Beş yaşındaki bir çocuğa iç organlarımız nelerdir diye sorsanız vereceği ilk cevap hiç şüphesiz kalp olur. Böyle öğretilir çünkü biz insanlara, karnımızın hemen üzerinde, kaburgalardan oluşan bir kafesin içerisinde dört odacıklı bir organ olduğu söy...
Cigarettes After Sex, Nothing's Gonna Hurt You Baby Lana Del Rey, If You Lie Down With Me Gripin, Gül Güzeli
Not: Bölüme başlamadan önce Kayra'nın günlüğünden parçalar taşıyan 17 isimli bölümün okunması tavsiye edilir.
Selam! Biz geldik. Kısa sürede uzun bir bölümle hem de.
Ben yazarken çok ağladım bazı kısımlarında, bu yüzden yanınızda peçete bulundurmayı unutmayın lütfenalmfklmfad
Bölüm sonunda görüşmek üzere. Keyifli okumalar! 🖤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun zamandır kendim gibi hissedemediğim bir dönemdeydim.
Sanki biri eline siyah bir mürekkep almış, oturmuş sandalyesine, önündeki masanın üzerinde duran temiz kağıda bir şeyler yazmış da ben o yazdıklarını oynuyorum. Tam olarak böyleydi işte hissettiğim şey. Öyle keyifsiz ve yorgundum ki, özellikle de bugün, sabah şirkete, öğlen Furkan'ın yanına akşamsa eve gitmek bana dünyanın en zor işiymiş gibi geliyor ve her gece yatağa yattığım an uyuya kalıyordum. Deliksiz bir uyku çeksem de her sabah yattığım yataktan önceki güne göre çok daha yorgun kalkıyordum. Bu durum kronikleşmişti artık.
Ofladım ve dizlerimin üzerinde duran çantamdan telefonumu çıkarttım. Ekranı açtım. Parmaklarım otomatik olarak rehbere, oradan da Aras'ın numarasının üzerine ilerlerken camdan dışarıya baktım. İki gündür migren ağrım yüzünden şirkete sadece Furkan'ın yanına uğrayacağımız zamanlarda gidiyordum. Bugün ufak bir değişiklik yapmak ve erken gitmek istemiştim, Aras'ın haberi yoktu. Bir on dakika kadar sonra muhtemelen yanında olacağımı bildiğim halde hemen şimdi duymak istemiştim sesini.
Telefon çaldı, çaldı ve çaldı.
Aras açmadı.
Kaşlarımı çattım kulağımdan ayırdığım telefonuma düşman gözlerle bakarken, niye açılmıyordu benim telefonum? Bildiğim kadarıyla bugün önemli bir görüşmesi de yoktu. Elimle alnımı sıktım ve bir kere daha tıkladım isminin üzerine, tabi ki açana kadar arayacaktım. Yine çalmaya başladı telefon. Açacağına dair hiçbir umudum kalmadığından kapatacağım ve tekrar arayacağım sırada sesini duydum. "Söyle güzelim."
