayesine verildiğini söyledi ve kaçmaya yeltenmemesi için şehirden çıkması durumunda kendisini etkisiz hale getirecek bir halka talep etti.

Kocam, tüm gece halkanın yapımı ile uğraştı. Halkayı tamamlaması için verilen süre kısıtlı olduğundan, yetiştirmek için gereğinden fazla büyü kullanması onu yıprattı ve halkayı takmaya beni gönderdi.

O yaşlı bunağa, beni bu işe karıştırmaması söylemiştim.'

Derken son cümlesinde aklına gelen kocasına sinirleniyordu.

Sefr, demek dün yaşanan karmaşadan sonra, Timun'u beklemek istemedi. Zehir biraz ekstra bir dokunuş olmuş. Adamın üzerine atladın Eliz, biraz korkutmuş olmalısın.

Ağzının içinden mırıldanarak kocasına söylenen Rook, Lucian'ın, 'Devam et.' Diyen öldürücü tonlamasından sonra tekrar anlatmaya başladı.

'Bu begzeliene halkayı takarken, çocuklar odaya daldılar, peşinden de bu kadın. Her şeyi gördüler. Ortadan kaybolmaları gerek.'

Bahsettiği kişileri bir bir eliyle işaret ediyor, derhal bir şey yapılmasını talep ediyordu.

Esmin, son cümleden sonra, kolunu, onu hala yerden kaldırmak için çekiştiren erkek çocuğundan kurtarmış, ağlamaya başlamıştı.

Lucian, istediği açıklamanın bu olmadığına karar vermiş olmalı ki tekrar emretti.

'Halkadan bahset.'

Rook, çırpınışlarını hiç dinlemeyen efendiye bakıp, şaşırarak sordu.

'Halkaların ne işe yaradığını mı soruyorsunuz?'

'Sence onu mu soruyorum!? Özel yapım bu halkanın, diğer normal halkalardan farkından bahset.' Diyerek tısladı.

'Ben şey- Yani- Efendi sefr-' diyerek bocalayan kadını, 'Doğru düzgün anlat şunu.' Diyerek bölen Lucian, en sonunda karşısında ki kadını gerçekliğe dönmeye ikna etmiş gibiydi.

Karşısında kim olduğunu bilmiyormuş gibi, emrederek, bağırarak konuşan bu kadın birden gerçekliğe uyanmış halde, olduğu yerde küçüldü.

'Efendim, Efendi Sefr, halkanın, normalinden daha güçlü olmasını talep etti. Bahsettiğim zehir kısmı dışında, normal halkaların yarı-yarıya indirdiği iyileşme hızının bile, normal insanlara denk olmasını istedi. Halka takılı olduğu sürece, normal bir insandan farksız.

NOUSWhere stories live. Discover now