21. yüzyılın en deli dolu çarlarından biri olan, zamanının büyük kısmını sanal ortamda geçiren, gündüzü gecesi, aklı fikri, derdi imanı, sağı solu kim ne yapıyor olan, anı anda yaşamayı seven, kendine güveniyle tam bir dünya markası olan Ahsen Naz...
Sevenine hastasına bağımlısına LodAs bölümü getirdim. Naz ve Uğur yok, istemeyen next tuşuyla bölümü geçebilir.
💘OYSU VE YORUMSU💘
Keyifli Okumalar :)
Sarı kafam ve kara kafam ımh:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sefo, Revart- Yarım Kalır "Pek karanlık değil hava ama ay beliriverdi yine tepemizde, ben dolanırım iki yaka arasında, sen Akdeniz'de. Yarım kalır bu aşk."
🖤
Atlas Özkara
Cuma 07:51
Sırtımda tüy kadar hafif, ağrılarıma iyi gelecek kadar nazik gezinen parmaklar vardı ama ben uyanmayı hiç istemiyordum. Gecenin kör vaktine kadar sevişmemiş olsaydık belki uyanmak için enerjim olurdu ama dağ ayısı adamım Lodos iliğimi kemiğimi kurutmuştu.
Götümde petrol borusu açılmış gibi hissediyordum ve hey! Bu komik değildi. Acınasıydı.
"Yavrum?" diye seslenişini duydum sevgilimin. Beni sevme bahanesiyle mıncırmasının iyi bir masaj olmadığını söyleyemezdim ama. Kürek kemiklerimin arasından belimin iki yanına ve kalçalarıma inen elleri rahatlatıcıydı. Ve beni rahatlatmaya devam ettikçe ben de uyanmazdım.
"Sarışın, kalk artık!" diyen sesi sabırsızdı. Ya bir insan evladı böyle mi uyandırılırdı? Nerede romantik kahvaltılar, mutlu mesut öpücükler, aşk sözleri falan? İtalyan erkekleri hani asrın romantikleriydi? Benim neden şansa bala bulduğum sevgilim romantik değil, ayı gibiydi? Bir insan Türk genlerini alırdı da bu kadar da almazdı ya!
"Git," dedim elini belimden ittirirken. "Beni rahat bırak."
"Uyan," dedi Lodos, sırtımın etli bir kısmına dişlerini takmışken. "Uyan yoksa seni ısırarak yok etmek zorunda kalırım."
"İşime gelir," diye mırıldandım. Yok olduğum evrende uykuma devam ederdim belki. Kollarımı, sevgilim karga bokunu yemeden kalktığı için, ondan bana kalan yastığına dolayıp, burnumu kumaşa daha fazla gömmüştüm. Yanımdayken bile özlüyordum herifi, kokusunu, aşktan mal olmuştum amına koyayım.
Sırtımdan enseme doğru sürüdüğü dişleri tüm tüylerimi ürpertti. Enseme sulu bir öpücük kondurduktan hemen sonra saçlarımı kenara çekmişti. Burnu saçlarımın arasına gömülürken, içine derin bir nefes çektiğini duydum. "Krem süreyim mi sana?"
Lodos'un bu huyunu ezdirmezdim bak. Beni gavur gibi sikiyordu ama bebek gibi seviyordu. Yanında devasa bir bedenim olmasına rağmen çelimsiz bir çiroz gibi hissetmekten alıkoyamıyordum kendimi. Kaslarım falan onunkilerin yanında hep güme gitmiş gibi geliyordu. Hulk'um benim. Şaka şaka, orantılı kaslı sevgilim.
