28

3 0 0
                                    

Sevgi dolu sarılmamızın ardından kapının çalması ile ayrılmıştık.

Can, Masal, Mete ve ben içeride oturmaya devam etmiştik ilk kapının kapanma sesi gelmiş ardından içeriye nergis teyze girmişti. İlk olarak masal ayağa kalkıp sarılmıştı ardından Mete sarılmıştı ben ise arkada durmaya devam etmiştim.

"Kuzumm"

Nergis teyze karşımda durmuş bana sesleniyordu fakat ben kafamı yerden kaldıramıyordum.

"Öykü kızım bakar mısın bana"

"Öykü 10 saniye içinde kafanı kaldırıp bana bakmazsan senin teyzen olmaktan kendimi men ederim"

"Teyze yapma"

"Son 5"

"Teyze yapma"

"Son üç"

En sonunda kafamı yerden kaldırıp nergis teyzemin yanına ilerledim ve sarıldım sarıldığım anda ikimizinde ağlaması pek fazla zamanımızı almamıştı.

"Hanımlar hanımlar ağlamayın AA kına gecesinde miyiz"

Canın konuşması ile nergis teyzeden hızla ayrıldım.

"Teyze izninle"

"İzin senin kızım haketti sıpa"

Nergis teyzeden izin aldıktan sonra ya Allah diyip canın üstüne atladım. Onu iyice pakladıktan sonra üzerinden kalktım. Saçlarımı arkaya atıp ters ters canın yüzüne bakıyordum.

"Siz möutfağa geçin bende üzerimi değiştirip geleyim. Mete oğlum senide bırakmam ailene haber ver yemekten sonra gidersin"

"Rahatsızlık vermeseydim"

"Yok oğlum ne rahatsızlığı. Hadi geçin mutfağa"

Nergis teyze odadan çıktıktan sonra bizde en önde can arkasında çiçek olmak üzere tek sıra haline gelmiş salondan çıkıp mutfağa gelmiştik.

Çiçek ocağa çay koymuştu. Nergis teyzenin çay içirmeden çıkarmayacağını mete dışında hepimiz biliyorduk.

"Evet gençler size kibarlık olsun diye misafirsiniz diyemeyeceğim ama isterseniz içeriye oturabilirsiniz hatta en iyisi bu olur"

"Yok teyze ne misafiri yardım ederiz"

"Tamam o zaman ne yemek istersiniz?"

"Anne bence senin özel yemeğinden yapalım hem mete de bakmış olur"

"Kızım annemin sırrını mı açıklayacaksın şimdi"

"Can haklı o zaman siz içeri geçin biz çiçek ve öyküyle yemekleri yaparız"

"Yardım etseydik teyze"

"Yok kuzum geçin hadi"

Nergis teyze herkesi mutfaktan çıkarmış üstüne kapıyıda sıkıca kapatmıştı.

"Çiçek kızım domatesleri çıkar doğramaya başla sen öykü soğanları da sen doğra"

"Teyze sende beni ağlatmaya pek meraklısın ya hep bana doğratıyorsun"

"Yok kızım Allah ağlatmasın o ne biçim söz sen güzel doğruyorsun diye"

Soğanları elime almış lavobanın önüne gelip doğramaya başlamıştım bir yandan da nefesimi tutuyordum yoksa ağlardım biliyordum.

"Öykü annen aradı"

Nergis teyzenin sesi ile nefesimi tutmaya devam etmiş devam etmesi anlamında kafamı sallamıştım.

Az Şekerli|TextingМесто, где живут истории. Откройте их для себя