Jungkook:
Kim Taehyung'la nasıl mı tanıştım? Bir partide. Zaten kampüsteki herkes Kim Taehyung'u tanıyor. Yakışıklı, çapkın, futbolcu, dansçı ve şarkıcı. Okulun en ünlü gruplarından birinin de parçası.
Okul şu an iki büyük gruba ayrılmış durumda. Bizim grup; Park Jimin, diğer adıyla Jimin ve Min Yoongi; namı değer Suga'dan oluşuyor. Sadece üç kişiden oluşan bir grubun tuhaf olduğunu düşünebilirsiniz ama bunun nedeni üçümüzün yakınlığı ve okul dansında düzenli olarak şarkı söyleyişimizdi. Okulda popüleriz, çünkü evet; yeteneğimiz var.
İkinci grup; Taehyung, Kim Namjoon namı değer Namjoon, Kim SeokJin yani Jin ve hepimizin Hoseok dediğimiz Jung Hoseok'tan oluşuyor. Daha çok çekicilikleriyle, ayaklarının dibindeki kızlarla, flört yetenekleriyle de tanınıyorlar... Gerçekten onlarla hiç konuşmadım. O kadar iyi anlaşamıyoruz. Aslında sadece Jimin ve Namjoon birbirlerini sevmiyor fakat kimse nedenini anlayamıyor. Jimin bize asla sebebini söylemedi. Sadece "çıkar çatışması" olduğunu söyledi. Suga'yı bize söylemesi için de zorlamak istemedik.
Peki Kim Taehyung'la nasıl tanıştığımı merak ediyor musunuz?
Yukarıda da söylediğim gibi bir partideydi. Akşam vakti. Doğum günüm içindi, okul açılmadan hemen önce. Jimin ve Suga bir parti düzenlemeye karar verdiler. Öte yandan bunu nerede yapacaklarını da bilmiyorlardı. Annemle babam büyükannem ve büyükbabamı görmek için sık sık Çin'e gittiğinden ve o hafta sonu ev boş olacağından, bunu evde yapmayı kabul ettim.
Suga ve Jimin tüm okulu davet etmişti. Bütün okul evime geldi. Oldukça büyüktü ve bahçesinde bir yüzme havuzu vardı ama tüm kırılabilir eşyaları kaldırmak ve tuvaletler dışındaki üst kat kapılarını kilitlemek zorunda kaldım.
Suga ve Jimin tüm içecekleri hazırlamışlardı, dekorasyonlarla, müzikle meşgullerdi... Neyse, ben hiçbir şey yapmadım. Annem ve babam doğum günümü kutlamak için beni aradılar ve iki saat konuştuk.
Aşağı indiğimde müziğin sesi yeterince yüksekti ve okulun yarısı çoktan gelmişti. Akşam unutulmaz olacaktı.
Arkadaşlarımı bulmak için tüm evi dolaştım. Bahçedeydiler, önlerinde Namjoon'un grubu vardı. Dudağını ısırırken bana yukarıdan aşağıya bakan Taehyung dışında kimse orada olduğumu fark etmedi. İlk defa bana böyle baktığını görüyordum. Gözlerini asla çekmiyordu.
Jimin gruba, özellikle de Namjoon'a dik dik bakarak, "Jungkook'un doğum gününe gelebileceklerini tahmin edememiştim." dedi.
Daha sonra tüm grup beni fark etti. Neredeyse hepsi üzerime atlayıp mutlu yıllar diye bağırdı. Jimin'in gözlerini devirdiğini gördüm.
Onlara utanarak teşekkür ettim. Fakat Taehyung hiçbir şey yapmadı.
"Şimdi git," diye emretti Jimin, sinirlerinin sonuna kadar.
"Ah hayır, biralar çok lezzetli." Namjoon alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi.
Suga, Jimin'i belinden tuttu ve eve doğru yürüdüler. Namjoon ve ben Suga'nın Jimin'e sarılan kolunu fark ettik. Onlara daha sonra soracağım.
Orada yüzme havuzumda sevişen bir çiftle ilgilenmem gerekiyordu. Bu yaptıkları iğrençti. Onlara kibarca, tercihen kendi yataklarında yiyişmek isteyip istemediklerini sordum. Birbirlerine baktılar ve sonra bu fikrimi onayladılar. Artık havuzda kimse kalmadığından, atılan kırmızı bardakları fileyi kullanarak çıkardım.
" Doğum günün kutlu olsun. "
İrkilip, geriye düştüm. Beni korkutan kişi beni yakalamaya çalıştı ama benimle birlikte suya düştü. Önce onun bedeni düştü, sonra ben. Kolu arkamda, ona dayalı olarak yüzeye çıktık.
