Bölüm 9

268 29 14
                                    

Selamün aleykümmm dostlar💛
Ben kaçtım bölüm sizindir keyifli okumalar ✨




Üzerime aldığım hırka beni soğuğa karşı daha fazla koruyamazken yavaşça oturduğum yerden kalktım.

Bahçede tek tük insan kalmıştı.  Adımlarım ağır ağır hastaneye yönelirken hiç içimden gelmiyordu odaya dönmek.

Üçüncü adımım da yüzüme düşen minik su damlalarıyla durup kafamı gökyüzüne çevirdim.

Saniyeler içinde yağmur hız kazanırken ben hala aynı noktada dikiliyordum.
Hazır şimşek çakmıyorken anın tadını çıkarmak istiyordum.

Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından kuru tek bir noktam kalmamıştı.

O halimle hastaneye girdiğimde bir kaç yüz bana dönse de umursamadan hatta bariz bir neşeyle odama çıktım.
Hafiflemiş hissediyordum.

Valhasıl odaya girmemle tüm neşem uçup gitmişti. Yine de duraksamadan dolaptan kuru kıyafetlerimi alıp banyoya geçtim.

Giyinip çıktığımda Nisa hemşire koltukta oturmuş beni bekliyordu.
Elinde tuttuğu ilaç tepsisini masaya bırakırken ben tam karşısında yatağa oturdum.

"Nasılsın bakalım zilli?"

Söylediği şeye kıkırdarken  bir yandan kolumu sıvıyordum.

"Senden daha iyi olduğum kesin."

"Hangimiz zoraki gülüyor Hüma hanım?"

Dediği şeye dudaklarımı büktüm. Bel altı vuruyordu, yine de bozuntuya vermedim.

"Normal şartlarda belki benim, ama bu gün sende de bir tuhaflık yok mu?"

Farkında değildi ama geldiğinden beri diken üstündeydi, farketmiştim.
Söylediğim şeyle gözleri anlık açılırken hızla konuştu.

"Ne tuhaflık olabilir ki? Ben de? Yok canım, sana öyle gelmiştir."

Gözlerim şüpheyle üzerinde dolaştı. Sonra vazgeçtim, söylemek istemiyorsa bir şey diyemezdim.

"Peki."

"Öğle yemeği vaktin. Ben sana bir şeyler getireyim."

"Yiyemediğimi biliyorsun."

"Biliyorum ama bu gün kesinlikle yemeliymişsin."

Kaşlarım çatıldı.
"Mişsin?"

"Yani yemelisin." Diye düzeltti hızlıca. "Bu gün uygulanacak olan tedavi biraz farklı. Gücün yerinde olmalı."

Bu o'nun bahsettiği tedavi olmalıydı. Nihayet karar verebilmişti demek ki.
Bir şey demedim. Nisa hemşire onay almış gibi odadan çıktı.

Aradan geçen yarım saatin ardından kapı tekrar açıldı ve Nisa hemşire elinde tepsiyle içeri girdi. Kapıyı kapatmamıştı. Yatağa iyice yerleşip sırtımı başlığa yasladım.

"Eveeet. Güzelce karnımızı doyuruyoruz, anlaştık mı?"

"Lokma anlaşması da yapmak ister misin Nisa hemşire? Daha tatmin edici olur." Gülerek söylediğim şeyle hoş kahkahası odayı doldurdu.

"Güzel olur valla."

Yüzümde ki tebessümle bakışlarımı tepsiye çevirdiğimde, yine tıka basa doldurduğunu gördüm. Boşuna israf ediyordu.

Yavaşça bir lokma aldım ağzıma. Anında midem bulanmaya başlamıştı. Yine de zorladım.

Nisa hemşirenin gözlerini üzerim de hissetsem de bakmadım,bana acıyarak baktığını biliyordum, o bakışları görmek istemiyordum.

Oyun ArkadaşıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang