21. yüzyılın en deli dolu çarlarından biri olan, zamanının büyük kısmını sanal ortamda geçiren, gündüzü gecesi, aklı fikri, derdi imanı, sağı solu kim ne yapıyor olan, anı anda yaşamayı seven, kendine güveniyle tam bir dünya markası olan Ahsen Naz...
Bu beylerin ilişki dinamiği hep hate-love'a yakın ve ben de bunu yansıtıp bunu seviyorum. O yüzden bu toksikleri okurken ne anlatıyor katil civciv demeyin aıludhwla
Instagram: @tamamyayazar
Bir okuyucum LodAs için bu görüntüyü attı. Devamında da fena si*iş döndürdükleri için bunu atabiliyorum ben de, harbi benziyorlarr :D
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ozan Doğulu,Demet Akalın-Kulüp
🖤
Çarşamba 22:19
Atı altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş. Benim kafes New York'tu tabi bu konuda kafesin genişliği pek orantılı bir söylem olmayabilirdi. Ama ille de vatanım dediğim günlerden birinde olduğum gerçekti.
Yakında ırmağının akışına ölecektim Türkiye'm. Özlemimin daha çok içinde yaşayan kişilere yönelik olduğunu bilmeyenle arayı açardım; abimi, yengesuyu, anne babamı ve Ömür'ü harbiden çok özlemiştim. Aker bile bu kervana katılabilirdi.
Daha önceleri tek tabanca takılırken ve nerede akşam orada sabah gününü gün ederek yaşarken, evime bu kadar bağlı bir çocuk değildim. Ama düzenli ilişkiden sonra aile bağlarının da gözümdeki değeri artmış gibiydi.
New York'ta yaşam güzel gidiyordu. Hayatım tümden değişti demesem de bazı değişiklikler yaşamıştık. Okullar açıldığından beri de Türkiye'ye gitmediğimden bu ara özlem yoğundu. Lodos'un burada kurduğu işin de bu özlem yoğunluğu dönemimde patlama yaşaması, duygularımı daha uçta yaşamama sebep oluyordu.
Okula gidip geldiğim, arkadaşlarla okul sonraları sporda ya da bir şeyler içmek amaçlı takıldığım birkaç saatin dışında vaktim genelde dağ ayımla geçiyordu. Bu zamana kadar rutine bağlayan uzun bir ilişki yapmadığımdan başta bu durumu yadırgamıştım. Evden işe işten eve dönen yetişkin hayatları gibi ben de evden okula gidip gelmeye başlamıştım. Durumdan memnun muydum evet ama daha fazlasını aradığım da olmuyor değildi.
Tabi ki ilişkimden bahsetmiyordum. Sadece Lodos'la geçirdiğim zamanı nasıl değerlendirdiğim konusu zaman zaman kafamı kurcalıyordu. Daha çılgın bir yaşam sürebilirdik mesela? İkimiz kafamıza eseni yapıp alıp başımızı pek çok yere hafta sonu kaçamağı gibi gidebilirdik. Ya da burada daha özgür yaşayabilirdik. Ama bilin bakalım bizim için ne eksikti? Lodos'un boş zamanı.
Bu ara çok çalışıyordu. Hele son bir haftadır yüzünü gören cennetlik olmuştu. İşini buraya taşıması yeni bir çevre edinmesi, bağlantılı gelse bile başta onu da yormuştu bunun farkındaydım. Nihayetinde burada bir güvenlik şirketi açmış işinde çok iyi adam ve kadınları uzun elemelerden sonra çalışanları olarak yanına almıştı. Burada denetimin sıkı olması ve ünlülerin bile çok korunması şirketinin iyi yükselmesinde etkili olmuştu. Özel ve yakın korumalarla el sıkışan bazı ünlü tayfa Lodos'u mutlu ediyordu ama beni mutsuz. Çünkü iş yüzünden beni aksattığını düşünüyordum.
