Aradan yaklaşık bir saat geçmişti. Çalan telefonumla elime aldım. Emir Asaf görüntülü arıyordu. Küçük bir şaşkınlık yaşasam da burada konuşamayacağım için ayağa kalktım. "Feride anne Asaf arıyor, ben bir konuşup geliyorum."

"Tamam kızım." Salonun terasına çıkmıştım. Daha fazla bekletmeyip açtım telefonu. Açtığım gibi de oğlum başladı bıcır bıcır konuşmaya. "Annee! Neydesin sen?" Gözleri belli ki ağlamaktan kızarmıştı. "Ağladın mı sen annecim?" Usulca kafa salladı. "Hı hıı. Sen yoksun diye ağladım anne. Aman anca da ağlattı beni." Hareketlerine gülmek istesem de yapmadım. "Niye ağlattı seni Yaman amcan?"

"Oyuncağımı attı anne! Ama babam da onu dövdü. Böyle yumyuk attı!" Heyecanla konuşup eliyle de babasının vuruşunu göstermişti. Ekranda görünen Asaf da ona gururla bakıyordu. Aslında şu an gurur duyduğunun attığı yumruk olduğuna yemin edebilirdim fakat kanıtlayamazdım. "Asaf gerçekten vurdun mı çocuğa?" Kaşlarım çatılmış sorduğum soruyla onun da kaşları çatılmıştı. "Çocuk mu? Yavrum camış gibi herif ne çocuğu?" Bana hitap şekline birkaç saniye duraksamıştım. Yok yok ben ya sinirden ya da girdiğim şoklardan erken ölecektim bu gidişle!

"Yengeeee! Kurtar beni! Bunlar baba oğul şiddet yanlısı. Resmen kocan beni döverken oğlun da gülerek izledi!" Hayır gülmemeliydim. Gülersem Yusuf doğru bir şey olduğunu düşünürdü. "Biraz daha dayanabilirsin bence. Siz ikiniz de ben gelene kadar uslu durun." İkisi de aynı anda omuz silkince bu sefer dayanamayıp gülmüştüm sonunda. Gülüşümle ikisi de ekrana dönmüşlerdi. Gözleri niye parlıyordu ki?

"Ohooo bunlar iptal! Yenge tebrikler, artık hayatında sana bağımlı iki erkek var." Asaf, Yaman'a bir hışımla dönmüştü. "Karıcım ben bir gereksizi susturucam, birazdan seni almaya gelirim." Yüzüme kapanan telefonla bir kez daha güldüm. Neyin içine düşmüştüm ben böyle?

Tekrar içeriye girmek üzere arkamı döndüğümde deminki masada bulunan kızlarla karşılaştım. Hepsi dikkatle bana bakıyordu. "Merhaba canım." Bu konuşma şekli Mine hanımınkinden çok uzaktı, oldukça uzak. Anlaşılan kuyrul acısını çıkarma konuşması yapacaklardı kendilerince, pekâlâ. "Merhaba?"

"Çabuk girmişsin ailenin içine. Ben de çocuk peydahlayıp Emir Asaf'ın kucağına mı bıraksaydım acaba?"

"Emir Asaf seninle yatsaydı, bu dediğin olabilirdi Feyza." Benim bir şey dememe gerek kalmadan yanındaki kız farkında olmayarak gerekli lafı söylemişti. Feyza denen kızın ona sinirle bakması üzerine o da fark etmişti hata(!) yaptığını. İstemsizce gülmüştüm.

"Çok mu eğleniyorsun? Ah canım, Emir Asaf seni ortada bırakınca da ben baya eğlenicem." Allah aşkına bu kız ne yaşıyordu?

"O gün gelince görüşelim olur mu? Gerçi ben muhtemelen kocamın yasını tutuyor olurum." Kaşlarını çatarak baktı. "Ne alaka?"

"Emir Asaf'ın beni bıraktığı gün ancak öldüğü gün olabilir diyorum." Yalandan bir kahkaha attı. "Komik misin sen?" Bıkkınlıkla konuştum. "İnan komik bir şey varsa o da şu anda kuyruk acısı yaşayan bir kız ve onun yandaşları tarafından saçma bir konuşmaya tabi tutulmam. Sahi kaç yaşındasın sen? Böyle şeyler en son lisede falan olmuyor muydu?"

İyice sinirlendiği belli oluyordu. "Sen kimsin ki benimle bu şekilde konuşuyorsun?!" Bağırarak üzerime gelmesiyle bendeki sınır da dolmuştu artık. Korkup geri çekilmemi falan bekliyordu sanırım ki ben de ona doğru bir adım atmamla duraksamıştı. "Öncelikle sesinin ayarına dikkat et. Kim olduğuma gelecek olursak da ben Hira DAĞLI. Tanımayanla seve seve tanışırım." Gülerek yüzüme baktı. "Emir Asaf olmasa hiçsin."

"Tıpkı Hira olmadığında benim bir hiç olacağım gibi." Gelen ses ve ardından belime sarılan elle Asaf'a döndüm. Tamam yol oldukça yakındı ama hani Yaman'ı dövecekti bu? Dövmesini mi isterdin?

Bana göz kırparak Feyza'ya döndü. "Bir kez daha sesinin karıma karşı yükseldiğini duyarsam hiç iyi şeyler olacağını sanmıyorum Filiz."

"Feyza.." Umursamazca omuz silkti. "Her neysen işte." Hatırlat Emir Asaf alnından öpücem kocacım.

"Hadi güzelim oğlumuz annem de annem diye yıktı evi." Belimdeki eli elimi bulup tuttuğunda birlikte içeriye girdik. Benden önce masadan çantamı aldı ve Feride annelere veda etmeme bile müsade etmeden salondan çıktık. Yine aynı hızla arabaya binmiştik. "Niye konuştun onunla? Sana istemediğin kimseyle konuşma dedim." Tıpkı onun gibi omuz silktim. Neden konuştuğumu ben de bilmiyordum ki...

"Bekle sen bekle ısırıcam o omuzlarını."

"Allah Allah! Ben senin omzunu ısırıyor muyum?!" Ah hayır yine o gülüş! "Isır. Sen ısırmak istedin de ben mi engel oldum?"

"İnanılmaz bir adamsın Emir Asaf!" Onaylamazca baktı. "Asaf'a noldu?"

"Dağa kaçtı! Doğal ortamına!" Sinir olacağını düşünürken kahkaha atmasına şaşırmıştım. "Çok komiksin karıcım."

Nasıl bir değişikle evlenmiştim ben böyle?

Bölüm sonuu.

Yerim ulan ben sizii! Nasıl güzel oldunuz lan siz!

Güzelliklerine ölüyorum merkez..

Nasıldı bölüm şekerlerim?

Artık bölümler beş günde bir değil, müsait oldukça yazacağım şekilde gelecek. Hadi bu kıyağımı da unutmayın mdmsmsms

Yeni bölümde görüşürüz aşkolar 🤗

Bî- misâl HayatDonde viven las historias. Descúbrelo ahora