15-Kendime Kızıyorum-

8 1 0
                                    

"Yıkılışım böyle olucaktı demekki annemin feryadı sanki kulaklarımda sürekli çınlıyordu yatağın üstünde iki büklüm ağlaya ağlaya günü ağarttım".


Benim suyuma etrafımdaki herkes bir şekilde karışıp boğuldu, ben karışamadım o suya . Farklı bir madde gibi, sanki zehir gibi hep sakındım kendimi. Duvarlarımın içinde sağladığım konfor alanının dışına çıkmak istemedim, şimdi o konfor alanım bile bana dar.

Kendimi içten içe nasıl başkalaştırdığımı ,yanlızlaştırdığımı fark ettim. Kendime böyle ağır ve katı davranmam, belki büyük bir haksızlıktı evet ama kendi içimde hapsettiğim bu yanlızlığın nedenini bu gün sabaha karşı daha iyi anlamıştım . Ben dert nedir bilmem ,paylaşmak mı ben benim olan hiç bir şeyi paylaşmam derdimi bile . İnsan konuşmalı anlatmalı dertler sıkıntılar olabilir evet elbet olucaktır ,bunlar beni düşkün aşşağı , acınası yapmaz ben bunları zamanında kabullenmedim . Belki biraz kendimi eleştirmeyi bırakmalıyım . Yataktan kalkıp yalpalaya yalpalaya banyoya yürüdüm , kafamda onca diyalog dönüyor ,kendimi bin bir türlü senaryo içine atıyordum kıyafetletimi çıkarırken nemli zeminde kaymamak için duvardan destek aldım, kıyafetlerimi kirli sepetine atıp temkinli adımlarla duşa girdim, suyu açtığımda akan soğuk su ile bedenim titredi yine de kıpırdamadan suyun ısınmasını bekledim . Gözlerimi kapatıp bir müddet durdum o suyun altında, belki de yolun sonuna gelmişken yeni hikayelere yelken açmaya gerek yok diye düşündüm .

Buruşan parmaklarımı karışmış saçlarımın arasına daldırdım saçlarımı şampuanlayıp durulandım , kenarda duran havluyu bedenime sarıp dikkatli bir şekilde çıktım duşakabinden. Aynada havlunun açıkta bıraktığı omuzlarıma baktım tenime yeni morluklar eklenmiş eskilerinin rengi açılmıştı titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım . Ne banyo yapmaya ne giyinmeye ne de ayakta durmaya halim yoktu , kendimi daha fazla görmemek adına odaya geçtim . Pastel tonlarda bir makyaj yaptım ,dolaptan bir kot pantolon ve siyah bir gömlek çıkartıp giyindim, kenarda duran ayakkabı dolabından hafif topuklu kırmızı ayakkabılarımı alıp giydim çantamı omzuma atıp kendime baktım ve odadan çıktım . Saat henüz erkendi alt kata indiğimde çalışanlar daha yeni geliyordu, beni görünce sus pus olup bana baktılar ,hepsi de beni izliyordu . Fark ediyordum, dün olanlardan onlar da etkilenmişlerdi . Hafifçe gülümsedim " günaydın " diyip yanlarından geçtim .

Saat henüz erkendi ama annemin bitkin yıkılmış  halini görmek istemiyordum, arabayı Görkemlerin evine sürdüm kapının önüne çekip saatin biraz geçmesini bekledim Görkem evden çıkmış arabasına doğru yürüyordu a. Arabamı görünce duraksadı arabadan inip hafifçe el salladım bana doğru yürüdü " İmer seni burda görmeyi beklemiyordum sana attığım adreste buluşuruz diye düşünmüştüm " kafamı salladım " haklısın,  bekleyemedim buraya geldim ,burda konuşalım olur mu? " . Biraz düşündü sonra peki diyip benim gibi arabaya yaslandı " tahmin ettiğim gibi Ece tekrar buluşmak istedi buluştum . Aklınca ağzımı aradı ona ne yapmaya çalıştığını sordum . Her şeyi en baştan anlattı eski sevgilisinden ve senden bahsetti " dediğinde daha o susmadan araya girdim.
" Benim sevgilimdi . İlk benimdi benim eskim "kafasını salladı " sanırım kafasına taktı, onu terkedip tekrar senin peşinden koşması üstüne ,onu hamileyken terk etmesi, onu  yanlış kişiye, sana kinlendirmiş" .

Kafamı salladım  farkındayım"O adam, maymun iştahlı pislik herifin tekiymiş , benimleyken ona onunlayken bana gelmek istedi "  kafamı iki yana salladım "ben o kadar geniş değilim, Ece sanırım onu kabul edip her şeyi sineye çekeceğimi düşündü, üstelik ortada bir bebek varken " Görkem elini omzuma koydu " Ece bebeğini düşürünce böyle saçma işlere kalkışmış işte aklınca Caneri elinden alıcak sen de onun gibi hissediceksin. Ama sanırım o Canere karşı gerçekten bir şeyler hissediyor "elimi saçlarıma geçirirken güldüm "

Karışmayan Sular Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin