"SONG JİYANG!"
Jiyang bacak bacak üstüne atıp okuduğu derginin sayfasını yavaşça çevirdi. Kendisine seslenen kişiyi umursamıyordu.
Win sinirle uzanıp onun elindeki dergiyi alıp yere fırlattı. Jiyang hiçbir şey olmamış gibi bakışlarını onun yüzüne çıkardı.
"Cevap ver!"
Jiyang tatlı bir şekilde gülümseyip kollarını birbirine doladı.
"Mm soru sormadın ki?"
"Adınla seslendim!"
"Ee yani? Bana her seslenen cevap vermek zorunda değilim."
Jiyang tam ayağa kalkarken Win onu kalktığı yere geri iti.
"HAOXUAN İÇİN ALDIĞIM HEDİYEYİ SEN Mİ KIRDIN!?"
"Hediye mi? Yoo."
Tabiki o kırmıştı. Kimse evren güzeli Song Jiyang'ın sevgilisine gidip de hediye falan alamazdı.
Baekhyun, Kyungsoo'nun koluna girmiş elindeki elmayı yerken tartışan ikiliyi izliyordu. Cheng ve Lay hiç oralı olmadan mutfakta yemeklerini yemeye devam etti. Bağırış seslerini bahçeden duyan Zhan ise telaşla içeriye girmişti. Jiyang sinirlenirse hiç iyi olmazdı.
"Yalan söylüyorsun!"
Jiyang sol elini ağzına doğru götürdü ve yanlış bir şey yapmış gibi bir surat ifadesine büründü.
"Tüh oyunculuğum o kadar mı kötü? Üzüldüm bak şimdi, o kadar sahne sanatları dersi almam boşunaymış."
Win, tekrardan Jiyang'ın üzerine eğildi ama bu sefer Jiyang tarafından bileği tutulmuştu.
"Seni uyardım değil mi? Dünya'nın en güzel varlığı olabilirim ama erkek arkadaşıma yaklaşan kişiye karşı çirkinleşmekten hiç çekinmem. Birlikte date çıkmanıza bir şey söylemedim ama gidip neden hediye alıyorsun ki?"
Jiyang onun bileğini savurup ayağa kalktı ve işaret parmağı ile onun göğüsünü ittirdi.
"Bak Win yanlış sularda yüzüyorsun senin girdiğin o suyun kökünü kuruturum. Bir daha da uyarmam."
İşlerin kızıştığını fark edince Zhan aralarına girdi.
"Jiyang hadi biraz hava alalım."
Jiyang, ona dönmedi gözleri hala Win'in üzerindeydi.
FanXing daha fazla dayanamayıp olaya dahil oldu.
"Sen neden karışıyorsun ki? Bebek bakıcısı mısın?"
Zhan kendisine bir top atılmasını beklemiyordu. Tek kaşı havaya kalktı.
"Anlamadım?"
FanXing, ellerini arkasında bağlayarak Xiao Zhan'a yaklaştı. Jiyang ve Win'in odağı da ikisine kaymıştı.
Kyungsoo, Baekhyun'un elmasına uzanıp bir ısırık da o aldı. Cheng'in ilgisi çektiği için yemeği bırakıp ikisini izlemeye başladı. Olanlar Lay'in umrunda bile değildi.
"Anlamadın mı? Ah pardon yine en iyi ve en saf benim maskeni mı taktın?"
Zhan, Jiyang ve Win ikikisinin arasından çıktı.
"Ne zaman böyle bir tavır takındım?"
FanXing samimiyetsiz bir şekilde gülümsedi.
"Oh bir düşüneyim... her zaman?"
Zhan ona yaklaştı.
"Derdin ne?"
"Derdim ne mi? Derdim elbette sensin! Şu ikiyüzlü tavırların midemi o kadar bulandırıyor ki! Buraya geldiğinde insanların ilgisini sevmediğini söyledin ama spot ışığı senden uzaklaşınca hemen oynamaya başladın. Ne oldu ilgisizlik üzdü mü seni?"
