Nişanlımın sevgilisini arıyorum

Bölüm 5

Nezar bunu söyleyince hafifçe işaret etti.  Yaklaşmak istiyordu, bu yüzden hızlı adımlarla ilerledim ve yanındaki koltuğa oturdum.

Bu adam şimdi ne istiyor?  Neden tekrar yaklaşmamı istiyor?

Garip bir şekilde boğazını temizledikten sonra iki elini de kaldırdı ve yanaklarımın iki yanına bastırdı.

"Bir bayan arkadaşa ihtiyacın olduğunu söylemiştin, değil mi?"

Görüş alanımda bir çift koyu kırmızı göz yakınlaştırıldı.  Kendimi ondan uzaklaştırdım ve şiddetle başımı salladım.

Düz burun köprüsü yaklaştıkça boğulduğumu hissettim.  Kalbimin çılgınca atışını duymuş olabileceğinden endişe ederek kalçamı birkaç santim geriye doğru sürükledim.  Nezar hareket etmememi istercesine kolumdan tuttu ve parmaklarıyla alnıma hafifçe vurdu.

"Başka erkeklerin isimlerini ezberlemek gibi, kendi başına tuhaf bir şey yapma.  Ezaret'i sana tanıştıracağım, o yüzden onunla takıl.

Ne?  Prensesten mi bahsediyor?

Nezar'ın iki üvey kardeşi vardı.  Mevcut İmparatoriçe'den doğan Prenses Ezaret ve en genç Prens Andrew.

Dışarıdaki onca kadın arasından üvey kız kardeşi olmalıydı...

İmparatorluk yasasına göre, Süvari İmparatorluğu altı nesil içinde evlilikleri yasakladı.  Ezaret'le tanışsam bile nişanımın bozulmasına bir faydası olmayacağı belliydi.

Aceleyle ellerini indirip başımı şiddetle salladım.

"HAYIR!  Ah hayır, ben iyiyim, gerek yok.”

"Neden?  Ezaret senden sadece bir yaş büyük.  Senin aksine o sakin ve rahat, ikiniz iyi anlaşabilirsiniz.”

"Sakin ve rahat?  Kişilikleri zıt olduğunda insanlar daha fazla çatışmıyor mu?”

“Sadece tam tersi olduklarında.  Onunla aranızda pek çok benzerlik var.  İkiniz de işe yaramaz şeylere odaklanıyorsunuz ya da sık sık kendimi siz kızların ne tür saçmalıklar düşündüğünüzü merak ederken buluyorum..."

Şu an bana hakaret mi ediyor?

Ben kıpırdamadan oturup hiçbir şey söylemeden dinlerken, Nezar beni kolumdan çekti ve alçak, sakin sesiyle konuştu.

"Aniden fikrini nasıl değiştirdin bilmiyorum ama Katrina Ezellot'un insanların zihnindeki eski imajı o kadar kolay değiştirilemez.  Kendi gözlerinle görebileceğin gibi ben, 7 yıldır sana bakan biri olarak, bunca yolu kendi gözlerimle neler olup bittiğini görmek için geldim.  O zaman bir düşünün, yabancıların size karşı ne tür eksantrik düşünceleri olur?

"Bu durumda,...ne yapacağım?"

"Açıkçası, diğer hanımları memnun etmek için gururundan vazgeçmek istemiyorsan, o zaman şimdi vazgeçmelisin."

Nezar gelişigüzel bir şekilde sert sözler söyledi ve sonra bana o "krem şanti gibi tatlı" gülümsemesini verdi.

Bundan zevk alacağımı mı düşündü?!  Evet, sanki.  Ama oyun arkadaşım olarak bir kıza sahip olmamın bir amacı vardı - nişanı iptal etmek.  Tabii ki, gizli amacımı söylemeye asla cesaret edemedim, ama öylece pes etmek mi?!

Hayal kırıklığı boğazıma kadar yükseldi.  Nezar'ı iterken yüzümde bir gülümseme belirdi.

"Başka birinin işi hakkında keyfi olarak böyle bir şey varsayma.  Senin veya başkalarının ne dediği önemli değil.  Kesinlikle Prenses Ezaret olmayan bir arkadaş edineceğim!”

Nedense, sebepsiz yere heyecanlandığımı hissettim.  Bana açıkça homurdanan Nezar elini uzatıp yanaklarımı çimdikledi.  Bir süre önceki hassas ve huysuz hali ortalıkta yoktu.  Yüzünde her zamanki gibi muzip bir ifade vardı.

"Onunla tanıştırılmayı reddettiğine inanamıyorum.  Yarın tekrar geleceğim, bu yüzden o zamana kadar vereceğin kararı dikkatlice düşün.  Daha önce de söylediğim gibi, sadece ucubelerin isimlerini ezberlemeyin.”

Kısa bir süre sonra ayağa kalktı ve oturma odasından kayboldu ve beni tek başıma bıraktı.  Muhtemelen Lockherd'a gidiyordu.  Yavaşça kalkıp peşinden gittim.  Yarın geri geleceğine dair iddiası kulaklarımda çınladı ve içimde yankılandı.  Normalde bunu söyleyecek bir tip olmadığı için oldukça tuhaf geldi.

❇❇❇

O gece yatmadan önce çay partisi görgü kuralları kitabına baktım.  Ama bir süre sonra canım sıkıldı o yüzden kapattım.

"Papatya."

"Evet leydim."  Saçımı tararken yatağımın kenarında oturan Daisy cevap verdi.

"Kızların erkekler hakkında konuşurlarsa arkadaş oldukları doğru mu?"

Utanç dolu sesimin birkaç gün öncesine göre oldukça yumuşadığını hissedebiliyordum.

“Kişiye bağlı olarak biraz farklı olmaz mıydı?  Ancak, ben de dahil olmak üzere hizmetçiler genellikle flört veya erkekler hakkında konuşarak yakınlaşırlar.  En eğlenceli konu da bu.”

"Katomuzda hakkında konuşmayı sevdiğiniz erkekler var mı?... En popüler kim?"

Gün içinde isimleri ezberlediğimi düşünsem de aklımda kalan tek isim Pancion Entera idi.  Adını yalnızca duymuş olmamdan olsa gerek, ama onunla ilgili söylentiler sonsuzdu.  Yine de, nasıl göründüğü hakkında hala bir fikrim yoktu.  Uykuya dalma zamanı geldiğinde, birden nasıl bir karaktere sahip olduğunu merak etmeye başladım.

Daisy ayağa kalkmadan önce saçlarımı son bir kez taradı.  Hafif ayak sesleri başımın arkasından duyuldu.

"Çoğunlukla, ailemizin şövalyelerinin hikayeleri ana akımdır.  Ezellot, İmparatorluk ailesine yakın olduğu için İmparatorluk Muhafızları konusu da zaman zaman gündeme geldi.  İmparatorluk Muhafızları söz konusu olduğunda, gerçekten tanıştığımız çok az kişi var.  Hikayeler duyduklarımıza dayanarak yayıldı.

Bu yüzden söylentiler korkutucuydu.  Hiç tanımadığım birinin benim hakkımda arkamdan konuşuyor olabileceğini düşünmek hiç hoş değildi.  Lockherd bana 15 yaşında olmama rağmen kötü şöhretimin oldukça yaygın olduğunu söylemişti.

Gelecek oldukça puslu ve belirsiz görünüyordu.

Hakkımda hangi söylentilerin dolaştığını tahmin etmek bile zordu.  İç çekerek ince battaniyenin altına girdim.  Daisy tuvalet masasını toplayıp battaniyeyi çenemin altına sıkıştırdıktan sonra yanıma geldi.

Kısık sesle fısıldıyorum.

"Ama bana anlattığın şövalyelerin hiçbirini bilmiyorum.  Demek istediğim, nasıl bir konuşma başlatacağımı bilmiyorum.

Daisy tavana bakarak düşündü, sonra ağzını açtı.

"Neden Usta Lockherd'a sormayı denemiyorsun?  Bir göz atmak için eğitim alanına gitmek fena olmaz ve İmparatorluk Muhafızları bölümünün bir parçası olduğu için yardımcı olabilir."

~takip etmeyi, yorum yapmayı ve puan vermeyi unutmayın ~