Bölüm 26

139 14 7
                                    

Rindou sabah 8 gibi gözlerini açtı. Karşısında mışıl mışıl uyuyan minik bir pamuk şeker görmek gülümsemesini sağladı. Uyandırma- dan biraz saçları ile oynadı ve her ne kadar kalkmak istemese de souyanın kollarından nazikçe ayrılıp yerine bir yastık koydu ve kalkıp üzerini değiştirip kahvaltı hazırlamaya başladı. Yarım saat sonra souya uyuklaya uyuklaya gelip mutfağın kapısına yaslanayım derken yere yapıştı ve rindounun yerinden sıçramasına neden oldu.

-lan souya iyi misin?

Souya bir süre yerde tepkisizce bekledikten sonra kalktı ve;

-yok bişeyim hayırlı sabahlar dicektim.

Sandalyeye oturdu ve;

-hala kasıklarım ağrıyor.

-dert etme geçer öğleye doğru.

Tabaklara koyduğu menemeni masaya koyarken;

-hadi hızlıca bi kahvaltı yapak sonra size uğricaz formanı giycen hadi.

-aa doğru lan sizdeyiz dimi.

Rindou gülerek;
-salak kafan nerde

Nahoyalara uğrayıp souya formasını giyip çantasını kaptıktan sonra minibüse yetişip okula vardılar.

-

"boku yedik."

"olum ne demek sınav olacağını bilmiyordum?!"

"ne bileyim yaa akşam aklıma gelmedi hatırlasam söyleyecektim! Ayrıca aynı sınıftayız senin nasıl haberin olmuyor!?"

"offf napıcaz şimdi?"

"bilmiyorum.Kopya çekeriz birinden ya bişe olmaz."

"bu saatten sonra kimden çekmeyi düşünüyorsun?"

"sıkıntı yok. Aklımda güzel bir teknik var"

Okula geldikleri gibi iki ders sonra sınav olacağını öğrenen ikili nasıl haberleri olnadığını tartışıyorlardı. Ancak rindounun aklında güzel bi fikir vardı. Kopyaları son iki ders biryerlere yazıp sonra birbirlerine hareketle anlatacaklardı. (baya iyiymiş ya ne mantıklı yazarın kafasını silem)

Son ders zar zor yapabildikleri kadar çalıştılar. Daha doğrusu çıkabilecek herşeyi saatin altı, kalem traşın içi, bileklerine vesaire bulabildikleri en saçma yerlere yazıp sınav için beklemeye başlamışlardı. Yaklaşık yirmi dakika sonra sınav başlamıştı. Araya çantalar koyulmuş, herkez sınav kağıtlarına eğilmiş ortalığı bir sessizlik kaplamıştı. Rindou ve souya ise sorularda beraber gidiyorlardı. Şıkları A= ensesini kaşıma B=boğaz temizleme C= ayak ile dürtme D= tırnaklarını sıraya vurma şeklinde kodlamış, kendisinde kopyası olan, soruyu çözdüğünde öbürüne işaret veriyordu. (allahım bunu keşke ortaokul yıllarımda bulsaydım ya hayatım kurtulmuştu ama işte yapmak değil yazmak nasip olmuş ;_;)
İlk üç beş soru çerez gitse de 6-15 arasında ikisi de çok fena zortlamışlardı aldıkları kopyalarla alakaları yoktu. Rindou birkaçını salladı ve souyaya da sallamasıniçin işaret vereyim derken arkasında hocanın sesğni duyup irkildi. Kumral saçlı kadın gözlüklerinin altından sinir bozucu bakıştar atarak;

-rindou haitani.

-evet hocam?

-arkadaşınıza dönmüş ne yapıyorsunuz?

-silgi isteyecektim.

Kadın bir süre rahatsız edişli bakışlar attı ve yürümeye devam etti. Rindou arkasından göz devirdi ve souyaya hafifçe eğilip olabileceği en sessiz şekilde;

-şu dokuz soruyu salla yada geç bende öyle yaptım.

-napıcaz o zaman?

Rin omuz silkti 16. Sorudan devam ettiler. Sorular bittiğinde hala kalan boş sorular için birşey bulamamışlardı. En son mantıklarına inanarak bir kaçını salladılar. Hocanın daha da şüphelenmesini istemeyen souya daha rindou bitiremeden onun garip bakışları arasında kağıdını verip sessiz adımlarla sınıftan çıktı. Olayı çakamayan rindou son birkaç soruyu da kontrol ettikten sonra o da kağıdını verip souyayı aramak üzere koridorları yürümeye başladı. En son kendisini boş lavaboda ellerini yıkarken buldu.

Enemies | rinsouWhere stories live. Discover now