Hak Yola Talibim! ◖⁠Texting ◗

◖⁠1.6◗

Selamınaleykümm 💜

Olaylı bir yerde bırakmıştım bölümü, o yüzden sizi çok tutmayayım 🦋

Keyifli okumalarr 💕

...

"Eee?" dedi hepimize beklentiyle bakan Burak. "Kadehleri getirin!" diye seslendi başka biri. Olayların hızını takip etmekte zorluk çekiyordum. Ömer'in yüzü ifadesizdi fakat Osman öfkeli bakıyordu. Leyla ise oldukça şaşkındı, bizim gibi.

Gelenler arasından bir kız gidip Leyla'nın şalını tuttu. "Bu ne böyle, milat öncesinden mi kalma?"

"Hayır," dedi Leyla, şalını kızdan kurtarırken. "Birkaç ay önce abim almıştı. İstersen linkini atarım, sen de bu sayede daha olgun davranabilirsin."

Kız şaşkınlıkla baktı Leyla'ya. Leyla ise kaşlarını tehditkâr bir biçimde havalandırdı. "Ne sandın, sen kendi çapında beni ezmeye çalışacaksın ve ben susacak mıyım?"

Pelin telaşla arkadaş grubumuza açıklama yapmaya çalışırken benim gözlerim iki tarafta mekik dokuyordu. Anlaşılan Pelin boşuna çabalıyordu, bu insanların bizi anlamaya niyeti yoktu.

Ömer bir anda Leyla'nın bileğine yapıştı ve onu çekiştirmeye başladı. Osman önde, arkasında Ömer ve bileğinden tutarak peşinde sürüklediği Leyla dış kapıya yöneldiler. Leyla şaşkınlıkla baktı abisine. "Abi, ne yapıyorsun?!"

"Anlaşılan bize ayrılan sürenin sonuna geldik, Leyla." dedi Osman. Ömer de destek çıktı. "Burada daha fazla bulunmayalım."

Önlerini kestim. "Durun lütfen! Ömer, dur!" dedim nefes nefese. "Gitmeyin, onların neden geldiğini bile bilmiyorum. Halledeceğiz ama, söz."

O sırada ilk kez Ömer bana kırgın bakmıştı. "Gerek yok, eğlenin siz. Biz gideriz."

"Lütfen," diyordum ama yeniden dış kapıya yönelmişlerdi. Leyla'nın kolunu tuttum. "Üzgünüm..." dedi sadece ve abisinin peşinden gitti.

Kanım sinirden kaynıyordu, hissedebiliyordum. O kadar sinirlenmiştim ki salondaki herkesi bir kaşık suda boğabilirdim. Hızla salona döndüm ve gürültüyle kadeh tokuşturup eğlenen ekibe baktım. Pelin koşturuyordu ama kimse onu sallamıyordu bile. Var gücümle "Kesin şunu!" diye bağırdımda tüm bakışlar bana döndü. "Kesin artık!"

Burak'ın önünde durdum. "Sizi davet eden oldu mu?" Boş boş baktı sadece. Elindeki şampanya şişesini aldım ve duvara fırlattım. Camın parçalanma sesiyle herkes irkildi. "Sana bu pisliği patlat diyen oldu mu Burak?!"

Bana sadece şaşkınlıkla bakıyordu. "Ne diye geldiniz ki? Her şeyi mahvettiniz!" dedim öfkeyle elime gelen ilk bardağı yere atarken. O da kırıldı. Leyla'yı aşağılamaya çalışan kızın kolunu tuttum ve bükerek beline bastırdım. "Sana mı kaldı insanların giyimine karışmak? Sözde medeniyetçiler sizi."

Kızı ittirdim ve yere düştü. Öfkeyle bağırdım. "Evimden defolun! Eğer bir daha böyle birşey olacak olursa, işler ciddiye biner."

Herkes şaşkınlıkla bakıyordu. "Duymadınız mı?!" diye bağırınca herkes hareketlendi. Büşra yanıma geldi. "Yaprak, biz..."

Elimi kaldırarak onu durdurdum. "Yeter Büşra, lütfen git. Duymak istemiyorum." Ve onların gidişini beklemeden odama giderek kapıyı çarptım.