MAFYA BEY -TEXTING +18

eighty-three

Selamsss aşklarım. Nabersiniz? Nasıl gidiyor hayat?

INSTAGRAM: @tamamyayazar

Keyifli Okumalar :)

💘OYLAR VE YORUMLAR ŞELALEEEEE💘

Sıla-Kafa "Hadi kalk gidelim, hemen şu anda. Kapa telefonunu, bulamasın arayan da. Açarız radyoyu yol nereye biz oraya. İyi gelmez mi hiç deniz havası? Bir göz oda bulur, sokarız başımızı. Bir de koyarız iki kadeh. Kafa nereye biz oraya..."

 🖤

Salı 09:45

Kafamda inşaat işçileri çalışıyordu. Abiler tuğlaları alıyor, beynimin üzerine bırakıyordu. Kurdukları mekanizmalar çok sesliydi. Yağlanmamış demirler gibi gıcırdayıp duruyordu. Mahvoluyordum. Üstelik öyle sarsıntılılardı ki başım hâlâ dönüyor gibiydi.

Göz kapaklarıma şap atılmıştı. Yapışmış kalmışlardı. Hareket eden yerlerimi devreye soktum ben de. Ellerimi gözlerime götürdüm. Baş ve işaret parmağımla gözlerimi ikiye ayırmaya çalıştım! Sıçtığımın belirtisi, çapaklanmış gözlerim zor bela açıldı!

Ananı sikim o da ne? Uğur bana bakıyordu.

"Günaydın." dedi bu sikko halimden deli dehşet bir zevk alırmış gibi yüzünde pek mutlu bir tebessümle.

Ağzımdaki tadın vanilyayla benzerliği sıfırdı. Keşke o olaydı amma velakin bok tadı vardı. Kendimden nefret ediyordum! Neden içmiştim neden?

"Günaydın." dedim ama sesim Dilberay gibi çıkmıştı.

Uyanmak zorunda mıyııııımmmm?

Güldürme iç ses!

Ahsen sen galiba çirkin oldun anlattıklarından bunu çıkardım. Ben güzel birine gidiyorum bb.

"Nasılsın çirkin kedim?" dedi Uğur. Offf ya! Demek ki Uğur da bunu çıkarmıştı.

"Uğur yaaa," dedim yüzümü ellerimle kapatırken. "Öyle de demezsin." Keyifli bir kahkaha attı. Kaç zamandır uyanıktı ve beni izliyordu acaba? Kahkaha sesi, kafamdaki ustaların gürültülerini kamçılayıvermişti. Çay bardağı karıştırıyorlardı şimdi de şangır şungur. Kakara kikiri yapmaktan, işten kaytarıyorlardı.

Senin taklit eden sesini sssss.....

"Kafan ağrıyor değil mi?" dedi çokbilmiş Mafya. Cümlesi dün geceyi bölük pörçük kafamda canlandırdı. Kilometrelerle ölçülen sikinden de büyük bir ağrıydı bu valla! Ben haklıymışım dün de!

"Hem de nasıl," dedim sesim ellerim yüzünden boğuk çıkarken. "Felaketim resmen."

Fırtınam, felaketim, hasretim...

"Kalk hadi, bir duş al açılırsın. Ağrı kesici aldırdım sana, kahvaltıdan sonra içersin." Demek ki korumaları da kovmamıştı. Ben de sanmıştım ki onları burada bırakıp, dönüşte yeni korumalar alcaz!

"Seni çok seviyorum," dedim dünkü ağlamalarım az gelmiş gibi duygu yüklü, çatlayan bir sesle. "Sen de olmasan var ya beni öldürürlerdi burada."

"Deli deli konuşma Ahsen!" dedi sesini sertleştirerek. Ellerimi de yüzümden çekmem için önayak olmuştu. Göz göze geldik. "Yaptıklarınızı onaylamadım ama engel de olmam. Eğlenmek hakkınızdı, eğlendiniz. Bitti. Bundan sonra tatilin geri kalanını çok sakin geçiriyoruz. Anlaştık mı?"