4. Bölüm:Acaba Başıma Bela Mı Aldım?

24 1 0
                                    

Haliyle o bir büyücü olduğu için her şeyi biliyordu.
—Duyduğuma göre yardıma ihtiyacın varmış.
—Evet var.
—Gel benimle,sana yardı edeceğim.
Başka seçeneğim olmadığı için onu takip ettim.10 dakika sonra ara sokaklardan geçip kuytu bir yerdeki çadıra geldik.Çadırda büyücünün kıyafeti gibi lacivertti ve üstünde sarı ay ve yıldızlar vardı.Büyücü çadırın içine gelmemi anlatacaklarının çok çok çok sonsuz derecede gizli olduğunu söyledi.Gerçi her şey buza döndüğü için kimse bizi dinleyemezdi bu büyücünün tahtaları biraz eksikti herhalde ama bir şey demedim.
—Çadıra geliyor musun gelmiyor musun?
Bir daha sormayacağım geleceksen gel artık ve beni beklettirme.
Sözünü ikiletmeden çadıra girdim çünkü bu kadar gizli ne olabilir diye çok merak ediyordum.Çadır her şey buza döndükten sonra kurulmuş olmalıydı çünkü içindeki eşyalar ve çadır donmamıştı.Büyücü başıyla karşısındaki lacivert mindere oturmamı işaret etti.Büyücü bir süre konuşmadı aklından söyleyeceklerini taslağını çıkarıp prova ediyordu herhalde.Ben de bu sırada içerideki eşyaları inceleme fırsatı buldum.Çadırın içi otantik döşenmişti ay şeklinde bir lamba Aladdin'in Sihirli Lambası'ndaki gibi bir halı ve her yerin altın olduğunu söyleyebilirim.Büyücü bu kadar zengin olamaz herhalde diye düşündüm ya her şeyi çalıntıydı ya da gerçekten işi sayesinde dürüst bir şekilde kazanmıştı bu tüm paraları.Tam çadırı süzmeyi bitirmiştim ki büyücü sessizliği bozuk konuştu:
—Sen seçilmiş kişisin
—Anlamadım sen seçilmiş kişisin ne demek?
—Senin süper bir güce sahip olmanın sebebi senin uzayda Yıldız Kolu'ndaki morlu mavili gezegende doğman.
—Ne!?
—Sus da beni dinle!
—Tamam sustum.
—Bak bir de hala konuşuyor.
Bu sefer tek bir kelime bile etmedim.
—Morlu mavili gezegenin adı"Pulue"
—Pulue ne demek?
—Purple ve bluenun karışımı.O gezegende doğan herkesin bir gücü var.Ama orada doğan bebeklerden 2 tanesi her zaman herkesten daha güçlü doğar.Biri buz diğeri ateş gücüne sahiptir ama en güçlüler gücüne 14 yaşında kavuşurlar doğan diğer bebeklerse doğar doğmaz.
—Bu durumda en güçlü bebeklerden biri ben oluyorum o zaman.
—Evet ama anlatacaklarım bitmedi o yüzden lafımı kesme.
Bu büyücü gıkımı çıkaracak olsam yine bana kızabileceğini bildiğim için gıkımı çıkarmadım o da sözlerine devam etti.
—Bu yıllardan beri böyle ben de buz gücüne sahibim mesela.Neyse konuyu saptırmayayım.Her zaman en güçlü iki tane bebek doğar çünkü her zaman o gezegen tehlike altındadır.
—Neden hep tehlike altında?
—Lafımı kesme yoksa anlatmam.
Mecburen sorumun yanıtını alamadan sustum.
—Yani kısacası Pulue'yi kurtarman gerek.Seni oraya asamla hemen ışınlayabilirim.
—Pulue'yi nasıl kurtaracağım?
—Her şeyi de bana sorma onu da sen düşün artık.
Ayağa kalktım o da bana anasını dokundurdu tam o sırada acaba ona güvenerek hata mı ettim diye düşündüm ve bir anda Pulue'ya ışınlandım.Gerçekten de gezegenin yarısı mor yarısı maviydi ve yuvarlak bir sakızı andırıyordu.
Tam o sırada karşıdan iki tane zırhlı adam geldi.
—Merhaba
dedim ama onlar ciddi bir suratla
—Sen yabancısın.Yabancılar tehditkardır.Seni esir alıyoruz.
—Beni buraya sizin milliyetinizden olan bir büyücü gönderdi.
—Büyücü göndermişmiş.Bizde öyle bir büyücü yok bir kere.
Ağzımı bantlayıp başıma çuval geçirip ellerimi ve ayaklarımı bağladı muhafızlar.Debelendim ama nafile.İçimdeki hisler doğru çıkmıştı.Büyücü beni kandırmıştı ve o an büyücünün Dünya'ma nasıl geri ışınlanacağımı söylemediğini hatırladım.Kaçış yoktu.Muhafızlarla gitmek zorundaydım.Tek bildiğim şey büyücünün beni kandırdığıydı.
Şimdi kim bilir başıma neler gelecekti.

BUZ ATEŞİWhere stories live. Discover now