Nişanlımın sevgilisini arıyorum

Bölüm 28

Looking For My Fiancé’s Lover – chapter 28 (spin-off 1)

Ezellot karı kırmızıdır.

Nezar'ın on iki yaşının kışında Ezellot'u ziyaret ettiğinde ilk izlenimi buydu.  Bir kase büyüklüğündeki dolunay uzaktan göksel ufukta süzülmesine rağmen, Ezellot topraklarına bir avuç dolusu ay ışığı düşmemişti.

Attığı her adım kamelyalar ve siklamenlerle çevriliydi, bembeyaz karın üzerine serpilmiş kan gibi fışkırıyorlardı.

Kale soğuk ama aydınlıktı.  Nezar, uşağı takip etti ve çok yavaş yürüdü.  Onunla buluşup selamlaması gereken Lockherd hiçbir yerde görülemedi.

Biliyordu, hayatının geri kalanında sadece ona hizmet etme ve emirlerini dinleme sözü boş sözler gibiydi.  Aksi takdirde, bu daha büyük bir sorun olacaktır.

"Şimdilik gideceğim.  Herhangi bir rahatsızlığınız varsa, lütfen istediğiniz zaman zili çalın.”

"Beni davet eden Lockherd'ı göremiyorum."

“İkinci efendi az önce şatoya döndü.  Yakında gelecek.

"Onu bu kadar geç yapan ne?"

"Gün batımından sonra ata binmekten keyif alıyordu."

Hobisi bile gülünçtü.  Nezar elini sallayarak uşağı kovdu ve kanepeye doğru yürüdü.  Sallanan ışıklar odayı düzinelerce gölgeyle doldurdu.

Akademinin ilk yılının bitmesinin üzerinden dört gün geçti ve son aya girdiler.  İlk planına göre, hemen İmparatorluk Sarayı'na dönmesi gerekecekti, ancak Lockherd onu birkaç günlüğüne yanında götürememekten endişe duyduğu için önce Ezellot'u ziyaret etmesi gerekiyordu.

Nasıl düşünürse düşünsün, Lockherd tuhaf bir adamdı.

Nezar, imparatorluk ailesinin bir varisi olarak dünyaya geldi, bu yüzden istemeden de olsa çeşitli karakterlerle karşı karşıya büyüdü.

Soylular arasında genellikle bir aristokrasi zihniyeti olurdu ve genellikle benzer bir seviyedeydiler.  Ve hemen hemen tahmin edilemez olmalarına rağmen, aralarında Lockherd özellikle sıra dışı bir kategoriye aitti.

Lockherd Ezellot sözde bir kılıç ustalığı dehasıydı ve kıtayı ayağa kaldıran Pancion Entera'nın İmparatorluk Akademisi'nden mezun olduğu yıla giren kılıç ustalığı dünyasında bir kuyruklu yıldızdı.

Kılıç ustalığı bölümünün en iyi profesörleri, onun öğretmeni olmak için can atıyordu ve bir soylu olarak doğması ve olağanüstü becerileri, onun rakipsiz bir genç usta olarak daha da parlamasını sağladı.

Ama Lockherd kılıcıyla dağları yararak, Ezellot ailesinin yakışıklı ikinci oğlu ya da havalı kişiliğe sahip popüler bir adam olsun, Nezar'ın umurunda bile değildi.

İlk sömestr sona ermek üzereyken, ergenlik çağında mücadele eden yaşıtlarından çoktan bıkmıştı.

Soyluların tıpkı domuzlara verilen rütbeler gibi imparatorluk teslimatı, otel teslimatı ve pazar teslimatı gibi rütbeleri vardı.

Akranlarına yukarıdan bakmak Nezar için her zaman sıkıcıydı.  Bir aziz olmaya ve imparatorluğu en parlak döneminde yönetmeye söz vermek yerine, ülkeyi yönetmek için bu tür aptalları kullanma düşüncesiyle içini çekti.

Kibirli serserilerin çoğunun notları, burs aldıktan sonra akademiye giren sıradan insanların notları kadar iyi değildi.  Ve tüm okulda üst sıralar için yarışanlar, sosyal becerilerden yoksun, gösterişli piçlerdi.

Bu tür bir ifade, Nezar'ın kendisini hoşnutsuz, kendini beğenmiş biri gibi gösterecekti, ama onun için önemli olduğundan değil.  Bunun nedeni, Nezar'ın bu gerçeğe tamamen katılmasıydı.  Aslında bu gidişle ergenliğin ikinci döneminde olduğunu söylemek doğru olur.

Yardımcısı Ron, çok ciddi bir depresyonda olduğunu söyledi.  Bu yüzden bıkmıştı ve her şeyden nefret ediyordu ve sadece her şeyi bırakmak istiyordu.  Depresyondaki bir veliaht prens olarak, sadakat için bir utanç gibi hissetti ve sadece utançtan kendini asmak istedi.

Ama neyse ki, aslında kendini asması gerekmedi.

"Yanına en az bir adam almak istemez misin?"

‘… Birdenbire neden bahsediyorsun?’

'Böyle görünsem de büyük bir cesaretle kendimle gurur duyuyorum.  Ben Ezellot'un ikinci oğlu, buradan mezun olduktan sonra ailemin şövalyesi olacak ya da en iyi ihtimalle İmparatorluk Muhafızlarına katılacak olan Lockherd Ezellot'um.  Ama mümkünse bu sözde üstün beceriyi ve beyni daha verimli kullanmak istiyorum.  Ne demek istediğimi anlıyor musun?'

"Peki ne söylemeye çalışıyorsun?"

'Lütfen beni majesteleri olarak kabul edin' kişisi.  Kendimi Ezellot'un prangalarından kurtaracağım ve sana hizmet etmek için hayatımı riske atacağım.'

Lockherd'ın gözlerinde şöhret için bir coşku parıltısı ya da geleceğe dair hırslı bir hayal görünmüyordu.

Bu gerçek, Nezar'ın uzun süredir ölü olan kalp atışlarını hızlandırdı.  Biraz ürkütücü bir ifadeydi ama ne kadar düşünürse düşünsün en doğru ifade şekli buydu.

O günden sonra, akademi hayatının oldukça iyi olduğunu düşündü.

Belki de yalnızdım.  İnatçı gibi davranmaya katlanmak zorunda kalan veliaht prensin konumu.  Bir çocuk gibi, önce birinin bana yaklaşmasını istedim.

Nezar montunu çıkarıp yatağın üzerine fırlattı ve pencereye yöneldi.  Gökyüzünden yağan kar, karanlık zemine iniyordu.

Bu havada ata binmekten hoşlanıyor mu?  Neresinden baksam normal bir hobi değil.

"… ateş?"

Sadece kar ve karanlığın olduğu uzaktaki kalenin bahçesinde bir şeyler parıl parıl yanıyordu.  Alnını pencereye dayadığında Nezar'ın gözleri hafifçe irileşti.

yanılmıyordu.  Aşağıda ateş gibi görünen kırmızı ve beyaz bir ışık noktası yanıyordu.

Ç/n: Şimdiye kadar bunun önsözdeki hikaye olduğunu anlamış olmalısın ama Nezar'ın bakış açısından

~takip etmeyi, yorum yapmayı ve puan vermeyi unutmayın ~