Beş yaşındaki bir çocuğa iç organlarımız nelerdir diye sorsanız vereceği ilk cevap hiç şüphesiz kalp olur. Böyle öğretilir çünkü biz insanlara, karnımızın hemen üzerinde, kaburgalardan oluşan bir kafesin içerisinde dört odacıklı bir organ olduğu söy...
Selam herkese. <3 Oy ve yorum unutulmasın lütfen, keyifli okumalar.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
En büyük düşmanım kendimdim.
Seneler sonra pasta yediğim ilk doğum günümde, huzur hissettiğim kollar arasında belki yetmiş yaşımda bile beni güldürecek cümleler duyarken rahat duramamış, önümüze pimi çekilmiş bir el bombası bırakmıştım. Vereceği zarardan bihaber bir şekilde sessizce güçlü kollar arasında saklanmaya devam ediyordum.
İstediğim şeyi yeni yeni idrak eden Aras gülümsedi ve bu gülümseme beni endişelendirdi. Hoşuna gitmeyecek bir şey istemiştim sonuçta, surat asıp ters davranacağını düşünürken gülmesi şaşırtmıştı. Başını eğdi hafifçe ve burnu saçlarım arasında kaybolurken derin nefesler almaya başladı. Konfor alanı olarak nitelendirdiği kokum onu sakinleştiriyordu sanki. Ensesinde duran ellerimi yavaşça omuzlarına, oradan da kollarına indirdim. Kendini sıkıyordu, avuçlarımın altında belirginleşen kol kaslarından belliydi bu. Dudaklarımı araladım fakat o söyleyeceğim tek bir kelimeye daha tahammülü yokmuş gibi tüm lafı tıktı ağzıma. "Ben de bunu ne zaman isteyecek diye düşünüyordum kendi kendime, çok beklememe gerek yokmuş."
Litrelerce kaynar suyun başımdan aşağıya döküldüğünü hissettiğimde gözlerimi sıkıca yumdum. Biliyor muydu? Pabiyan ile buluştuğumu, çıkarlarım uğruna anlaştığımı, onu bir şekilde Rusya'ya göndermem gerektiğini biliyor muydu?"Sen..." dedim ama devamını getiremedim, vereceği cevaptan korkuyordum belki de. Aldığı nefesler sıklaştı, sakin kalabilmek için kendini zorluyordu.
