Bir kaç minik düzenleme yapılmıştır!
Açlıktan bayılacak hâle gelmiştim 350. Turu tamamlamak üzereydim. Ve bu gerizekalı Binbaşı odasından beni izliyordu, bende içimden sövmeyi unutmuyordum tabi.
Hızlı koşuyordum Allah'tan. Aklıma gelen şeyle gözlerimi büyüttüm.
Oflayıp, "Umarım abim aramamıştır, ona açıklama yapmak benim için ölüm gibi bir şey ya." Diye kendi kendime söylenmeye başladım.
Yaklaşık yarım saat sonra yorgunluktan yere çöktüm. 400 değil Binbaşı'nın inadına 500 tur koşmuştum. Bayılacak haldeydim, kafamı kaldırdığımda beni şaşkın bir halde izleyen Binbaşı'yı gördüm. Ona göz kırpıp yerimden kalktım ve odama doğru gectim.
Odaya geçtiğim de odada Karan'ı beklemiyordum. "Karan?" Dedim yorgun bir ifadeyle.
Direk bakışları bana döndü. "Balca? Niye bu kadar koştun acaba?" Diye sorduğunda hafif gülüp, "Biri o Binbaşı'ya ders vermesi lazımdı onuda ben üstlendim." Diyip kendimi odadaki koltuğa attım.
Ters ters baktı. "Kusura bakma ama iyi bok ettin, Binbaşı yüzünden kendini düşünmüyorsun. Albay'a söyleyebilirsin biliyorsun dimi?" Dediğinde aynı şekilde Karan'a bakıp, "Biliyorum, yapmadığım şey değil şikayet ettiğim zaman kendisi bir hafta operasyona çıkmama cezası aldı. O bir haftadan sonra askerlerin hadsizliğinden dolayı ceza vermiştim. O cezayı da kendisi üstlere ulaştırmış ve benim 1 ay boyunca operasyonlara ve karargaha girmemi yasakladı. Ama sana bişey diyeyim mi? O ceza verdiğim askerler Binbaşı'nın aldığı ceza hakkında dedikodu yapıyordu. Şaka gibi ben ona iyilik yapayım. O benim ağzıma sıçsın." Dememe Karan şaşırdı.
"Gerçekten baya gerizekalı bu Binbaşı."
Gülerek başımı sallayıp, "Hiç sorma ya. Sen neden geldin?" Dedim yorgun bir şekilde.
Elindeki dosyaları gösterip, "Albay dosya göndermişti bir kaç tane imzalaman gerekirken. İmzala diye getirmiştim. Vermesem mi acaba?" Diye düşünmeye başladı. Bu haline gülmeden edemedim.
"Çok konuşma da ver bari dosyaları." Diyip elinden aldım ve bana ters ters bakan Karan'a baktım. "Lan hadi gitsene." Dediğimde derin bir nefes verdi. "Tamam Yüzbaşım siz ne derseniz o olsun." Diyip odadan çıkacakken. Aklıma gelen şeyle, "Karan sen nerede kalıcaksın?" Diye sordum.
"Karargaha yakın bir lojman var orada kalıcam."
Kaşlarım havalandı. "Bizim lojman anladım, tamam hadi git." Diyip dosyalara kafamı çevirdim. Kapı kapanma sesini duyunca dosyaları okumaya başladım.
15 dakika sonra...
"Oh bu da bitti." Diyip üzerimi değiştirmeye dolabın yanına gittim.
Üzerime siyah boğazlı bir kazak altıma da siyah kargo pantolonumu giydim belime silahımı yerleştirip eşyalarımı aldım ve odadan çıktım.
Gelen telefon sesiyle telefonumu çıkarıp gördüğüm arama ile bir Bismillah çektim.
Abim arıyor...
"Efendim abi?"
"Napıyorsun Güzelim?" Sesi normal geliyordu, rahatlatmıştım.
Ah benim canım abim.
"Nolsun abi, karargahtan çıktım eve geçicem sen?"
"Bende aynı be abim. İşler yolunda değil mi?"
Tabi yolunda ya en fazla bu manyak Binbaşı durduk yere bana ceza verdi bende o cezayı uzatıp pestilimi çıkardım.
"Evet abim yolunda merak etme, neyse ben kapatıyım seni evde ararım tekrar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağların Çift Başlı Kurdu
Action"Sakın, sakın Ala, aklının ucundan dâhi geçirme." Diye burnundan soludu. Sinirle bir adım attım. İşaret parmağımı doğrulttum. "Sakın Yüzbaşı, sakın ola bana o isim ile seslenme. Senin o ismi demeye artık hakkın yok! Balca'yım ben anladın mı?!" Sende...
