10.Bölüm| İmkansız

5 7 0
                                    

Yağız Sare'yi yanına aldı,bende Emre'yi aldım bu aralar onu çok boşluyordum ve bu kendimden nefret etmemin bir diğer sebeplerinden.

"Abla kardeş olalım bu sefer"dedim ona o da gülümsedi."Ayaz'ı da çağır istersen"deyince şokla döndüm."Bir anda bu kadar yumuşamanı beklemezdim"

"Bilmiyorum kardeşi ölmüşken ondan küçük biri olarak ona kötü davranmam kalbini kırar diye düşündüm"dedi ve etrafa bakındı.

"Seni kardeşine benzetiyor olabilir o yüzden öyle düşünmen çok iyi bir şey"dedim ve diğerlerine baktık."Ayaz abi gelsene bizle"dedi Emre ve şokla Ayaz'a baktım.

Ayazda şaşırmış olmalı Emre'ye dönüp baktı bir süre sonra yanımıza geldi.Diğerleri de Güneş ve Lavin,Oğuz ve Emre olarak ayrılmışlardı.

Dağılıp aramaya başladık.Herhangi bir farklı davranış gösteren hocaları takip edecektik.

Emre birkaç adım önde gidiyordu bizden.
"Emreyle mi konuştun bana olan davranışları değişti"

"Hayır kendi düşüncesi"dedim bende ve ilerlemeye devam ettik."Yüzüm acıyor ya"dedi yüzünü buruşturarak."Off bir anlık hırsım yüzünden"

Vücudu hassastı ufak bir darbe de olsa morarıdı ve yüzü şu an mordu."Sanırım böyle kimse bana bakmaz"diyince tüm sinirimle ona döndüm.

"Baksınlar lütfen ya git başımdan bir de neyle uğraşıyorum"dedim ve Emre'nin yanına ilerledim.

Emre bizi durdurdu ve hemen duvarın arkasına itti.Sessizce duvarın arkasından olana baktık.İki hoca etrafa bakınıp hararetle bir şeyler konuşuyorlardı.

"Şaka yapıyordum"dedi Ayaz kulağıma fısıldayarak.Arkamda olduğundan nefesi boynuma çarpıyordu.Dirseğimle karnına vurdum ve küçük acılı bir ses çıktı dudaklarından.

Arkamı döndüm gülümseyince ters ters bakıp önüme döndüm.Bütün odaklanmamın içine ediyordu.Hocalar o kadar kısık konuşuyordu ki duyulmuyordu.

Birinin üniforması bizim okula,diğerinin üniforması kraliyet okuluna aitti.Hocalar bir anda buraya doğru yöneldiklerinde hızla yere eğildim.

"Burada kaybettiğime eminim nerede bu?"dedim bir yerleri eşeleyerek.Diğerleri de anlamış olmalı etrafa bakınıyor gibi yapıyorlardı.

Hocalar kısa bir süre bize baktılar ve ikisi ayrı yerlere ilerlediler."Siktir gidiyorlar ve biz onların adlarını öğrenemedik nasıl takip edeceğiz"dedim sinirle.

"Bizim okuldakinin yüzü aklımda sorun olmaz ama diğerini takip etmeliyiz koşun"dedi Ayaz ve hızla koşmaya başladık.

"Güneş veya Oğuz'un bu hocayı görmesi gerek"dedim ve Güneş'i aradım."Güneş acilen efler okulunun önüne gel"dedim ve telefonu kapattım.Güneş yakın olmalı koşarak oraya geldi biz oradan uzaktık ama orayı görebiliyorduk.

Hoca orada durmuş telefonla konuşup etrafı gözlüyordu.Telefonum çaldı arayan Güneşti.
"Noluyor neden buradayım"dedi ve bende ona hocayı gösterdim.Güneş dikkatlice hocaya baktı ve aklına kazıdı."Tamam okulda Oğuzla bu hocayı takip ederiz"dedi derin bir nefes verdik.

"Sizde bir durum var mı?"dedim bende ona
"Hayır"deyince başımı salladım ve kapattım.
O da uzaklaştı.Bir saate yakın etrafı gezdik ama o hocalar dışında göze çarpan hiç bir şey olmadı.

Yorulmuş ve mutsuz bir şekilde kendimizi daha önce oturduğumuz yere attık.Diğerleri de sırayla geldiler.En son Oğuz ve Umut geldi ellerinde siyah bir kutuyla.

Yanımıza oturdular ve kutuyu açtılar kutunun içinde telsiz kulaklıklar vardı birbirimizle iletişim sağlamamızı sağlayacak.Oğuz siyah telsiz kulaklıkların ayarını yaptı birbirlerine bağladı ve bize verdi.Kulaklıkları cebime koydum.

Yanlış Taraf (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now