2.7

1.1K 75 66
                                    




tekrar ben hello! bi duyuru yapıyorum bölüm öncesinde, yeni bi ebgas kurgusu yazıyorum sizce onu bu kitaptan sonra mı yayımlayım yoksa beraberinde mi yayımlayım?

medya 🥵

yıldıza basıp bolca yorum yapmayı unutma! iyi okumalar canımms

olduğu durumdan memnun bir çift milenin gülen gözlerine bakıyordum, yatağın darlığı yetmiyormuş gibi beni yanına yatırmıştı birde!

"Pekala teslim oluyorum." diye fısıldadım kulağına ve bağımı da yatakla buluşturdum. "Güzel." dedi, sonunda ikna olmuştuk ikimizde ve tek kelime daha etmeden kendimizi uykunun kollarına bıraktık.

sabah kalktığımda yanımda mile'yi göremedim gözlerimi bir kez daha ovuşturdum yattığım yerden ve kendi yatağında yatıyor olduğunu gördüm ilk ben kalkmıştım ayça'da uyuyordu çıt yoktu odada. mile'nin havanın sıcaklığına dayanamayıp gittiğini düşündüm çünkü öyleydi terler içinde uyanmıştım, lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım.

odaya geri döndüğümde gözümü tatlı tatlı uyuyan mile'den alamadım. yatağının olduğu tarafa gittim, üzerine ağır hareketler ile eğildim bir elimi beline yerleştirdim bir elimle de yataktan destek alarak yanağına bir öpücük bıraktım. beline yerleştirdiğim elimi yanağına doğru götürdüm bir iki temas bıraktıktan sonra saçlarına..

gülümseyerek hareketlendi yatakta, ben olduğumu anlamıştı büyük bir ihtimalle ve günaydın dedi kısılmış sesiyle gözleri hala kapalıydı, gülüşleri sana aşık olmanı emrediyorum der gibiydi ve ben ona tekrar teslim oldum.


Vargastan!!!

yanağıma konan öpücüklerle, gözümü açtım karşımda ebrar'ı görmemle gülümsedim. "Uzun zaman sonra böyle uyanmak.." dedim kendi kendime, yanağımı okşadı "Nesi varmış böyle uyanmanın?" dedi ve sırıttı. cevap vermedim iki elimlede göğüsünden tutup hafif bir şekilde ittirdim ve yatakta doğruldum. tekrar ebrar'a döndüğümde hala gülümsediğini gördüm onun bu neşesini çok seviyordum, bu içten gülüşüne bende karşılık vererek gülümsedim ve yataktan kalktım.

***

gayet neşeli, ve bu huzurlu günde maça gitmek beni motive ediyordu bugün oynamayacak olduğumu bilsemde çok heyecanlıydım kıpır kıpırdım asla yerimde duramıyordum, dj ben olduğumdan bugün hareketli şarkılar dinliyorduk herkes sabah yorgunluğundan uyuklarken ben danslar edip yerimde duramadığım bir gün geçiriyordum antrenman için otobüsten inmiştik.

ebrar telefonuna gelen mesajla beraber beinmle olan iletişimini kesip telefonuna eğildi, gelen mesaja bende gözlerimi diktim bu mesaj ilayda'dandı. ona bir düğün davetiyesi atacağını söylüyordu mesajda ve birkaçbilgi vardı iyi bari yavşaklık yapmamış!

üst üste mesajlar gelmeye devam ediyordu. tekrar gözlerimi diktim mesajlarına çaktırmadan ama ebrar çakmış olacak ki yandan beni süzüyordu.

-Gideriz değil mi aşkım sonuçta yakınımızın düğünü hem babam sana da çıkarttı davetiye atarım birazdan

"Davetiyenin üzerine oturturum onu.." dedim sinirli ve bir o kadar da kısık bir sesle,

"Anlamadım?" dedi ebrar, duymamasına sevindim tekrar bu kız yüzünden tatsızlık çıksın istemezdim. "Yok bir şey" diyerek geçiştirdim. "Bıraksana ya telefonu dikmişsin gözlerini, ne bakıyorsun öyle?"dedim konuyu değiştirerek, telefonunu kapatıp bana döndü ve gülümsedi. soyunma odasındaydık bizim dışımızda aslı ve gizem vardı odada.

bir süre sonra onlarda bize ters ters bakıp odayı terk ettiler şükür! ebrar üzerime yürümeye başladı bu işten zevk aldığım için yavşakça dudağımın kenarını kıvırdım, onun adımlarıyla beraber bende geriye adımlıyordum. hedeflediğim gibi dolap ile sırtım temas edince durdum olduğum yerde. ebrar, iki elini başımın yanında dolapla birleştirdi ve beni oraya kıstı.

"Sabahtan beri vaktimiz olmamıştı." dedi o da sırıtarak.

"Neye?" dedim masum ayaklarına yatarak, bundan ebrarın hoşlandığını biliyordum. derin bir iç çekti ve gözlerini dudağımla buluşturdu, bunu yaptığını görünce alt dudağımı dişledim. lanet olasıca telefonu çalmasaydı eğer her şey daha da güzel olurdu! ve nedense ilaydanın aradığını düşünmeden edemedim o kıza fena halde takmıştım! sinirlerimle oynuyordu kız yokluğuyla bile.

tahmin ettiğim gibi ebrar, ellerini yasladığı dolaptan çekti. cebindeki telefonu eline aldı, hala çalmaya devam eden telefonunu.. bakmaya çalıştım kimin aradığına,;ebrar, telefonu sessize aldı hızlıca ve bakamadım ama şüphem yoktu ki ilaydaydı. ebrar'ın bu kızı umursamamasına rağmen konuşmak zorunda kalması beni deli ediyordu.

"Bir kere ya," dedim içli bir sesle. ebrar, bana anlamamışçasına bir bakış attı, "Hm?", "Bir kerede şu telefonunu sessize al! Delircem.." dedim sinirle.

"Um, o delirme işlemini altımda yapmak ister misin, hayatım?" dedi ellerini tekrardan dolaba yaslarken.


***

kısa oldu ya burda bitirmek istedim ama tam bir şerefsiz olduğum için eheh

karamel/ EbGas Where stories live. Discover now