Haoxuan normalde daha tepkisiz olan arkadaşının dikkatini çekebilmek için elini Yibo'nun gözlerinin önünde salladı.
"Ne o Pekin yaylasında ki çay tarlanız mı kurudu?"
"Çay tarlamız yok."
Bunu zaten biliyordu.
"İyi ki yok biliyor musun."
"Neden?"
"Pekin de anca zıkkımın kökü içilir çünkü."
"Mm."
"Yibo?"
"Hmm?"
"Neden her şeyi anlatıp kurtulmuyorsun?"
Wang Yibo hafifçe güldü.
"Berbat hissetiren bir şeyi nasıl anlatabilirim ki?"
HaoXuan, Wang Yibo'nun endişelerini anlıyordu. O kadar ince fikirlere sahipti ki bazen bu kişinin gerçek olmadığını düşünüyordu.
"Belki sandığın gibi düşünmez."
"Sen ne düşünürdün?"
"Hiçbir şey. Sadece verilen emeği ve çektiğin sıkıntıyı düşünürdüm."
"Çektiğim sıkıntı bir şey değil HaoXuan... O zaman da şimdi de aynı. Görünmez biriyim. Onun yaydığı ışık benim kalbimi aydınlatıyor, yüzümü değil."
"Bunun yüzün ile alakası olduğunu düşünmüyorum."
Yibo tekrardan sustu.
"Bazen bir şeyler olmaz Xuan ve ben artık bırakmak istiyorum."
"Bu kadar kolay mı?"
HaoXuan kendisine öfkeyle dönen bakışlara baktı. Yibo hem kızgın, hem de kırgın görünüyordu.
"Bunu söylemeni beklemezdim."
Kendisi de söylemeyi beklemezdi. Onun bütün kırıklarını bilmesine rağmen böyle basit bir şeymiş gibi söylemişti.
"Üzgünüm. Gerçekten bunu basit bir şey olarak görmüyorum. Emeklerinin boşa gitmesini istemediğim için böyle söyledim."
"Anlıyorum sadece fazla hassas davranıyorum. Bana aldırma lütfen."
............................................................................
"Gooodddddd morningg gayssss~"
Cheng elinde tuttuğu kahve bardağı ile bağırarak mor eve girdi. Jiyang arkasında olan "dayısına" sadece göz devirdi.
Lay de gülümseyerek Cheng'e selam verdi.
"Günaydın."
Cheng, Jiyang'ı kenara itip Lay'e doğru koşturdu.
"Bu evde en sevdiğim kişi sensin Lay."
"Sana bedava konser bileti verdiğim için bunu söylüyorsun."
Cheng kafası ile onu onayladı.
"Kesinlikle öyle. Kim bana sevdiğim bir şeyi verirse o artık favori insanımdır."
Baekhyun sinsice yaklaşıp Cheng'in kafasına hafif bir şaplak atı.
"Sinsi herif bunu çoktan fark ettik. Geçen hafta da favori arkadaşın bendim."
Cheng, Baekhyun'un vurduğu yeri okşarken kendilerini izleyen Win'e laf attı.
"WinWin biraz mutsuz görünüyorsun? Mm...yoksa bu mutsuzluğunun sebebi benim zilli yiğenim mi?"
