7

51 7 10
                                    

Öykü gözünü ders anlatan hocadan çekip saate baktı zilin çalmasına az kaldığını görünce hafif hafif toplanmaya başladı.

Ve hoca veda edip sınıftan çıktığı anda hızlı hızlı yürümeye başladı. Gün boyu yeterince negatif enerji yüklenmişti, hiç arkadaşlarıyla uğraşacak sosyal bataryası yoktu hem bugün dershane günüydü istese de vakit  geçiremezdi onlarla.

Kulaklığını taktı annesine çıktığına dair ufak bir bilgilendirme yapıp yürümeye devam etti.

Öykü'den

Kimdim ben ya da nasıldım herkesin bu hayatta bir amacı olduğuna inanırdım peki benim amacım neydi? Ne istediysem elimde kalmamış mıydı? Hayalini kurduğum her şeyden bir gün vazgeçmek zorunda kalmamış mıydım?

Peki neden? Kendi aptallığımdan mı yoksa bana böyle yazıldığı için miydi hani bir şarkı da diyordu ya şarkıcı "düşünme kaybolursun"diye tam da o durumun içindeydim kafamdaki düşünceleri defedip yürümeye devam ettim.

Dershaneye vardığımda derya ablaya selam verip dersin başlamasına daha olduğu için ortak masaya oturup ders çalışmaya koyuldum keşke kahve alsaydım...

Yarım saat sonra

"Selam"

Karşımdakine anlamaz gözlerle baktım ama selamınıda havada bırakmak istemedim.

"Selam?"

"Oturabilir miyim?"

"Tabii buyur"

"Dil öğrencisi misin?"

"Evet, nerden anladın"

"Seni her gördüğümde tyt çalışıyorsun da ordan"

"Anladım"

"Sence ben ne öğrencisiyim"

Ya çok zevzek bir tip ya da konuşmaya çalışıyor açıkçası işime gelir çok yoruldum.

"Sayısal mısın?"

"Evet sen nerden anladın?"

"Ülkenin yüzde doksan beşi sayısalcı olduğu için salladım tuttu"

"Mantıklı bir düşünce"

"Tabii"

İkimiz de sustuğumuzda onu incelemeye koyuldum gözlerim üstündeki formaya dönünce pörtlediğine yemin edebilirim.

"Lan bir dakika sen bizim okulda mısın?"

Çok kibarım!

Dudağının kenarı hafif kıvrıldı, ukala.

"Evet"

"Bu sene mi geldin? Ben seni 9 yada 10 da görmedim"

"Evet şehir dışından geldim"

"Nerden?"

"Ankara"

"Hadi canım neresinden?"

"Çankaya"

O sırada ders saatimin yaklaştığını görünce 'sana kolay gelsin' diyip kalktım masadan ve sınıfa doğru adımladım. Kafamda çok fazla düşünce vardı hepsini beynimin en ücra köşesine itip dersi düşünmeye çalıştım.

Gittiğim dershane minimalist düzendeydi 3 tane sınıfı vardı ve genelde eşit ağırlık sayısal ve tyt diye ayrılmıştı ben genelde tyt derslerine giriyordum 2 yıl yatmanın cezası benden çıkıyordu. 2 saatlik dersin ardından dershaneden çıktım annemi arayıp çıktığımı haber verdim o da evde olduğunu ve beni gelip alabileceğini beklememi emretti! Telefonumu sessizden çıkarıp dershanenin önündeki banka oturdum. Sosyal medyada biraz gezindikten sonra kızlarla olan grubumuza girdim her zamanki gibi çok konuşmuşlardı aslında daha çok masal konuşmuş denebilirdi.

Az Şekerli|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin