MAFYA BEY -TEXTING +18

so special: mafnaz

İlişkimiz ciddileşmeye başladığında Uğur gelecek planlarımın arasından mankenliği çıkarmamı nazik bir dille istemişti. Ben de ikimizin de mutluluğu için düşünüp bunu törpüleyebilmiştim.

Uğur ve naziklik?

Benim canım sevgilim hiç de kötü düşünceli ya da zorba biri değildi. Ahsen mankenliği bırakmanı istiyorum ama son karar senin demişti.

Eee sen niye bıraktın madem son karar senin?

Cümlesinin sonuna istersen devam edebilirsini de iliştirmişti. Instagram'dan falan fotoğraf paylaşabilirsin, bilboardlarda seni görürüz ama sana bakıp iç çeken olursa, yavşaklık yapıp sana sulanan olursa ülkede bir seri katil belirir bunu ister misin minik kedim demeseydi harbiden devam etmeyi düşünebilirdim ama hastalığa tutulmuş gibi bir anda erkek nüfusunun yarıya inmesini ya da dünyadan silinmesini pek göze alamamıştım.

Kız güzel olurdu erkolar kapatılsaydı?

Uğur'um harici hepsi bana kapalı olduğundan belki başkaları da benim gibi aşkı bulur diye bu kadar bedduacı olmayı bırakmıştım. Ruh sağlığımız için de sevgilimi deccal yapmaktan vazgeçerek orta yolda anlaşmıştık.

Şöyle ki iç çamaşırı ya da yazlık kıyafet tasarımlarında elbette imzam olacaktı ama artık halka açık tanıtımların mankeni ben olmayacaktım. Sadece içime çok sinen ve bu benim üzerimde olmalı dediğim masterpiecelerim olursa onları, basına ve kameralara kapalı bir davette çoğunluğu kadın katılımcıdan oluşan bir lansmanda giyip tanıtabilirdim. Bir nevi çocuk sevindirmek, içinde kalmasın demek gibi bir şeydi bu ama sevince törpülenen her insan gibi buna da okeydim. Uğur'un benim iyiliğim için uğraştığını bildiğimden atar da yapamıyordum.

Tatlı dilini yılan deliğine öyle bir sokuyordu ki hayır demek ne mümkündü?

Soktuğu delik yılanın değildir ya şimdi?

Ah üzümlü iç ses, sen hiç değişmez misin?

Ne yalan mı?

Tamam yalan değildi! Anlaşmamızı yatakta o içimdeyken imzalayıp, mühürlediğimiz çok olmuştu ama bedeninin yanında kelimeleri de iyi kullandığı kesindi. Seksi, cazibe saçan vücudunu başkalarının görmesini istemiyorum minik kedim, bu güzellik dünyanın sonuna kadar bana özel kalmalı, ben de bunun bana bir hediye olduğunu bilerek yaşamalıyım. Hem kendini benim yerime koy, ben çıplak boy göstersem ve kızların ağzının suyu aksa oturduğun yerden alkış mı tutarsın falan diyordu.

Olmayan tüylerim bile diken dikendi tabi kıskançlıktan. Benim sevgilimi görüp azmak he? Kafayı kırardım. Eee Uğur da son derece haklı oluyordu bu durumda. Kimsenin bana bakarak 31 çekmesine gerek yoktu, bedenim Uğur'dan başkasına haram olmalıydı.

Vay be ne konuşma ama etkilendim(!)

Ulan amına koyayım şöyle bir gözden geçirince benim mafyam da harbi manipülasyon ustasıydı. Yeni fark ediyordum ama ona kapılmak ne güzeldi.

Elbisenin eteğinin renklendirmesini bitirmiştim ki, şömine dibinde birbirlerine sokularak uyumuş yavrularımda hareketlenmeler belirdi.

Benim yavrukuşum, taze anam Artemis elbette doğurmuştu. Yavruları bile 3 aylık olmuştu, zaman ne hızlı akıyordu. İlk doğumu için gayet ideal, Uğur'a fazla bile gelecek şekilde dört tane sağlıklı yavrusu olmuştu. İkisi kız ikisi de erkekti. Ve nihayet de kısırlaştırılmıştı.

Tabi ki bebeleri, torunlarımızı dışarı atmak gibi gördüğümüzden kimseye vermemiştik. Yanımızda büyüyüp gideceklerdi. Hem evin fazladan koruyucuları olması fena mıydı hiç değildi.