Ayağa kalktım yavaşça.

"...zekisin ama benimle yarışacak kadar değil. Çünkü her ne kadar kendini saklamaya çalışsan da, benim için en önemli şeyi elimden aldığında olacakları düşünmedin. En az senin, sizin kadar acımasız olabileceğimi düşünmedin. Bu sefer zekan senin ölümün olacak."

Ağzını açmasına fırsat vermeden belimdeki tabancayı beklemeden ateşledim. Ucunda susturucu olduğundan dışarı ses çıkarmamıştı. Taehyun ilk kurşun ile sendelediğinde beklemedim.

Kalbine, başına, omuzlarına, bacaklarına, yani vücudundaki heryere sıktım art arda.

Tam 30 kez.

Beni Minho'suz bıraktığı gün sayısı kadar.

Belki bir kaç kurşundan sonra tamamen ölmüştü. Ama ben onun cansız bedenine defalarca sıkmaya devam etmiştim. Artık yer tamamen kırmızı rengini almıştı. Elimdeki tabancayı yere bıraktım. Hızlı adımlarla çıktım depodan. Mezarlığa doğru koşmaya başladım.

5 dakika civarı sonunda mezarlığa girdiğimde ilk sırada sol tarafta, köşedeki mezarın yanına gittim. Minho ile konuşmadan önce yapmam gereken bir şey vardı. Soğuk mezar taşının kenarına oturduğumda telefonu çıkardım. Videoyu açtım ve kendimi çektim.

"Ben Han Jisung. 25 yaşında bir muhasebe çalışanıyım. X Lisesi'nden mezunum. Aslında herkesin ölümüne üzülüp ağladığı kişiler benim lise zorbalarımdı..."

Ceketimin içindeki büyük cebimden kağıdı çıkardım ve kameraya gösterdim.

"...ve bunlar da kanıtları. Kim Jennie, Kim Taehyung, Shin Yuna'yı ben öldürdüm. Az önce de aralarında son kalan Kang Taehyun'a tam 30 kurşun sıkıp ölmesine sebep oldum. Herkesten sakladıkları sır buydu. Zorbalık gördüğüm zamanlar, sadece psikolojik şiddet değildi. Sırtımda bıçak izleri ve vücudumun diğer yerlerinde yanık izleri var. Hepsini intikam almak için öldürdüm. Eğer ki tanıdıklarımdan bilgi almayı denerseniz yanılırsınız. Bu 4 kişiyi öldürürken hiçbir baskı altında olmadan, hür irademle öldürdüm. Ve tüm sorumluluk benimdir."

Dedim ve kapattım videoyu. Ofisin, bağlı olduğu büyük şirketle beraber ortak olan haber kanalının sitesine yükledim videoyu. Büyük ihtimal yarım saat içinde herkes görecek ve polis gelecekti. Zamanım azdı.

"Sevgilim, ben geldim."

Dedim ellerim titrerken. Aşık olduğum kişinin toprağına titreyerek dokundum. Gözyaşlarım soğukta yüzümü nemlendiriyordu.

"Bak, mektup yanımda. Hadi okuyalım."

Cebimdeki kırmızı zarfı açtım ve içindeki beyaz mektup kağıdını çıkardım. Titrek sesimle okumaya başladım.

"Sevgili Sung, bu mektubu yazıyorum çünkü açtığında zaman farketmeksizin beni, bizi hatırlatması için. Seninle tesadüfen tanıştık belki. Senden önce bomboş bir hayatım vardı. Seni gördüğüm ilk gün her şey renk buldu benim için. O günden sonra anladım ben hayatın önemini. Canını yakanların canını acıtmak istedim. Ben sana kıyamazken onlar sana neler yaptılar. Umarım şuan hepsi toprak altındadır. Ve sen veya biz mutluyuzdur. Öyle çok sevdim ki seni, asla bırakmak istemedim. Seni kalbime hapsettim ve gönlüme gömdüm. Belki gözlerindi bazen yaşam ışıltısı, bazen sesindi huzur kaynağı. Tamamiyle sendin. Yanındayken mutlu oldum. Seninleyken kendim oldum. Biliyorum sevgilim, hayatındaki zorluğu gözlerinin altındaki morluklarda taşıyorsun. Anlatamadığın şeyler yük oluyor, üzerine bataklık oluyor. Küçüklükten alıştığın bu bataklıkta yıllarca yaşamak zorunda bırakılıyorsun. Kurtarıcın olmak istedim, şifacın. Çiçeklerle süslenmiş bir bahçeydi gözlerin. En güzel görünüşlere, en güzel kokulara, en güzel renklere sahipti. Ve baharın en güzel melodisi gibiydi gülüşlerin. En güzel seslere, en güzel huzura sahipti. Ben de sana sevgilim, o güzel gülüşlerine, gözlerine, ben de sana sahiptim. Gülmeyi ihmal etme birtanem. Gözlerin çiçeklerle süslenmiş bir bahçede olsa, gülüşlerin hep o bahçenin baharı olacak benim için. Dilerim ki sevgilim, ben olmasam da hayat gülsün sana. Çok sevgiler, -Min."

Yapamadım. Dayanamadım. Okurkenki sesim boğazımı acıtmıştı. Akan gözyaşım kağıdın ucunu ıslatmıştı. Kalbime defalarca saplanmış bir bıçak gibiydi herşey. Dökülen parçalar geri birleşmiyordu. Olmadı sevgilim. Bataklıktan kurtulamadık. Arkanda kaldım, yetişemedim sana. Çok istedim toprak altına yatmayı, defalarca. Hayatım boyunca aradım belki de seni. Kader geç çıkardı seni karşıma. Ve erken aldı seni benden. Böyleydi hayat. Adaleti yoktu, acıması yoktu. Sana tutundum ve seni de çekip boğdum kendimle beraber. Ama ölen ben olmadım. Hayat bana daha ağır bir ceza verdi.

Tanrı bize hayatını kabul ediyor musun diye sormaz. Seçim şansı yoktur. Kaderin zaten yazılmıştır. Sadece, nasıl yaşayabileceğini seçebilirsin.

Veya yaşamayacağını.

O da bir seçenek.

Uzak tutulduk birbirimizden. Birlikteyken tehlikeliydik. Zehirli bir sarmaşık gibi. Etrafına değdiğim her tarafı sardım ve onu zehirli hale getirdim. Düştüğüm çukurda sarmaşıklar içinde kaldım Min. Seni kurtarabileceğimi düşünürken senin de düşmene sebep oldum. Tanrı bizi bir araya getirmedi çünkü birlikteyken olacakları biliyordu.

Kaderimizde bedenlerimiz birdi, ruhlarımızın aksine.

Ruhlarımız birleşir mi sevgilim?

Bu dünyada bedenlerimiz yanyanaydı. Başka bir hayatta ruhlarımız yazılır mı birbirine?

Sahi sevgilim,

"Dedin ki, 'iyi geceler benimle bir sonraki hayatımda buluş.', ama şuan neredesin?"

İyi olmadı hiçbir şey. Katlanamadım ve devam edemiyorum. İntikamımı aldım ama seni de benden aldılar. Yaşamanın lüzumu yoktu artık. Yerdeki cam parçasına uzandım.

Gözüme çarpan orkideyi de aldım yerden.

Orkidem diyordum sana. Ama hayatımda açan ilk çiçeğim koptu benim.

Herşey planlanmıştı. Gözyaşlarım hiç olmadığı kadar güçlüyken baktım bileklerime. Keskin cam parçasını sertce yanlanmasına sürttüm bileğime.

Eğer dikey bir şekilde yapsaydım daha çabuk ölürdüm. Sana veda edemeden olurdu.

Belki de veda değildi bu. Yeni bir başlangıç, ruhlarımız ile beraber. Ha sevgilim?

Akan kanım toprağına karışıyor orkidem.

Gözlerim zorlanıyor, beynim uyuşuyor.

Sesler geliyor ama duyamıyorum.

Artık Beomgyu'nun Jis'i, Soyeon'un yoldaşı, Sunoo'nun hyungu yoktu.

Geliyorum sevgilim yanına.

Bulutların arasında bekliyor musun beni?

Yüreğimdeki özlem son bulacak.

Kanım ve gözyaşım toprağına karışırken,

Son bir kez.

Elimdeki orkide ile gökyüzüne gülümsedim.

-------------------------------------------------------------
BITTIII!! en basindan beri ilk cumleyi ve son cumleyi ayni yapicam diye tutturdum ve yaptim💪🏻💪🏻 mini fic gibi oldu cunku ilk defa bu tarz angst bir fic yazdim ve konuyu cok ilerletemedim. muhtemel son diyebiliriz umarim begenmissinizdirr sizleri coooookkk seviyorumm💖🧚‍♀️ guzel bir okul seneniz olsunn baska bir ficte gorusmek uzeree!!❤️‍🩹😽😻🦋

Hurricane | MinsungWhere stories live. Discover now