yirmi yedi

86 12 6
                                    

Gelen aramalara yanıt vermiyor,telefonlarımızı grup sohbetinden çıktıktan sonra tamamen kapatmıstık.Ailemi çok özlemiştim ve gösterdikleri tavırlar kırıcıydı.Kalbimi çok fazla kırmışlardı o da yetmemiş Taehyung'u da rezil etmislerdi.Besledigim utançtan dolayı mutfaktan çıkmaya cesaret edemiyordum.Buraya geleli birkaç saat olmuş,gecenin bilmem kaçına geliyordu saat.Şehrin kalabalığından uzaklaşmak insana huzur getiriyordu.O karmaşadan,insanlardan,caddedeki trafik seslerinden uzaklaşmak iyi gelmişti.Daha geleli bir iki saat olsa da mutluydum,utanç duygusuyla harmanlanmış bir mutluluktu bu.

Sevdiğim adamla beraberdim,bu iyi gelmişti.Burası bana çoktan iyi gelmeye başlamıştı.Şehirde hasret kaldığım yıldızlar çok net gözüküyordu.Bahçeye çıkıp izlemek istesem de mutfaktan çıkamayacak kadar korkaktım.

"Lalisa,neredesin?"

Taehyung bana seslendiği an nefesim tutulmuştu sanki.Kalbim küt küt atarken mutfaktan içeri giren Taehyung'u görmüştüm.Bakışlarım yere inerken ikimizde bir süre susmuştuk.Yanıma gelip çenemde tutarak başıma kaldırmıştı.O kadar naif dokunuyordu ki su an aglayabilirdim.Gözlerini gördüğüm an yıldızları izlemenin daha değersiz bir şey olduğunu anlamıstım.Gözleri çok güzeldi,güzel bakıyordu ve ben ne desem hep eksik kalıyordu.Onu sevdiğimi hissettirebilmis miydim bilmiyordum,içimdeki çekingenliği atmaya çalışıyordum.Her ne kadar boşboğaz olsam da Taehyung tüm dengelerimu alt üst ediyordu.

"Yanıma gelmeni bekledim" sesinde sezdigim kırgınlık kendime öfkelenmemi sağlamıştı.Benim için değerli olan birini önemsiz hissettirmek veya kırmak benim cehennemimdi.Cehennemi yaşatmak istemiyorum sana.

"Özür dilerim,tüm bunlar için.Çok utandığım için yanına gelemedim çünkü ne desem bilemiyorum.Özür dilerim gerçekten."

Göz teması kurmakta zorlansam da arada gözleri gözlerime değiyordu.Stresten elim ayağım birbirine giriyordu resmen.Bir cevap bekliyordum ancak gelmiyordu.Cok mu kırmıştım?Dudağımda hissettiğim baskıyla göz kapaklarım gardını indirmişti.Kalbim sanırım maraton koşucusu olma yolunda ilerliyordu.

Ellerimi nereye koyacağımı şaşırmış bir şekilde yanaklarına koymuştum.Dillerimiz ahenk içinde dans etmeye başlarken dudaklarının cennetim olduğunu anlamıştım.Bir süre sonra nefes almak için ayrıldığımızda ikimizde gülmeye başlamıştık.Her ne kadar utançtan yerin dibine girmiş,iyi miydim diye düşünmekten kendimi alıkoyamamıs olsam da gülüyordum.Gülüşünü seviyor,dünyama ayrı bir hava katıyordu.Başımı omzuna koyup kollarımı beline sardığımda bir bebekmişim gibi sıkıca sarmalamıştı.Ara ara saçlarıma buseler konduruyor sonra tekrar gülüyordu.Gülerken çıkan o ses tüm notalara bedeldi.

"Hep böyle kalsak?"

"Yemek yapmamız gerekiyor"

Oflaya sıkıla ayrıldığımda mızmızlanmaya başlamıştım.Utangaç olduğum zamanlarda garip veya çocuksu hareketler yapardım.İlk öpücüğümdü galiba.Galibası yok sanırım direkt ilk öpücüğümdü ve bunun Taehyung'a gitmiş olması beni mutlu ediyordu.

Stajyer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin