17.Bölüm

3 5 0
                                    

"Aden kolye parçalandı"dedim ve gözlerimi kaçırdım,gözlerine bakacak cesaret bende de yoktu.Yatakta hareketlendi,güldü mutluluktan uzak imkan vermediğini belli eden bir kahkahaydı.

"Emre bana yalan söyleme"dedi başını yatırarak gözleri umutla bana bakıyordu.Ne desem inanırdı ve bana şaka yaptığımı söylememi bekliyordu.Gözlerinden sırayla yaşlar düştü,nabzı yükseldi benden bir cevap bekliyordu.

Hıçkırıkları yükseldi bana hala umutla bakıyordu.Vücudu titremeye başladı dizlerini kendine çekti ve sallanmaya başladı.

"Hayır öyle bir şey olmadı"dedim ve ablama ilk yalanımı söyledim sağlığı için söylemiştim.
Bana sonsuz güvenen ablama yalan söyledim.

Ayaz bana hayır dercesine baktı.Ne yapmıştım ben,Aden gözlerini heyecanla sildi ve bana umutla baktı.Bana güvendiğinden dediğime hemen inanmıştı."Buldunuz mu çok korktum Emre"dedi ve yanıma gelmek için ayaklanmaya çalıştı.

Ayaz sinirle odayı terk etti.Aden'in yanına gittim ve sıkıca sarıldım.Saçlarına gömüldüm ne yapacağımı bilmiyordum.

Ondan ayrıldım ve "Bulacağız söz"dedim ve benden hızlı kaçamak adımlarla odadan uzaklaştım,daha fazla ona baka baka yalan söyleyemezdim.

Hızla odadan çıktım ve Asel'i odaya yolladım.
Ayaz sinirle bana döndü."Sen naptın Emre?"

"Bana söz vermiştin kolyeyi bulacağını söyledin, o durumda ne yapabilirdim atak geçirecekti yapmak zorundaydım,yalan söylemek zorundaydım,ben çok mu mutluyum şu an sence,o kolyeyi tamir edeceksin bana söz verdin bunu yapacaksın zorundasın"dedim ve sertçe omzundan ittim.

"Kolyenin halini gördün mü hayır nasıl tamir edilebilir bu kolye saçmalama"dedi Ayaz da bir adım yaklaşarak."Söz verdin"diye bağırdım.

Hepsi bizi izliyor bir şey yapamıyorlardı,
gözlerim doluyordu,söz vermişti yapmak zorundaydı.

Cebinden kolyeyi çıkardı ve avucuna alıp bana gösterdi kolye paramparçaydı tamir edilebilir durumda değildi her tarafı kırılmıştı.
Yıldızlarından eser yoktu.Ayaz'ın gözünden bir damla yaş düştü ve kolyeyi cebine tekrar attı.

"Biliyorum şu an sırası değil ama onu düzeltecek bir büyü falan var mıdır?"dedi Sare.
Heyecanla Ayaz'a döndüm.Ayaz da heyecanla Sare'ye baktı.

"Olabilir mi?"dedi herkese bakarak."Biz gidelim ve her okulun hocalarıyla konuşup soralım"dedi Umut ve Sare'yi tuttu ve hızla ilerlediler.

Kalbimi büyük bir umut kaplamıştı nasıl düşünememiştik büyülerle dolu bir evrene gelmiştik ve bir kolyeyi tamir etmeyeceklerse ne yaparlardı ki.

Heyecanla koridoru gezdim.Güneş yanıma geldi."Nasılsın?"dedi ve yüzümü inceledi.
"Heyecanlı"dedim bende."Fazla umutlanmanı istemiyorum olmama ihtimali var"

"Saçmalama Güneş olduğun yerin farkına var neler yapıyorlar bir kolyeyi mi eski haline getiremeyecekler"

"Haklısın kolye dışında nasılsın peki"
"Nasıl yani?"
"Yaşananlara en çok sen üzüldüğüne eminim şu an paramparça durumda olmalısın ve yanında birine ihtiyacın olduğuna da eminim"
"Fazla düşünceli bir ablasın"dedim o da güldü.
"Seni kendime çok benzetiyorum belki hiç alakamızın olmadığını düşünebilirsin ama ben öyle düşünmüyorum seni kendime çok yakın görüyorum,küçük kardeşten daha da büyük bir terim olsa onu söylerdim"
"Güneş"dedim ve gözlerinin içine baktım sevgiyle,sıkıca sarıldım.

"Sen tanıdığım en düşünceli ve en sevgiyi hak eden kişisin"diye ekledim gerçekten böyle düşünüyordum çünkü Güneş tamdığım en kusursuz insandı.

"Bilemiyorum"dedi ve gözünden bir damla yaş süzüldü."Kendini iyi göstermeye çalışıyordun ama asıl senin yanında birine ihtiyacın olduğuna eminim Kaandan sonra bu kadar hızlı toparlanmanı kimse beklemiyor senden kendini mutlu gibi gösterme eğer ihtiyacın varsa ağlamaya yanında olacağımıza söz veriyorum içine atma Güneş biz buradayız"

Güneş'in gözlerinden daha da hızla yaşlar süzüldü."Şu an bunu seninle konuşmam çok bencilce olur odada çok değer verdiğimiz biri var ve durumu pek iyi sayılmaz o yüzden şimdilik rafa kaldıralım"dedi ve gözlerini sildi.

"Belki şimdi değil ama bunu konuşacağız"
dedim ve diğerlerinin yanına ilerleyince bende onunla ilerledim.Güneş'in gözlerinden ağladığı belli oluyordu o yüzden herkes endişeyle bize döndü.

"Noldu?"dedi Ayaz ve hemen Güneş'in yanına geldi.Güneş Ayaz'ın tepkisiyle tuttuğu yaşları serbest bıraktı.Ayaz Güneş'in yüzüne ellerini koydu ve sevgiyle yaşlarını sildi ve bana endişeyle döndü.

Kaan dedim ağzımı oynatarak.Ayaz'ın bakışları Güneş'e döndü tekrar ve Yağızla beraber üçü dışarı çıktılar.

Kendimi sandalyeye bıraktım ve derin nefesler aldım bugün çok yorulmuştum.Gözlerim uykuyu çok istiyordu ama ben direniyordum.

Pek dayanamamış olmalıyım uykuya dalmıştım.Sare'nin beni heyecanla uyandırmasıyla ve herkes mutlu bir şekilde benim uyanmamı beklemesiyle gözlerimi açtım.

"Emre kolye oldu"dedi Sare ve heyecanla bana sarıldı.O an hayatımda aldığım en değerli şey o kolyenin olduğunu duymaktı.Heyecanla bende Sare'ye sarıldım ve Ayaz'ın avucundaki kolyeye bu sefer umutla baktım,mutlulukla baktım.

Bir kolye çoğumuzun hayatını değiştirmişti.
En çokta Aden'in.Gözlerim Ayaz'a döndü gözlerinde ki mutluluk okunuyordu.Sevinçle bakıyordu bana bende ona ilerledim ve avucundaki kolyeyi elime aldım her şeyiyle eski halindeydi.

Hep beraber odaya girdik.Asel endişeli bakışlarıyla baktı bize.Avucumdaki kolyeyi ucundan gösterdim ve göz kırptım,bize mutlukla bakıp olduğu yerden mutlulukla sıçradı.

Koşarak bana sarıldı şok olduğumdan ellerim açıkta kaldı hızla geri çekildi ve mutlu bir nefes verdi.Avucumu tekrar kapadım ve bize merakla bana Aden'in yanına ilerledik.

Hepimize hem endişeyle hem de merakla bakıyordu.Asel de zevkle bekliyordu vermemi.
"Naber"dedim sesimdeki heyecanla.Aden'in kaşları çatıldı ve yüzümü inceledi sonra diğerlerininkini."İyi misiniz?"dedi ve hepimiz heyecanla güldük.

Aden'i yatağında doğrultup oturtturdum ve yatağına oturdum.Asel heyecanla Aden'in gözlerini kapadı.Kolyeyi boynuna sardım ve arkadan taktım.Aden hissiyatıyla Asel'in ellerini çekti ve kolyenin ucunu eline aldı.

Mutluluktan ağlamaya başladı ve bana sıkıca sarıldı.Saçlarına gömdüm başımı bu sefer umutla ve mutlulukla."İyi ki varsın"dedim kulağına fısıldarken.Heyecanla gülüp hepimize baktı.

"Şimdi sana bunu vermek istiyorum sana yakışacağına eminim,ben yıldızları çok severim seni de çok severim o yüzden yıldızlarımı sen taşı olur mu hiç kaybetme çünkü onlar bir gün parlamayı kesse bile sen onları parlatırsın o kolye sende olduğu sürece ben de sen ve yıldızların da olacağım prensesim"dedi Aden mırıldanarak gözlerindeki yaşlar kolyeye düştü.

Sadece ben duymuştum ve içimdeki bir yerlerde derin bir kanama oldu sanki gözümün önüne bir an belirdi.Ben de hatırlıyordum onu dediğini annemin sonra onun yüzünü gördüm,
bebek gibi bir yüze sahipti,Aden anneme çok benziyordu.Sonra bir an daha belirdi zihnimde annem yerde elleri karnında bana bakıyordu.

Hızla odadan çıktım gözlerimden yaşlar düştü sırayla tuvalete koştum ve yüzüme su çarptım.
Hatırlamak istemiyordum hayır.Ağlamaya başladım hazır değildim hatırlamaya hazır değildim.

Arkamdan Asel gelmiş kapıdan bana seslenince gözlerimi silip yanına gittim.

❤️‍🩹

Yanlış Taraf (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now