Ailesi yüzünden sevgilisinden ayrılıp başka şehire götürülen Melis İmge senelerce sevdiği çocuktan haber alamaz. İstanbul'a babasının işi yüzünden geri dönmek zorunda kaldıklarında Uras Barlas ile karşılacağından habersizdir.Bu beklenmedik karşılaşm...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Aylar sonra sesini duymak canımı acıtmıştı. Her akşam söyledikleri yankı yapardı kulaklarım da. Onca hatasına rağmen ben her gece onu affedebilmenin yollarını düşünürdüm. Bilemezdim nasıl tekrar beraber oluruz. Kendimi ikinci kadına yakıştıramazdım, kimse yakıştıramazdı. Kim ikinci kadın olmak isterdi ki? Kim sevdiği adamın bebeğini görmek isterdi? Arkadaşım diye bahsettiği o kızdan bebeği olacak olmasını nasıl affedebilirdim? Ben yıllarca onu tekrar görebilme umudu ile yanıp tutuşurdum. Onun demesine göre oda öyleymiş aö başlarda o yine beni kırmıştı. İki yabancı gibi görünmek istemiş ve beni tanımıyor gibi davranmıştı. Sonra bir kızla olduğunu gördüm, arkadaşıymış güya. Kim arkadaşım dediği bir kızdan bebek beklerdi ki?
Şimdi ise arkamda duruyor ve benim ismimi haykırıyordu. Onu görmek istemiyordum çünkü eğer onunla yüzleşirsem onun canını yakardım. İçimde körüklenen ateşi dindiremezdim ki!
Arkama döndüğümde onunla göz göze geldim. Ayakta durmuş ve çekinerek bana bakıyordu. Benden utandığı için değil, yaptıklarından pişman olduğu için. Belki de pişman değildi? Ayağa kalktım ve tam karşısında durdum. Onun karşısında güçsüz bir kız imajına giremezdim. Onun hemencecik elde ettiği kızlardan olacak da değildim. O benim için bir hiçten ibaretti.
"Melis," dediğin de dudaklarım alayla kıvrıldı. "Sen konuşmaya başlamadan önce olanları direkt açık ve net söylemek istiyorum. Sana buranın konumunu atan ben değildim. Öyle bir düşünce aklımın ucundan bile geçmedi. Eğer geçmiş olsaydı o saçma sapan mesajlarını okurdum değil mi? Ama okumadım. Benim için bir anlam ifade etmeyen birini neden ciddiye alayım ki? Beril salağı sana konumumuzu paylaşmış. Neden paylaşmış inan bilmiyorum ama tekrar söylüyorum ben sana konu-" Lafımı kesmesi ile durdum.
"Neden paylaşmış ben söyleyeyim istersen! Çünkü senin de benden bir farkın yok Melis. İkimiz de bu durumu kendimize yediremedik. En çok neyi kendime yediremiyorum biliyor musun? Senin bana inanmamış olmanı. İki günlük herifin dediğine inanıp, beni dinlemeden gitmene inanamıyorum! Sende ki değerim eğer buysa yüzüme karşı de peşini bırakayım. Hiç mi demedin Uras yapmaz diye? Ben hep senin yanında olmaya çalıştım ama sen her dakika senin yanında olmama rağmen, bana yaptığın imayı kafan alıyor mu Melis? Kızım ben seni bırakıp neden gideyim! Kendine dönüp sorsana bir. Lal, herkesle düşüp kalkan biri, sen beni onun yanına yakıştırdın mı?"
"Arkadaş olarak bile olsa yanında gezdirdiğin kızı sana gayet de yakıştırdım Uras. Ve bu kız sana her gün seni sevdiğinin imasını yapmasına rağmen."
"Sevmek mi? Melis şu süreçte kafayı yemiş olmalısın çünkü onun ki sevmek değil. İki yüzüne seni seviyorum diyip de başka bir erkeğin altına giren bir kızın sevgisine inanmıyorum."
