Bölüm 32

114 11 25
                                    

kocama dargınım son bir iki gündür :'/ neyse bölüm atmama engel değil.

(bu arada otedari dinlemek>)

Bir öğle arası souya kantine deyip ortadan kaybolan rindouyu arıyordu. 10 dakika sonra onu okul bahçesinin arka tarafında birşeyler yaparken gördü.

—rindou!

Rindou hafifçe irkildi ve arkasını döndü. Souya olduğunu farkedince elindeki birşeyi cebine attı ve;

—seni buraya kadar getirttim dimi kusura bakma...

—yok sorun değil de...

Demin çömeliyor olduğu yerdeki küllere baktı ve;

—burda ne yapıyordun?

Rindou birkaç saniye ne diyeceğini düşündü ve;

—uuhhh bunlar mı.. Eximin kenarda köşede kalmış mektupları falandı..

—hee.. Neyse gel sınıfa geçek soğukmuş hava.

Rindou gülümsedi ve elini souyanın omzuna koyarak;

—tabii pamuk şekerim.

Fotoğraflardan ve adamdan kurtulduğu için gayet mutluydu. Sınıfa geldiklerinde her öğle teneffüsü olduğu gibi boştu. Bir süre sıralarında sessizce otururken souya rindouya dönerek;

— dün gece nerdeydin kaç kere mesaj attım?

—uyuyordum?

—sen? Uyuyordun?

Souya tek kaşını kaldırdı. Rindou gülümsemesine devam ederek;

— noldu güvenmiyor musun bana?

— hayır sadece gece üçte uyuyor olman çok ironik geldi...

—valla çok uykum vardı yattım.

—neyse.

Başını rindounun omzuna yasladı ve gözlerini kapadı.

—sen uyumadın dimi. Salak. Seni senden çok önemsiyorum ben olmasam kim bilir napıcan.

Elini souyanın saçlarında gezdirdi ve güzel kokusunu içine çekti.

—sen benimsin...

Onu bir daha kimsenin üzmesine izin vermeyecekti. Ruhsuz kalbi onun iyimserliğinde hayat buluyordu. Mavi gözlerindeki ayrıntıları izlemeyi seviyordu. Souya sonsuza kadar onun kalacaktı...

-

Okul çıkışı rindou souyayı sevdiği bir cafeye götürüp ona birşeyler ısmarladı. Kafadının dağılıp mutlu olmasını istiyordu. Gece için planları vardı. Telefonundan Rana nahoyayı gece evden uzakta tutması için biraz yalvardı. En son onay mesajı aldığında zafer ile gülümsedi ve telefonunu kapatıp camdan dışarıya, uzaktaki parlayan havaii fişekleri izliyordu. Rindou da birkaç saniye o fişekleri izledi ve;

—orada ne tür bir kutlama yapıyorlar acaba..

—kim bilir.

Rindou souyanın masanın üzerindeki elini tutarak kendisine bakmasını sağladı ve;

— sana birşey sormak istiyorum. Ama ani tepki verme.

— sor?

— biliyorsun. Senin ne düşündüğünü her zaman önemsiyorum.. Ne hissettiğini. İçindeki acıyı anlıyorum... Ama artık buna üzülmene gerek yok. Hepsi bitti. Bir daha canın yanmayacak. Çünkü yanında ben varım...

Daha söyleyecekleri varken souya;

—sadede gelir misin? Bunları zaten bende biliyorum. Bana bu konuda yardım ettiğin için sana minnettarım ayrıca.

Enemies | rinsouOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz