İlk ölüm.

185 17 0
                                    


Her kes sessizce bir kenarda oturmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

.
.
.
.
.
Her kes sessizce bir kenarda oturmuştu. Hoseok kapıyı kapattıktan sonra kapıyı açmaya çalışmıştık fakat bir az bile kıpırdamamıştı. Ve beş gündür bu depoya sıkışıp kalmıştık.

Her kes açtı fakat Hoseok'un durumu kötüydü. Böyle şeylere fazla dayanamıyordu. Ve açlığa uzun süre dayanacak gibi de durmuyordu.

Namjoon ise sevgilisini sakinleştirmek için bizden bir az kenarda oturmuştu. Jin'e kollarını sıkıca bağlamış ağlamaması için saçını okşuyordu.

Yoongi kafasını Taehyung'un omzuna yaslamış kucağında ki Hoseok'u uyutmaya çalışıyordu. Ben de Taehyung'un diğer omzuna yaslanmış kucağıma sığınan Jungkook'un saçlarını okşuyordum. Her kes perişan durumdaydı. Resmen açlıkla sınanıyorduk.

En çokta içimizden birine zarar gelme korkusuyla.

Taehyung dikelip saçıma bir öpücük kondurdu.

" Jimin, ağlama lütfen".

O söyleyene kadar sessizce akan göz yaşlarımdan habersizdim. Nasıl ağlamaya bilirim ki? Ailem dediğim insanlarla bir oyunun içine düşmüştük ve hepimiz açlıktan ölecektik. Küçük bir kırıntı bile bulsam hemen Hoseok'a vermekten çekinmezdim.

Jungkook ağladığımı görüp kafasını sığındığı göğsümden kaldırıp yüzümü avuçladı.

" Jimin.. ağlama. Yoksa ben de ağlarım".

Ben Park Jimin. Kendimi koruya bilecek kadar güçlüydüm fakat öyle bir ruhum, bedenim ve bakışlarım vardı ki, etrafımda ki her kes gücümü yok sayarak beni korumaya çalışırdı.

Jeon Jungkook.. O ise sevdiğim adamdı. Beş yıldır onu deliler gibi seviyordum. Tüm arkadaşlarım sevgimi onaylıyor hatta Jungkook'un da bana karşı boş olmadığını iddia ediyordular.

Beni düşüncelerimden sıyıran şey ise Hoseok'un koşarak deponun kenara gitmesiydi. Herkes ayaklanarak peşinden gitti. Tekrar kusmaya başladı. Evet, tekrar çünki beş gündür bu haldeydi. Fakat bu sefer dün olduğu gibi safra kusuyordu. Jin daha da şiddetle ağlayarak Namjoon'a sığında. Ben ve Yoongi ise ona yardım etmeye çalışıyorduk.

Ancak bu sefer farklıydı. Hoseok durmaksızın kusmaya çalışıyordu. Ağzından çıkan kanla herkes şoka girdi. Bir yandan ağlayan bir yandan da ağzından gelen kanı durdurmaya çalışırken gözyaşlarımı durduramadım. Ağzımdan bir hıçkırık koptuğunda Taehyung ve Jungkook beni ondan uzaklaştırdılar. İkisi de kollarını sıkıca sarıp Hoseoka bakmama izin vermiyordular.

Yoongi ise Hoseok'a yardım etmeye çalışıyordu. Dakikalardır gelen debelenme sesleriyle daha da sesli ağladım. Canım yanıyordu. Canım fazla yanıyordu. Ancak bir kaç dakika sonra kesilen seslerle herkes sustu.

" Hayır, hayır, hayır.. Olamaz, Hoseok aç gözlerini lütfen. Lütfen aç, yalvarırım aç".

O an beynimden vurulmuş gibi oldum.

Hoseok solmuş teniyle öylece yerde uzanıyordu.

Herkes cesedinin etrafını sarmış onu sarsarken ben durmaksızın ağlıyordum. Hepimiz sessizce gözyaşı döküyorduk.

TEBRİKLER!
İLK OYUN TAMAMLANDI!

ŞİMDİ ÖDÜLÜNÜZÜ ALIN VE DİĞER OYUNA GEÇİN.

" Lanet olsun! Böyle oyunu-".

" Arkadaşımızı geri getir hemen!".

Yoongi'nin sözünü keserek aniden bağırdım.

DİĞER BÖLÜME GEÇMEK İÇİN HAYATTA KALANLAR DEPOYU HEMEN TERK ETSİN!

" Sana arkadaşımızı geri ver dedik".

Taehyung da benim gibi bağırdı.

DEPOYU TERK EDİN!
DEPOYU TERK EDİN!
DEPOYU TERK EDİN!
...

Çıldırmış gibi aynı şeyleri söylediğin de Namjoon'a baktım. Kafasını üzgünüm dercesine salladı.

" Hadi herkes dışarıya" diye bağırdığında Hoseok'un soğumuş bedenini tuttum.

" Onu da götürelim. Onu bu pis yerde bırakmayalım".

Fakat Jungkook beni kucağına alarak diğerleri gibi çıkışa doğru kaçtı.

Hoseok'un kapattığı kapı açılmıştı...

" Jimin, üzgünüm bunu yapmak zorundayız".

Jungkook beni daha çok sararak fısıldadı.

Nihayet herkes açık olan kapıdan dışarıya fırladı. Etrafa bakındığımda akşam vakitlerinde olduğumuzu anladım. Ancak önümüzde bir sepet görmeyi beklemiyordum.

ÖDÜLÜNÜZÜ ALIN VE DİĞER OYUNA GEÇİN!

Sepete doğru yaklaşıp içine baktığımda gözlerim doldu tekrar. İçinde hepimize yetecek kadar yiyecek vardı. Elimi yiyeceklerden birini götürüp diğerlerine gösterdim.

" Hoseok'un en sevdiğinden..".

Diğerlerininde gözleri dolarken depoya döndüm buruk bir gülümsemeyle.

" Hoseok, Hoseok'a da götürelim. Eminim tadına bakmak isteyecektir".

Fakat deponun kapısı kapanmıştı.

Hiç açılmamak üzre kapanmıştı.

...

GAME // JikookWhere stories live. Discover now