Şuan okuldayım ama ben arka sırada bölüm yazıyorum .
11 yıl sonra
Aradan tam onbir yıl geçmişti . Bu süre zarfında hiç te hoş olmayan şeyler yapmıştım . Kollarımda anlamsız dövmeler , tüm gün üzerinden aşağı inmediğim bir motor ve garip bir şekilde beni kabul eden tekinsiz bir çete .
Tüm bunlar geçirdiğim onbir yılın özetiydi . Ha bu arada doktorlar tarafından teşhisi konulan üstün zekalı ya da dahi dedikleri bir özelliğim varmış . O yüzden okula erken başladım . Ama beni gören kişilerin ilk düşündüğü şey derslerimin kesin berbat olduğu . Ancak hiçte öyle değil .
Derslerim tam tıkırında . Okulun en zeki öğrencisiyim . Bakın sınıfın değil , okulun . Ancak senseilerin benden pek haz ettiklerini söyleyemem . Beni gördüklerinde ilk söyledikleri şey sersei olduğum . Bu lafa hem çok gülüyorum .
Neyse okula erken başladığım için u.a'ye de erkenden gidebiliceğim . Şimdiyse giriş sınavına girmek için u.a'ye doğru gidiyorum . Giriş kapısının önünde durdum . Çok uzatmadan içeri giricektim ki , birisi bana arkamdan çarptı . Ben yere düşmeden dengemi sağlarken , çarpan kişi de bana tutunarak düşmemeyi başardı .
Kendimi toparladığımda arkamı dönüp kimin çarptığına baktım . Kirishima ? Evet bu kesinlikle o . Yanakları kızarmaya başladı ve önümde eğilerek '' Çok özür dilerim sensei ayağım takıldı ve önümde siz olduğunuz için yanlışlıkla çarptım . '' diye bir şeyler geveledi .
Sensei ? Oh, anladım . Dövmeler ve böyumun uzunluğu nedeniyle beni sensei sandı . Bırak öyle sanmaya devam etsin . Sırıttım ve '' Sorun değil '' dedim . Cümlemi tamamladıktan sonra kendi kendine mırıldanarak '' Sesi çok hoşmuş '' dediğini duydum . O fısıltı gibi söylese de kulaklarım aşırı hassas olduğu için onu duymuştum . '' Bunu iltifat olarak alıyorum . Sağol .'' Dedim ve arkamı dönerek içeri girdim .
Rastgele bir yere geçip oturdum . Presente Mic gelip bağırarak ne yapıcağımızı filan söylüyordu . Kağıtlar dağıtıldıktan sonra İida'nın söyliyiceklerini dinlemeden sınav alanına gittim . Benden sonra diğerleri de yavaş yavaş gelmeye başladı . Kapı açıldığı gibi hızlıca içeri girdim . Önüme gelen robotları özgünlüğümle yere seriyordum . Şansa bak ki , Bakugo'yla aynı alana düşmüşüm .
Sözssüz bir anlaşma yapmış gibi ikimizde daha tanışmadan bir birimizi geçmeye çalışıyorduk . Sınavı geçmeme yetecek kadar puan aldığımda durdum ve di lenmek için kenara geçtim .
Sınav bitişine doğru 0 puanlık dev robot gelmeye başladığında çoğu kişi ( Bakugo da dahil ) ordan uzaklaşmaya başladı . Ben de tam gidicekken bacağını tutan bir çocuk gördüm . Robot onun üzerine doğru gidiyordu . Arkamı dönüp gitmek istedim fakat yapamadım . İç çektim ve o 0 puanlık robota doğru koşmaya başladım .
Yumruğuma güç verdim ve yapabileceğim en güçlü şekilde ona yumrumruk attım . Siktir ! Aynı Midoriya gibi kolum kırılmıştı . Canım acısada umursamamaya çalışarak aşağı indim ve sağlam kolumla yaralanan çocuğu belinden tutarak kucağıma aldım .
'' Bana bak gerzek velet , seni sağlıkçı doktirun yanına kadar görtürücem ama gerisi umrumda değil . '' dedim monoton sesle .Dediğim gibi yaptım . Sağlıkçı kız benimde kolumu iyleştirdikten sonra ordan ayrıldım ve evime doğru gitmeye başladım . Ama tam çıkış kapısına gelmiştim ki , '' Oİ! DUR BENİ BEKLE !" diyen Kirishima'nın sesiyle durdum ve sesin geldiği yöne baktım .
Yanıma geldiğinde soluklanmak için ellerini dizine koydu . '' Hani sensei'ydin ?" Diye sordu kendini toparladığında .
'' Ben kendi ağzımla sana öyle bir şey söyledim mi ?" Diye sordum soğukça .
YOU ARE READING
Gümüş yüzük
FanfictionYa All for One'ın her kesten sakladığı bir kızı olsaydı ? Onun için kızı o kadar değerliydi ki , hayatına girmeye ve onu tehlikeye sokmaktan korkuyordu . Ancak...All For One kızına bu kadar değer verirken , kızının ondan haberi bile yoktu .